Kobani
'Halep kuşatması IŞİD'in ihaneti ile başladı'
Al Jazeera'ye konuşan ÖSO'ya bağlı Mücahitler Ordusu Komutanı Muhammed Bakur, "İmkanlar el verirse Kobani'de IŞİD'e karşı savaşırız ancak şu an mümkün değil. Halep’in durumu çok daha önemli ve kritik" dedi.
işid’in kobani’ye (aynel arap) girmesi ve abd ile birlikte koalisyon güçlerinin işid’e yönelik hava saldırılarına başlaması tüm dikkatleri bu yöne çekerken, halep ve çevresinde esed güçlerinin kuşatma operasyonu da sürüyor.
son olarak halep’in batısında bulunan ve muhaliflerin tek ulaşım yolu olan handarat-sifet bölgesine saldıran ordu güçleri ile muhalif gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
halep kuşatmasına engel olmak için muhalif grupların bölgede zorlu mücadelesi sürerken, özgür suriye ordusu'nun kobani'de işid’e karşı savaşmak üzere asker göndereceği iddiası gündeme geldi.
bölgede yaşanan gelişmeleri halep’in etkin gruplarından ve öso bileşenlerinden ceyşul mücahidin'in (mücahitler ordusu) komutanı ebu bekir (muhammed bakur), al jazeera türk’e değerlendirdi.
8 grubun birlikteliği ile oluşan ve 5 bin civarında askeri olan ceyşul mücahidin'in komutanı yaptığı açıklamada ilk olarak, halep’in kuşatma altına alınma ihtimalini ve bunun ne gibi sonuçlar doğuracağına değindi.
halep kuşatması işid’in ihaneti ile başladı
esed ordusunda yarbay rütbesindeyken muhaliflerin safına geçen muhammed bakur'a (cephedeki ismi ile ebu bekir) göre, esed ordusuna bağlı birliklerin ilerleyişi işid’in suriye direnişine 'ihanet etmesi' ile başladı:
"işid yaklaşık dokuz ay önce bize karşı savaş ilan etti. esed’in de hanasır bölgesinden başlayan ve halep’in etrafını çevirme harekatı aynı dönem başladı. işid ve esed bu dokuz aylık zaman diliminde sırt sırta vererek bize karşı savaştılar. aradan geçen zaman sürecinde işid’e karşı mücadelemizde sadece halep bölgesinde 3.200 askerimizi şehit verdik. bunlar en iyi savaşçılarımızdı. esed’e karşı bu sayının üçte birisinden bile bahsedemeyiz.
'destek görsek bugün işid diye bir şey olmaz'
halep’in kuzey ve batı bölgesinde 2014 başlarında işid’e karşı çok çetin bir mücadele verdik ve onları bölgeden söküp attık. azez’e kadar kovaladık. azez’de toplandılar ve biz onlara belki de bir daha hiç toparlanamayacakları son bir darbe daha vurmak için destek istedik. bu talebimize karşılık göremeyince operasyon yarım kaldı. o işid, şimdi tüm dünyanın başına bela bir örgüt olarak kan dökmeye devam ediyor. suriye’yi işid’den tamamen temizleyecek askeri gücümüz o günlerde vardı ve bu konuda çok istekliydik.
işte hanasır’dan başlayan ve bugün en tehlikeli boyuta ulaşan kuşatma operasyonunda iki cephede birden savaşmak zorunda kalışımızın çok büyük etkisi oldu."
'bu kritik durumda aynel arap'a nasıl asker gönderebiliriz?'
hür suriye ordusu bileşenleri arasında yer alan ceyşul mücahidin'in komutanı ebu bekir, kobani’ye gönderilecek 1350 kişilik askeri desteğin yer aldığı listede ismi geçen gruplardan.
ceyşul mücahidin'in komutanı, kendilerine halep askeri meclisi'nin eski başkanı abdulcebbar agedi’den bu yönde bir teklif geldiğini, ancak kendi yetkili kurullarında görüştükten sonra cevap vereceklerini belirtmelerine rağmen listede isimlerinin geçmesine şaşırdıklarını ifade etti ve ekledi:
"abdulcebbar agadi’nin sahada hiçbir gücü yok. böyle bir girişimde neden bu kadar istekli olduğunu ise halen anlayabilmiş değiliz. kendisi halep’in eski askeri konsey başkanı ve milyonlarca sivilin yaşadığı halep, dört yıllık savaşın en zor günlerini yaşıyor. onun aynel arab (kobani) ısrarı temelsiz ve bir o kadar da anlamsız.
aynel arab suriye’nin bir parçası ve öyle de kalacak. biz suriye’yi bölecek tüm girişimlere karşıyız. bu anlamda pyd’nin de gayesini çok iyi biliyoruz. özgürlük mücadelemizi fırsata dönüştürmek isteyenlerle tıpkı esed’le olduğu gibi savaşacağımzıdan kimsenin şüphesi olmasın.
içerisinde bulunduğumuz durum ve şartlar bizi halep’in maruz kaldığı belanın def edilmesine mecbur bırakıyor. imkanlarımızın elvermesi halinde aynel arab’ta da diğer cephelerde olduğu gibi kendi plan ve hedeflerimiz dahilinde işid’e karşı savaşırız. ancak bu şu an mümkün gözükmüyor. halep’in durumu çok daha önemli ve kritik."
