Türkiye
Mültecilerle İstanbul Otogarı'nda bir gece
Edirne'den Avrupa'ya ulaşmak isteyen mülteciler, dört gündür İstanbul Otogarı'nda bekliyor. Geceyi, gidiş izni verilene kadar beklemekte kararlı olan mültecilerle geçirdik.

halepli mazin’in yorgunluğu gözlerinin altından okunuyor.
ağır çantasıyla yol kenarına yığılmış kalmış. röportaj yapmak için mültecilerle konuşurken çöküp kaldığı duvar dibinden sesleniyor, yanındaki arkadaşından söylediklerini bize tercüme etmesini istiyor.
ortak iki kelime hemen kulağı yakalıyor; ‘problem var’ diyor. bu ifadeyi daha sonra türkçe’yi çok az konuşabilen diğer mültecilerden de duyuyoruz. mazin, fabrikada çalıştığını, maaşını alamadığını ve patronların kafalarına göre yevmiye dağıttığını anlatıyor. gözünü avrupa’ya çevirmiş; orada ne var? yine anladığımız bir kelimeyi telaffuz ediyor: ‘rahat’ diyor. esenler otogarı'nda bekleyen mülteciler, avrupa’nın onlara kollarını açacağına inanmışlar.

almanya, isveç hemen hemen her mültecinin ulaşmak istediği ülkelerin başında geliyor. türkiye’de kazandıkları 700-800 lira ile geçinemediklerini anlatıyorlar. hangi kapıyı çalsalar kiraların dört katına çıktığından yakınıyorlar.
abidin ise başka bir noktaya dikkat çekiyor. mültecilerin avrupa yolunda ege deniz’nde hayatlarını kaybettiğini söylüyor. ''biz yoldan gitmek istiyoruz, denizde insanlarımız boğuluyor'' diyor. kararlı konuşuyor. gidiş izni verilene kadar otogarda bekleyeceğini söylüyor.
esenler otogarında bekleyen suriyeli mülteci: denizde insanlar ölüyor. biz yolun açılmasını istiyoruz pic.twitter.com/vvob8krx9o
— osman kaytazoglu (@kaytazoff) september 16, 2015
polis, mültecileri otogarın yan tarafındaki caminin avlusuna almış. kadın ve çocuklar için cami boşaltılmış. yoğun güvenlik önlemleri var, mültecilerin bulunduğu alanın dört bir tarafında polisler bekliyor. alanın dışına çıkanlar tekrar içeri girmek istediklerinde sorun yaşıyorlar.
''nereye gideceğimizi biz de bilmiyoruz''
mültecilerin toplandığı alanın biraz uzağında bir aile gözümüze çarpıyor. 7 kişilik aile dört gündür otogarda yatıp kalkıyor. 52 yaşındaki hasan, ''nereye gideceğimizi biz de bilmiyoruz, her yer olur'' diyor. istanbul'da geçinemediklerini anlatıyor: ''şahintepe'de oturuyoruz. 15 yaşındaki çocuğumla 700-800 tl'ye çalışıyoruz. kiralar çok pahalı. geçinemiyoruz...''

''kamplarına göndereceğiz''
bir polis amiri, isim vermeden ''sabah çözülecek bu iş. kamplara göndereceğiz inşallah'' diyor. otobüs firmaları da mültecilere bilet satmıyor. şirketinin ve kendisinin isminin verilmesini istemeyen bir otobüs firması çalışanı, ''trakya yönüne gitmek isteyen suriyelilere bilet satmıyoruz'' diyor. ''neden?'' sorusuna, ''şirket yönetiminden talimat geldi'' yanıtını veriyor. ''bütün şirketler aynı anda böyle bir karar mı aldı?'' sorusunaysa ''devlet kararı'' demekle yetiniyor.
otogarda sadece suriyeli mülteciler de beklemiyor. geç saatlerde, iraklı olduklarını söyleyen bir grup mülteci daha alana geliyor.
edirne'ye oradan da avrupa'ya geçmek isteyen iraklı mülteci bir grup da istanbul otogarı'na geldi. pic.twitter.com/nxmxv3td57
— şükrü oktay kılıç (@soktaykilic) september 17, 2015
mülteciler, kendilerine gidiş izni verilip verilmeyeceğini bilmiyor. ''belki bir, belki iki hafta daha bekleriz. izin verilene kadar bekleyeceğiz'' diyorlar. edirne'ye gitmelerine izin verilse de sonrasında ne olacağını bilmiyorlar. sabahın ilk saatlerinde uyanan mülteciler, civardaki büfelerde çay ve simit ile kahvaltıya oturuyorlar.
istanbul otogarı'ndaki bekleyiş dördüncü gününde sürüyor:
Yorumlar