İsrail
İsrail seçimlerinde ekonomi etkisi
İsrail'de sağın güçlenmesiyle yaklaşık 20 yıldır eski etkisini kaybeden barış yanlısı İşçi Partisi'nin, bu kez sol ittifakla girdiği seçimlerden galip çıkması bekleniyor. Ancak bu kez sebebi Filistin meselesindeki tavrı değil, İsraillilerin sosyoekonomik koşullardan dolayı aradığı değişim...

“maaşlarımız çok düştü, zam alamıyoruz. bazı arkadaşlarım maaş alamıyor bile. ev fiyatları, kiralar, günlük alışveriş giderleri arttı. artık değişim istiyoruz.”
29 yaşındaki oren pasternack, genel seçimden beklentisini bu sözlerle özetliyor.
tel aviv’de yaşayan pasternack, özel bir şirkette iş geliştirme bölümünde çalışıyor. bir süredir zam alamamaktan, buna rağmen israil’de hayat pahalılığının artmasından şikâyetçi.
israil’de seçmenlerin önemli bir kısmı, ülkedeki sosyoekonomik durumun değişmesini istiyor. seçim öncesi neredeyse haftada iki kez tekrarlanan anketlerin sonuçlarına göre, seçmenin dörtte biri sosyoekonomik değişimi sağlayabileceğine inandığı partilere oy verecek.
1990’lara kadar seçimlerin çoğunluğundan birinci olarak çıkan ve filistinlilerle barış görüşmeleri yürüten işçi partisi’nin oyları, israil’deki radikalleşme ve sağa yönelmenin ardından bir hayli düşmüştü. 1996 yılından beri sadece koalisyon hükümetlerinde yer alan işçi partisi, israil’de ekonomik koşulların kötüye gitmesi ve halkın güvenini kazanacak bir ekonomi politikası geliştirerek, seçim öncesi yeniden bir miktar güç kazandı. halkın seçimini sosyoekonomik şartlar belirlese de sol ittifakın filistin konusunda da daha ılımlı adımlar atması olası.
genç seçmen üzerinde etkili
isaac herzog liderliğindeki işçi partisi ve eski adalet bakanı tzipi livni’nin hatnuah (hareket) partisi, seçime siyonist birlik adı altındaki ittifakla giriyor. hükümet kurma görevini yerine getirmeleri halinde başbakanlık görevini dört yıl boyunca herzog üstlenecek. livni, görev süresinin son iki yılında başbakanlığı devralacaktı ancak bu hakkını herzog'a devrettiğini seçimden bir gün önce, pazartesi akşamı açıkladı.
israil ekonomisinde birkaç yıldır süren olumsuz seyir, ilk kez 2011’de geniş çaplı protesto gösterilerine yol açmıştı. protestocuların çoğu genç kuşaktı. pasternack da onlardan biri, 2011 protestolarında en ön saflarda yer aldı. yıllardır süren olumsuz koşullara rağmen 2013 seçiminde yeniden netanyahu’nun kazanmasını ise, alternatiflerin olmamasına bağlıyor:
“2011’deki gösterilerde halk hızla değişen ekonomik şartlardan şikâyetçiydi. 2013’e gelindiğinde de durum böyleydi ancak alternatifimiz yoktu. sağ partilerin koalisyonuna insanlar bir kez daha güvenmek durumunda kaldı. bu sefer anketler gösteriyor ki sol ittifak olan siyonist birlik oylarını bir hayli yükseltti. insanlar artık değişim istiyor, 2013’te buna hazır değillerdi. ama altı yıl netanyahu için çok uzun bir süre.”

