Ekonomi
Fındık fiyatına istikrar gelecek
Giresun Ticaret Borsası, sürekli değişen fındık fiyatına istikrar getirmek için lisanslı depoculuğa başlıyor. 2015’te faaliyete başlayacak depoda 17 bin ton fındık stoklanabilecek.

türkiye’de fındık orta ve batı karadeniz bölgelerinde yetiştiriliyor. dünya fındığının yüzde 75-80’ini sağlayan türkiye’nin yıllık üretimi 700-800 bin ton civarında. bunun 600 bin tonu ihraç ediliyor. 100-150 bin ton da iç tüketimde kullanılıyor. türkiye’de 16 çeşit fındık yetiştiriliyor. bu 16 çeşit arasında giresun, palaz, çakıldak, badem ve kara fındık çeşitleri kalitesi ve yaygınlığıyla öne çıkıyor.
dünyanın en kaliteli fındığı ise bölgedeki doğal iklim sayesinde giresun fındığı. fındık çeşitleri bütün dünyada giresun fındığı ve levand olarak anılıyor. yani giresun fındığı ve diğerleri. yağ oranı, besin değeri, omega 3 oranı gibi 25 ayrı kriter kullanılan ölçümler, giresun fındığını dünyanın en kaliteli fındığı yapıyor.
bu yıl fındık sektörü olumsuz hava koşulları nedeniyle hayli sıkıntılı günler geçiriyor.
fiyatı ikiye katlandı
30 mart'ta yaşanan don, fındık rekoltesini yarıya düşürdü. trabzon, giresun ve ordu’da 300 metre rakımın üzerinde fındık yetişmedi. rekoltenin düşük olması fındık fiyatlarını ikiye katladı. geçtiğimiz yıl kilosu 6 lira olan kabuklu fındık, bu yıl 13 liraya kadar yükseldi.
giresun ticaret borsası yönetim kurulu başkanı mustafa demirci ile, fındık fiyatlarının değişimini ve sektörde neler yapılması gerektiğini konuştuk.
fındık fiyatları ikiye katladı. fındık fiyatı her yıl ne kadar artıyor ?
“fındık, 1984’ten önce, yani özal döneminden önce, türkiye’nin stratejik ihraç ürünüydü. hatta 1970’lerin sonunda, mali kriz varken türkiye 650 milyon dolarlık fındık ihracatı gerçekleştirip bu parayla petrol ithal etmişti. çünkü başka bir şey ihraç etme şansımız yoktu. o dönemde 650 milyon dolar olan fındık ihracatı bugün 1.8 milyar dolara çıktı.
2001 yılında 1 kilo fındık 1 dolardı. aradan geçen 13 yılda 1 kilo kabuklu fındık 6.5 dolar oldu. arz ve talebe göre her ürün kendi mecrasını bulur. bu yılki fındık fiyatları yüksekliğinde de durum budur. bir ürüne talep varsa, o yıl ürün de azsa fiyatı artar. bunun tam tersi durumda ise fiyat düşer.
bu sene 30 mart'ta don oldu. dondan önce türkiye’de beklenen ürün 850 bin tondu. dondan sonra 450-500 bin tona düştü. geçtiğimiz yılki iç fındık ihracat rakamımız 267 bin tondu, bir önceki ise 301 bin tondu. 120 bin tonda iç tüketimimiz vardı. bu seneye baktığımızda ise ihracatımız yeni başlamasına rağmen çok düşük.
ancak süreç bundan sonra başlayacak. alıcı ve satıcılar malına sahip çıktığı sürece, sorun yaşanmaz. burada asıl tehlike. alıcı fındık bulamazsa yerine başka bir ürün kullanır. o ürünü kullanmaya başladığında, alışkanlık yaparsa tekrar fındığa dönmez.
o nedenle biz hep süreklilik olsun diyoruz. şu anda fındığın ortalama kilosu 13 liraya satılıyor. bir yıl önce aynı fındık 6.5 liraydı. yani fındığın fiyatı ikiye katladı. üç ay sonra bu ürünün fiyatı düşerse, istikrarsız bir fiyat politikası olur. sektörü mağdur eder. büyük alıcılar fiyat riskinden dolayı kendini geri çeker. bu nedenle sektörde süreklilik olsun ve sistem dahilinde devam etsin istiyoruz.”
fındıkta fiyat istikrarı nasıl sağlanır?
