Kıbrıs müzakereleri

Mavroyannis: Kriz tavizi gerektirmiyor

Güney Kıbrıs müzakere masasına ekonomik krizin gölgesinde oturuyor. Al Jazeera'ya konuşan Kıbrıs Rum Kesimi'nin müzakerecisi Andreas Mavroyannis, krizin taviz vermek anlamına gelmediğini söylüyor. Mavroyannis'e göre, teyit edilen doğalgaz rezervleri müzakerelerin dışında.

Konular: Güney Kıbrıs
Kıbrıs Rum Kesimi'nin müzakerecisi Mavroyannis Aljazeera'nın sorularını yanıtladı [İlker Taş-AJT]

kıbrıs'ta çözüm için müzakereler yeniden başladı. ilk kez yapılacak çapraz müzakereler için 27 şubat'ta kktc'nin müzakerecisi kudret özersay atina'da, rum yönetiminin müzakerecisi mavroyannis de ankara'da olacak.

müzakereler öncesinde al jazeera'nin sorularını yanıtlayan rum tarafının müzakerecisi büyükelçi andreas mavroyannis, güney kıbrıs'ta teyit edilen doğalgaz rezervlerinin müzakerelerin dışında tutulacağını söyledi. kıbrıs rum yönetimi lideri anastasiadis'in çözüme ulaşılırsa gazın türkiye üzerinden transfer edilebileceğine dair sözlerini ise şöyle yorumladı:

"anlaşmadan sonra herşey mümkün olabilir. çözümden sonra kıbrıs, israil, türkiye. lübnan ve mısır işbirliği yapmanın yollarını bulacaktır. günün sonunda bu işbirliği, konunun uzmanı olan şirketlerle çalışmayı gerektirir. bu şirketler de en iyi çözümleri, en kârlı çözümleri bulur. eğer siz anlaşmanın sonunda türkiye ve kıbrıs'ın birlikte işbirliğine gitmesini sağlayacak politik bir adım atmaya karar verirseniz ve çalıştığınız şirket gaz transferinin yapılacağı en iyi yolun da bu olduğunu söylüyorsa, tabii ki olur, neden olmasın?"

mavroyannis, bu önerinin hayata geçmesi için beklemek gerektiğini söyledi. kıbrıs rum kesimi müzakerecisi, "şu anda politik durum ve rezervin nihai miktarı ile ilgili belirsizlikler var. herşeyi şu anda tam olarak bilemiyoruz. ama bir anlaşmaya varılabilirse, çekici bir perspektif olabilir diye düşünüyorum" dedi.

"tüm konular birbiriyle bağlantılı görüşülecek"

yeniden başlayan müzakereler sırasında masada kıbrıs sorununu var eden bütün konuların olacağını söyleyen mavroyannis, bütün bu konuların hepsini birbiriyle ilintili ve birbirine bağlı olarak görüşeceklerini belirtti. bunun istisnası, ortak bildiride daha önce üzerinde anlaşılan konular olacak. bu konularda tarafların zaten anlaşmaya vardığını ve net olduğu kabul edilen konular müzakere edilmeyecek.

bundan önceki müzakerede masada 6 madde bulunuyordu. mavroyannis, söz konusu maddeler dışında yine tartışmak gereken pek çok konu olduğunu, bunlar üzerinde de anlaşmaya varmak gerektiğini söyledi:

"bütün konular önemli, bazen hangi konular üzerinde daha çok duracağımızı söylemek epey zaman alabilir. fakat geçmiş tecrübeler gösteriyor ki, üzerinde konuşacağımız meseleler arasında toprak, mülkiyet, türkiye'den gelerek kuzey kıbrıs'a yerleşenler kişiler, güvenlik, garantiler gibi konuların tamamının olması ve tartışılması gerekiyor. şu ana kadar odaklandığımız konular güç dağılımı ve yönetim. bütün bu konuları birbiriyle bağlantılı olarak görüşeceğiz. örneğin bazen toprak konusu ile ilgili bir iyi bir öneri geldiğinde bu aynı zamanda sizin güçlerin dağılımı ile ilgili izleyeceğiniz yöntemi ve bunun uygulanma biçimini etkileyebilir."

kıbrıs rum kesimi'nin ab üyeliği

mavroyannis'e göre 2004 yılındakinden farklı olarak güney kıbrıs'ın 10 yıldır avrupa birliği üyesi olması müzakereleri daha farklı hale getiriyor:

"avrupa birliği'nin çok temel değerleri, temel insan hak ve özgürlükleri ile ilgili de ilkeleri var. fakat ab'nin özgürlükler ile ilgili 4 temel ilkesi var: kişilerin, malların, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımı. eğer üye ülkeler arasında bu uygulanırsa ab nihai anlaşmasının adanın genelinde de uygulanması gerekir. biz bu nedenle sadece kısıtlamalar ile ilgili olarak değil bütün kıbrıs'ın avrupa birliği'ne nasıl entegre edileceğini müzakere etmeliyiz; adanın iki toplumlu, iki bölgeli olması dışında. ama görüşmelerimiz avrupa birliği'nin temel özgürlüklerine rağmen yapılamaz. bu durum meselelere yeni bir bakışla bakmamızı gerektiriyor. bu da avrupa birliği'nde işleyen bir ülke, işleyen bir ekonomi, işleyen bir toplum olması anlamına geliyor."

ekonomik kriz ise şu anda güney kıbrıs'ın en önemli sorunu. peki bu konu müzakere masasına nasıl yansıyacak? mavroyannis bu soruyu, "krizde olmamız, kabul edilemeyecek konularda taviz vermemiz anlamına gelmiyor. bir sonuca varmak istiyorsak, çözüm adanın bütün potansiyelini ortaya çıkaracak. elbette ekonomik kazanımlar herkes için belli. tabii ki ülkenin sorunların üzerinden gelebilmesi ve işbirliği ve istikrara sahip olması, avrupa birliği ekonomisi içerisinde bir adım atması iyi olur."

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;