IŞİD
İstihbaratçıyı Türkiye yakaladı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıkladığı, IŞİD'e katılmak için Suriye'ye giden 3 İngiliz kıza yardım eden "istihbaratçı"yı Türk güvenlik güçlerinin yakaladığı ortaya çıktı.

al jazeera türk'ün başbakanlık kaynaklarından edindiği bilgilere göre, dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu'nun bahsettiği üç ingiliz kıza yardım eden "istihbaratçı"yı türk güvenlik güçleri yakaladı. halen gözaltında olan kişi, işid'e karşı oluşturulan koalisyonun üyesi bir ülke adına çalışıyor ancak o ülkenin vatandaşı değil. kaynaklar istihbaratçının türk vatandaşı olmadığını söyledi. ilgili ülkeye bu kişi hakkında bilgi verildi.
konuyla ilgili başbakanlık kaynakları şu değerlendirmeyi yaptı:
"söz konusu hadise, işid tartışmasının ne kadar karmaşık bir mesele olduğunu teyit ediyor. istihbarat savaşlarının yaşandığı kompleks bir sorun söz konusu. yabancı terörist savaşçı (yts) tartışmasının türkiye’nin sınırlarında aldığı tedbirler ekseninde konuşulması sorunu anlamayı imkânsız kılıyor. yaşanan olay, yts tartışmasında sürekli olarak türkiye’yi günah keçisi haline getirmek isteyenlere iyi bir mesaj vermektedir. bu durum, türkiye’nin sınır güvenliği tartışmasından öte bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. türkiye geçmişten beri daha güçlü istihbarat paylaşımı için çağrılarını sürdürmeye devam edecek. üç genç kızın hayatı söz konusuyken hiçbir istihbarat paylaşımı olmaması vahim bir durum."
"koalisyon ülkelerinden birinin istihbaratçısı"
dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu, işid'e katılmak için suriye'ye giden üç ingiliz kıza yardım eden kişinin yakalandığını açıklamış, bu kişinin işid karşıtı koalisyon üyesi ülkelerden birinin istihbarat elemanı olduğunu söylemişti.
çavuşoğlu söz konusu istihbaratçının bağlı olduğu ülkenin abd ve avrupa birliği üyesi olmadığını belirtti.
15 yaşındaki shamima begum, 15 yaşındaki amira abaze ve 16 yaşındaki kadiza sultana 17 şubat günü londra'dan istanbul'a gelmişti. üç kızın aynı gün istanbul bayrampaşa otogarı'nda bekledikleri ve otobüsle şanlıurfa'ya gitmişlerdi. kızların buradan suriye'ye geçtiği tahmin ediliyordu.
"zamanında bilgi verilmedi" demişti
hükümet sözcüsü bülent arınç, ingiltere istihbaratının kayıp kızlarla ilgili kendilerine zamanında bilgi vermediğini, ancak 20 şubat'ta ihbarda bulunduğunu söylemişti. arınç daha önce farklı ülkelerin zamanında ihbarda bulunduğu 10 bin kişiyle ilgili bugüne kadar gerekli tedbirleri aldıklarını ifade etmiş, ortada bir ihmal varsa bunun ingiltere'ye ait olduğunu belirtmişti.
arınç'ın sözleri üzerine ingiltere polisi, kayıp kızlarının uçuşunun ertesi gün, yani 18 şubat'ta londra'daki türkiye büyükelçiliği'yle temasa geçildiğini ifade etmişti. ingiltere polis sözücüsü o günden beri türk makamlarıyla kızların bulunması için işbirliği içinde çalışıldığını söylemişti.
türkiye'nin londra büyükelçisi abdurrahman bilgiç, davet üzerine ingiliz parlamentosu içişleri komisyonu'nda soruları yanıtlarken, türkiye ile paylaşıldığı belirtilen bilgi hakkında şunları söylemişti:
"büyükelçiliğimiz güvenlik irtibat yetkilisine 18 şubat'ta yerel saatle 19.55'te, yani mesai saatinden sonra bir e-posta gönderilmiştir. bu e-postayı kendisi bir gün sonra görmüştür. interpol veritabanına kızlarla ilgili konu 22 şubat'ta girilmiştir. ingiltere'nin ankara büyükelçiliği kızlarla ilgili sözlü notayı dışişleri bakanlığımıza 23 şubat'ta akşamüstü saatlerinde göndermiştir."
aileler özür istedi
olayda polisin ihmalinin olduğunu söyleyen üç ingiliz kız çocuğunun aileleri, ingiliz polisinin kendilerinden özür dilemesini istemişti.
ingiliz polisi, okuldan yakın arkadaşları bir genç kızın, aralık ayında işid'e katılmak üzere suriye'ye gitmesinin ardından kaçan üç çocuğun ifadesine başvurmuştu.
polisin geçen ay başında üç kızla tekrar konuştuğu ve ailelerine iletmek üzere kızlara birer mektup verdiği ortaya çıkmıştı. mektupta, kızların suriye'ye giden arkadaşlarıyla ilgili yazılı ifade vermesi için ailelerinden izin isteniyordu. genç kızların mektubu ailelerinden sakladıkları, mektubun kızlar suriye'ye gittikten sonra yatak odalarında bulunduğu belirtilmişti.
kaynak: al jazeera
Yorumlar