abd tepkimizi ölçüyor
abd ve müttefiklerinin operasyonlarını da değerlendiren ebu bekir, "abd ve koalisyon güçlerinden bizimle siyasi-askeri herhangi bir temas olmadı. bir gün bir de baktık suriye semalarında abd ve müttefik uçakları uçuyor. doğrusu şaşırmadık da değil. işid bahanesi ile geldiler ancak muhalif başka grupları da vurdular. biz bunu hiçbir biçimde kabullenemeyiz. şayet bizimle oturup konuşsalardı onlara önce esed’i, sonra işid’i vurun derdik. onlar bizim tepkimizi ölçüyorlar. abd bu yöntemle girdiği hiçbir ülkede başarılı olamadı. suriye’de de başarı şansı hiç yok" diyor.
suriye halkını yanına almayan hiçbir girişimin sonuç sağlamayacağını söyleyen ceyşul mücahidin'in komutanı, bölgede bundan sonra daha fazla terör grubunun ortaya çıkma tehlikesine dikkat çekti ve şunları söyledi:
"taliban bahanesi ile abd afganistan’a girdi. neredeyse 15 yıl olacak ve bu girişim hiçbir başarı elde edemedi. sebep, afgan halkının menfaatleri ve önceliklerinin değil, uluslararası güçlerin kendi çıkarları için bu topraklara saldırması. suriye’de de durum farklı değil. mahvolan bir ülke ve mağdur olan milyonlara rağmen gidip aynel arab’ı bombalayan fikrin sahipleri böyle davranmakla aslında suriye’de işlerin daha da karmaşık hale gelmesini ve de daha fazla radikal oluşumun doğmasını istemekteler. böylesine görmezden gelinen halkımız elbette radikal unsurlara daha fazla yakınlaşacaktır. bizim özgür bir ülke talebinden öte hiçbir isteğimiz yok. bunu herkes görmeli ve anlamalıdır. bu kapsamda esed’i görmeyen ve işid’den ibaret olan hiçbir girişim bizim için meşru değildir."
'iran terör ihraç ediyor'
katliam şekli ve hedefleri itibarı ile işid’le hizbullah örgütü arasında hiçbir fark olmadığını söyleyen ceyşul mucahidin'in komutanı ebu bekir, "ülkemizde birçok şii terör grubu halkımızın katledilmesinde etkin rol alıyor. sadece suriye’de değil, yemen, bahreyn, lübnan ve irak’ta iran destekli terörist yapıların varlığını tüm dünya biliyor ve izliyor. iran kendi toprakları dışında büyük hedefler peşinde ve bunları sadece terörist faaliyetlerle elde etme peşinde. kendisini emniyette görerek dışarıda karışıklıklar çıkarmak ve bu yolla menfaat elde etmek peşindeler. işte tüm bu hesaplar ortadayken işid’i terör örgütü olarak gören ve vuran abd'nin hedefinde niçin şii hizbullah ve diğer teröristler bulunmuyor?" diyerek sözlerini sürdürdü.
'yardım silahını kullanarak bizi bölmek istiyorlar'
sürekli yardım yetersizliğinden yakınmalarının yol açtığı rahatsızlığın farkında olduklarını belirten komutan, "karşımızda savaşan düşman düzenli bir ordu ve bu savaş orantısız güçler arasında cereyan ediyor. asker kaybından çok; kadın, çocuk ve yaşlılarımızın katledilmesi bizi bu konuda daha hassas kılıyor" dedi ve şöyle devam etti:
"esed rejimini bize karşı verdiği savaşta iran, rusya ve çin’in de aralarında bulunduğu en az 25 ülke alenen ve herşeyleriyle destekliyorlar. bize yönelik destek ise sadece altı, yedi ülke düzeyinde. suriye’nin dostları gibi oluşumlar sadece tabeladan ibaret yapılar. cepheyle herhangi bir irtibatları yok.
mübalağa etmeden söylüyorum; şu an tüm destekler durma noktasına geldi. hatta yardım etme gayesi ile bizimle temas kurduğunu söyleyenler dahi bu durumu kullanarak bizi bölmek için çabalıyorlar. mesela biz sekiz farklı grubun birleşmesinden oluşan bir birliğiz. içimizden bazı komutanlar farklı odaklar tarafından yardım vaadiyle koparılmak isteniyor. hedefleri bizi bölmek ve daha küçük yapılar halinde kendi çıkarlarına hizmet ettirmek.
şunu herkes bilmelidir ki bize gelen desteklerle doğal şartlarda en küçük bir beldeyi bile özgürleştirmek mümkün değil. önce rabbimizin desteği ve sonra kendi gücümüz ve özgürlüğe olan inancımızla direnişimizi sürdürüyoruz. handarat bölgesinde dün 15 şehidimiz, 24 de yaralımız oldu. biz dinimiz, vatanımız, onurumuz ve çocuklarımız için kıyama kalktık. yarın yine yeni şehitler vereceğiz ve bu kıyam özgür bir suriye’ye kavuşuncaya dek sürecektir. ümidimizi hiç kaybetmedik ve kaybetmeyeceğiz."
türk yetkililerin açıklamış oldukları suriye politikası ile mutabık olduklarını, türkiye’nin kendileri ile zaman zaman temaslarda bulunarak saha gerçeğinden kopmadan çözümler ürettiğini ifade eden ceyşul mücahidin'in komutanı güvenli bölge ve uçuşa yasak alanların ilan edilmesi ile savaşın seyrinin kesinlikle değişeceğine inanıyor.
kaynak: al jazeera
Yorumlar