Kıbrıs sorunu
Kıbrıslılar yakınlarını arıyor
Türk ve Rum toplumlarının birlikte kurduğu Kayıp Şahıslar Komitesi 2006 yılından bu yana Kıbrıs'ta kayıpları arıyor. Mezarlardan çıkarılan kemikler antropoloji laboratuvarında bir araya getiriliyor. DNA testi ile kimliği belirlenen kayıplar ailelerine teslim ediliyor.
kıbrıs yıllarca acı olaylar yaşadı. 1960'lı yılarda başlayan olaylar 1974'e kadar devam etti. çatışmaların ortasında kalan sivillerden ölenler oldu. ölümlere tanıklık edenlerin travmaları sürüyor. yakınları gözlerinin önünde otobüslere, kamyonlara doldurulup götürülenler o günün acısını hâlâ yaşıyor.
hem kıbrıslı rumlar hem kıbrıslı türkler kaybolan yakınlarının izini sürmeye devam ediyor. bunun için iki toplumun temsilcileri bir araya geldi ve kayıp şahıslar komitesi'ni (cmp) kurdu. birleşmiş milletler (bm) de bu çalışmaya üçüncü taraf olarak katıldı.
iki taraftan 2001 kayıp var
al jazeera türk ekibi, bm denetimindeki yeşil hat'ta bulunan kayıp şahıslar komitesi'nin antropoloji laboratuvarına girip, iki toplumun komitedeki temsilcileri ve komitenin bm tarafından atanan üçüncü üyesine yapılan çalışmaları sordu.

iki toplum da destekliyor
projenin en önemli özelliği adadaki her iki toplumun da çalışmayı desteklemesi. zira proje bugünkü başarısını yaşananlara tanıklık edenlerin yer göstermesi sayesinde kazanıyor. tanıklıklar ve bilgi akışının sağlam olması çok önemli. küçük, şahitlerin verdiği bilgiler sayesinde hâlâ kazılacak yeni mezarlar bulduklarını söyledi. komitenin amacı hiç değilse kayıpları belirleyerek kıbrıslıların yıllardır yaşadığı acıları hafifletmek.

"kıbrıslı türk ya da rum ayrımı yapmaksızın kayıp yakınlarının tamamı aynı acıyı yaşıyor. biz komite üyeleri olarak onların çektiklerini anlıyor, bu acıları paylaşıyor ve buna son vermek istiyoruz."
birleşmiş milletler projeye dahil oldu

"siz şu anda burada insan kemiklerini görüyorsunuz, ama bu aslında hayata dair bir durum. bu yaptığımız çalışma ailelere huzur ve adadaki iki topluma da barış ve uzlaşı getirmeyi hedefliyor."
kemikler üzerinden kimlik tanımlaması uzun ve karmaşık bir süreç. tanımlamada cesetlerin üzerinde bulunan saat, giysi, mücevher gibi kişisel eşyalar da yardımcı oluyor. dna testinin yapılabilmesi için de aileler biri güneyde diğeri kuzeyde bulunan iki kan bankasına kan örnekleri veriyor. arni sonraki süreci şöyle anlattı:
"biz de burada kemiklerden kesitler alarak kan örnekleriyle birlikte bosna hersek'teki amerikan laboratuvarı'na gönderiyoruz. eğer örnekler yüzde 99,95 oranında eşleşiyorsa tanımlamayı yapabiliyoruz."
ekip sadece kıbrıslı türk ve rumlardan
kayıp şahısların kimlikleri netleştiğinde ailelerine haber veriliyor. ailelere yakınlarının gömüldüğü yerlerin fotoğrafları gösteriliyor, ardından da iskeletler teslim ediliyor. aynı zamanda her aileye yakınlarını gömmeleri için 1900'er euro mali katkıda bulunuluyor.

komite, yaptığı çalışmaların istatistiklerini de yayımlıyor. buna göre çalışmaların başladığı 2006 yılından 2014'e kadar 1012 kişi mezarlardan çıkarıldı. şu anda 824 kişinin kemikleri üzerinde antropoljik incelemeler devam ediyor. kimlikleri belirlenenlerin sayısı ise 479.
bir mezara çiçek koymak istiyorlar

"bizim gibi rum tarafında da benzer insanlar var. sadece kendimizi anlatmıyorum, rumların da acılarını çok iyi anlıyorum. onlar bizi çok iyi anlayabilir, biz de onları. çünkü savaşta her zaman ezilen çocuklar ve kadınlar olmuştur. onlar da aynı acıları yaşadı. barış veya bir çözüm olacaksa, her iki toplumun içindeki acıları biraz hafifletip başlamanın, her iki toplum için de çok daha iyi olacağına inanıyorum."
acılar ortak

"1963'teki çatışmalarda, bizim köyden türklerin de kaybedildiğini biliyorduk. ama onlarla bu bağı, aynı şey bizim de başımıza gelene kadar kurmamıştık. kıbrıslı türklerle ilişkiye geçtikten sonra bu işin peşine düştüm böylece. onlar neredeydi, onlara ne olmuştu? işte bu sorulara cevap bulmaya çalıştım."
christina pavlou solomi de bir an önce cmp'den iyi bir haber bekliyor. hiç olmazsa kardeşi ve babasının mezarlarını ziyaret edebilmek için. solomi, "çocuklarımıza böyle bir nefreti ve acıyı miras bırakmamamız gerekir" diyor.
Yorumlar