gençlerin girdikleri işlerde maaş sıkıntısı yaşadığını ve gelecek planları için para biriktirmekte zorlandığını anlatan pasternack da bu sebeple evliliği erteliyor:
“benim için en önemli olan şey bir daire bulamamak. evlenmeyi planlıyorum ancak her şey çok pahalı. para biriktirmek de mümkün değil. israil’de eskiden evlenirken ev alınabiliyordu, bu şimdi genç kuşak içi imkânsız. en kötü evlerin fiyatları benim 147 maaşım ediyor. 12 yıl boyunca tüm maaşımı yatırırsam belki kötü bir ev alabilirim.”
‘bu seçim her şeyden önce sosyoekonomik meselelerle ilgili’
özellikle ev fiyatları ve kiralar konusunda uygulayacağı politikayı seçim kampanyası sırasında sıklıkla dile getiren siyonist birlik’in maliye bakanı adayı, ekonomi profesörü manuel trajtenberg, ülkedeki durumu al jazeera’ye değerlendirdi.
bir önceki hükümetin maliye bakanı olan yeş atid (gelecek var) partisi lideri yair lapid’e de danışmanlık yapan profesör trajtenberg, siyonist birlik’e katılma nedenini şu sözlerle açıklıyor:
“bu seçimler her şeyden önce sosyoekonomik meselelerle ilgili ve insanların bu konudaki son üç, dört yıldır süregelen memnuniyetsizliğin bir yansıması olacak. 2011’deki büyük protestolardan sonra çok fazla şey değişmedi, insanlar hâlâ sosyoekonomik durumdan şikâyetçi. netanyahu’nun bu konuda konuştuğunu ama pratikte ciddi anlamda bir şey gerçekleştirmediğini söylüyorlar, bu sebeple bu seçimde büyük bir değişim göreceğiz.”
‘maaşlarımızı iran’dan almıyoruz’
trajtenberg, sol ittifakın oy artışını, netanyahu’nun ekonomi politikasına yeterince önem vermemesine bağlıyor:
“makroekonomik olarak baktığınızda işsizlik oranı, maaş oranlarında adil dağılım gibi parametreler gayet iyi görünüyor. ancak diğer taraftan, halk, özellikle gençler bunun yansımalarını hayatlarında göremiyor. mikro ve makro arasında bir bağlantısızlık var. eğitim, sağlık gibi sosyal hizmetlerin ücretleri çok yükseldi, hayat pahalılığının artmasına yol açtı. ancak bugüne kadar hükümetin buna önem vermediğini gördük. netanyahu son yıllarda dikkatleri ekonomiden çekmek için güvenlik, çatışma gibi alanlara yöneldi. insanlar bunu görüyor.”
genç kuşak da netanyahu’nun ekonomik sorunları bir kenara bırakıp seçim kampanyasını iran’ın nükleer programı üzerine kurmasını eleştiriyor. paternack, arkadaşlarıyla aralarında ‘maaşlarımızı iran’dan almıyoruz, keşke iran’ı bırakıp kendi iç meselelerimize baksak’ diye konuştuklarını anlatıyor.
siyonist birlik için ittifak şart
israil’de 120 sandalyeli knesset’te hükümet 61 sandalye ile kuruluyor. seçim barajı yüzde üç buçuk olduğu birçok küçük parti de meclise girmeye hak kazanıyor ve koalisyonun parçası olabiliyor. siyonist birlik seçimden galip çıksa da, anketler sandalye sayısının 24, 25 civarında olacağını söylüyor. koalisyon hükümeti için yeterli sayıya ulaşamazsa, hükümeti kurmayı başaran parti iktidara gelecek.

trajtenberg’e göre, radikal sağ ve dindar partiler dışında tüm partilerle koalisyon kurmak mümkün. hatta likud’dan ayrılarak yeni bir parti kuran moshe kahlon’a, benzer ekonomi politikasından dolayı olası bir koalisyonda hazine bakanlığı sözü verildi:
“likud’dan artık sıkılmış olan ancak o ideolojideki insanlara kahlon çekici geliyor, yani o taraftan seçmenin oyunu kazanabilir.”
genç bir seçmen olarak paternack da kahlon’u siyonist birlik’in kuracağı hükümette görmek istediğini söylüyor:
“iyi bir sosyoekonomik ajandası olan tüm partileri koalisyonda görmek isteriz. ayrıca moshe kahlon’un yeni partisi, likud’un oylarını düşüren başka bir etken.”
‘arapların kararı çok üzücü’
trajtenberg, bu seçimde birlikte olan arap partilerin siyasi haritayı değiştirebileceğini, solun gücünü artırabileceğini söylüyor. birleşik arap listesi lideri ayman odeh’in koalisyona girmek istemediklerini açıkladı, ancak trajtenberg, her zaman bir açık kapı olduğunu belirtiyor:
“maalesef birleşik arap listesi lideri bir koalisyona girmek istemediklerini söyledi. bu çok üzücü… olması gereken, knesset’teki araplar sadece kendi içlerinde değil, siyasi haritayı etkileyecek şekilde başka birleşimler de yapabilirdi. koalisyona girmek istemediklerini belirttiler ancak herzog birkaç gün önce, kabinede bir arap bakan da görmekten mutlu olacağını dile getirdi. sanırım her şey için bir açık kapı var.”
netanyahu’nun son mitinginde ‘birlik’ çağrısı
pazar günü tel aviv'de miting yapan sağ partiler, seçmenlerine ‘sol hükümete engel olma’ çağrısı yaptı. mitingde konuşan netanyahu, sağ partilerle kendisinin arasının açıldığını, bu açık kapatılmazsa sağ ittifak kurulamayacağını söyledi.
yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı tel aviv’deki mitingde netanyahu, siyonist birlik’le aralarındaki küçük farkın kapatılması için seçmeni sağ partiler lehine oy kullanmaya çağırdı.
seçim kampanyasını 'israil'in güvenlik politikası' ve iran'ın nükleer programına yaptığı itirazların üzerine kuran netanyahu, seçimden bir gün önce başbakan olarak kalması halinde filistin devletinin kurulmayacağını açıkladı. doğu kudüs'te bir yerleşim yerinde yaptığı seçim kampanyasında da, yeniden seçilmesi halinde doğu kudüs'te binlerce yeni yerleşim yeri yapacağını söyledi.
kaynak: al jazeera
Yorumlar