“eskiden piyasada fiskobirlik vardı. daha sonra tmo devreye girdi. fiskobirlik döneminde devlet fındığın satılmayan bölümünü satın alır ve depolardı. stoklardı. fiskobirlik’in açıkladığı fiyat çerçevesinde de piyasa oluşurdu. fiyatlar aşırı yükseldiğinde, fiskobirlik devreye girer ve piyasanın ihtiyacı kadar fındığı verirdi. fiyatlar aşağıya düştüğünde ise kendisi zaten alıcıydı ve dengeyi sağlardı.
fiskobirlik 2001 yılında özerkleştirilip devreden çıkınca, fındık fiyatlarında oynamalar başladı. sonra devlet bu işe el attı ve fiyatları dengeleyebilmek için tmo’yu devreye soktu ve piyasadan ürün aldırmaya başladı. ürünün fazlasını alıp stokladı. ancak daha sonra tmo’da devreden çıkınca tamamen serbest piyasa ekonomisine bırakıldı. serbest piyasa ekonomisinde de stok olmadığı için fiyatlar inişli çıkışlı bir grafik gösterdi. aşağı yukarı dört yıldır bu şekilde devam ediyor.
şimdi stok müessesesi olmadığı için, yıllık tüketimi belli olan çikolata üreticisi büyük alıcılar piyasaya girince fiyatlar yükseldi. sonuç itibariyle giresun ticaret borsası olarak, fındık fiyatlarına bir istikrar getirmek için lisanslı depoculuğu uygulamaya sokmaya çalışıyoruz.”
lisanslı depoculuk nedir ve istikrarı nasıl sağlar?
“giresun’da fındığı stoklayabileceğimiz bir depo kuracağız. ihalesini bile yaptık. ab fonlarından hibe aldık. yakında temelini atacağız. 2015 yılının haziran ayında inşaatı bitirip önümüzdeki fındık sezonuna yetiştireceğiz. burada ilk etapta 17 bin ton civarında fındık depolayacağız.
bu piyasaya fiyat istikrarı getirecek bir harekettir. depoyu tamamladıktan sonra ürün ihtisas borsasına geçeceğiz. tüccar veya üretici, depoya teslim ettiği malı istediği zaman istediği yerde satabilecek. depodaki malı teminat gösterip kredi alabilecek.
yani depomuz tamamlandığında dengesiz fiyat hareketlerini kontrol altına alacağız. piyasada fındık azaldığında depodaki fındık devreye girecek ve fiyatlar dengelenecek.
fındık tacirleri malı görerek satın alma şansına sahip olacak. yani ürünün gerçek kalitesini görecek ve parasını öyle ödeyecek. bu da üreticinin kalitesini artırması için teşvik olacak. çünkü kaliteli üretirse daha fazla para kazanacak. büyük çikolata şirketleri de hangi kalitede ürün aldığını bilerek alacaklar.
şu anda sistem böyle çalışmıyor. çünkü alıcı ürün daha tarladayken, fiyatı belirleyip malı satın alıyor. tarladan çıkacak ürün şansına kalıyor.”
karadeniz’de fındık bahçelerinin veriminden şikayet ediliyor. verimi artırmak için neler yapılmalı?
“özellikle doğu karadeniz’de fındık bu kadar iyi para ederken, üreticiler fındık bahçesine bakmakta zorlanıyorlar. miras yoluyla bölünmesinden sonra, araziler insanların geçimini sağlamamaya başladı. elde ettiği gelir yetmediği içinde araziye bakmadı ve büyükşehirlere göçtü.
tarım bakanlığı yeni bir toprak reformu yaptı. beş dönüm fındık bahçesinin altını parçalama şansı artık yok. fındık bahçeleri öyle bir duruma geldi ki, miras yoluyla bölüne bölüne 100 metrekareye düşen fındık bahçeleri oluştu. araziler küçülüp yetmemeye başlayınca, üretici de araziye bakım yapmadı. dönüm başına ürün 150 kilolardan 74 kiloya kadar düştü. araziye bakılsa verimi iki katına çıkarmak mümkün. italya’da bir dönümden 300 kilo alınabiliyor. burada arazisine bakım yapıp, modern teknikler kullanınca dönüm başına 450 kiloya kadar ürün alınabiliyor. arazi toplulaştırılıp, sadece bahçesine bakmaya başladığında, makinalı tarıma da geçince bizde de verim artacaktır. ayrıca maliyetler de azalacaktır.
ihracatı artırmak için neler yapılmalıdır?
“dünyada tüketim her yıl yüzde 5 civarında artıyor. bizim üretimimiz de her yıl yüzde 3 artıyor. eskiden bunun tam tersiydi. her yıl ürün yüzde 6 artarken, tüketim yüzde 3 artıyordu. dünya ekonomisi geliştikçe, insanların geliri artıyor; geliri artan insan da çikolatayı daha fazla tüketiyor. çikolata tüketimi de fındığa olan talebi artırıyor.
dolayısıyla bizim bu ihtiyacı karşılamak ve ihracatı artırmamız gerekiyor. bunun yolu da yeni dikim alanları açmaktan ziyade, var olan fındık bahçelerini rehabilite etmekten, iyileştirmekten geçiyor. bugün 100-150 yıllık fındık ağaçlarımız var. bunların yenilenmesi gerekiyor. ayrıca makinalı tarım yapılması şart.”
kaynak: al jazeera
Yorumlar