Çanakkale Savaşları
Savaş aynı törenler ayrı
Çanakkale kara savaşlarının yıldönümünde Anzaklar ayrı, Türkler ayrı törenlerle anıldı. Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçiler, gün boyu süren program boyunca Osmanlı askerlerinin torunları ile karşılaşmadı.

çanakkale savaşının 100. yılında türkiye’ye gelen avustralyalı ve yeni zelandalı ziyaretçiler 10 bin kişi ile rekor düzeye ulaştı. 25 nisan sabahı anzak koyu olarak bilinen bölgede şafak töreni ile başlayan programda toplam 3 tören olmasına rağmen, anzak torunları bir kez olsun türk ziyaretçiler ile karşılaşmadı.
yeni zelandalı emekli askeri pilot richerd niven, kızı francesca ile birlikte dedesinin yaralandığı cepheyi geziyordu:
“dedem, anzak çıkartmasında yer aldı. üçüncü günde vurulmuş. yaralanınca cephe gerisine nakledilmiş. önce mısır’ın iskenderiye limanına oradan da ingiltere’ye gönderilmiş. dedem orada görev yapan gönüllü bir hemşire ile evlendi. ilginç bir tanışma olduğu için gazeteye haber bile oldular ve ben o haberin küpürlerini hala saklıyorum. bu haber sayesinde olayın geri kalanını da öğrenmiş olduk. yoksa savaş çok korkunçtu ve kimse ondan bahsetmek istemiyor.”
niven, dedesinin yapamadığını başardı ve conk bayırındaki siperlere girdi. yüz yıl önce binlerce yeni zelandalı genç, canları pahasına da olsa türk siperlerini aşamamıştı. niven şimdi o siperlerde dolaşıyor. peki savaş sırasında burada savaşan osmanlıların torunları nerede?
“belki anzak törenlerini birlikte yaparız veya başka bir yolunu buluruz. ama türkler ve anzak torunları olarak mutlaka bir araya gelmeliyiz. böylece hikayelerimizi paylaşma fırsatımız olur. yeni zelanda’da bir atatürk anıtımız var. her yıl anzak gününde, saat 10’da, orada bir anma programı yapılır. kentin valisi, halk, gazi yakınları ve türk büyükelçisi törenlere katılır. dolayısıyla da dostane bir ilişki için zemin mevcut, bunu geliştirmek lazım.”
richerd niven’in kızı francesca dalli-niven tarih okudu. dolayısıyla da çanakkale gibi bir yerde olmak onun için iki kat daha önemli:
“tarih okuduğum için 1. dünya savaşını ve bu cepheyi oluşturan süreci çok iyi biliyorum. oldukça duygusal bir deneyim oldu. adımızın kurada çıkması ve babamla buraya gelmiş olmamız da çok güzel. çok savaşlar yaşadık. daha fazlasının olmaması için buraya gelmek önemli. bence yeni zelanda’da okullarda çanakkale savaşına daha çok yer vermek ve gençleri eğitmek gerekir. babamın dedesi savaşa katıldı ama bize savaştan hiç bahsetmezdi. ondan bahsetmeyerek savaşlardan kurtulmuyorsunuz, bilinç gerekir.”
doktora çalışmasını çanakkale savaşı üzerine yapan harawira craig pearless, bu konudaki çalışmalarını bir kitapta toplamak istiyor. aslen yeni zelanda yerlisi olan pearless’in büyük babası da çanakkale’de savaştı. yaşamını conkbayırı eteklerindeki çatışmalarda yitirdi.
“buraya ilk geldiğimde büyük bir acı duymuştum. çünkü yakınlarımın kemikleri ülkelerinde gömülemedi. ama atatürk’ün ‘çocuklarınız artık bizim de çocuklarımız’ sözleri bu acıyı hafifletiyor.”
pearless, savaş alanının korunmuş olmasından memnun. ikinci kez anzak törenlerine katılıyor. ona göre anma törenlerinde türklerle birlikte olmaları daha iyi olur:
“anzak gününe olan ilgi her geçen yıl arttı. bu güzel bir şey ama bir yandan da olay tek taraflı olmaya başladı. çünkü bu tarafta anzaklar yatarken, öte yanda türklerin yattığını unuttuk. bence törenlerimiz bir olmalı. türklerle birlikte kocadere’de olmalıydık. çünkü biz buraya işgale gelmiştik, türkler kendilerini savundu.”
bora eastern yeni zelanda anıtındaki töreni bekliyor. kocası kuzey kıbrıs turk cumhuriyeti vatandaşı olduğu için türkleri çok iyi tanıyor. o yüzden, çocuklarının çanakkale savaşını yalnızca anzak bakış açısıyla öğrenmesini istemiyor:
“buraya gelmek beni hüzünlendiriyor. yalnızca kaybettiğimiz binlerce insan için değil, aynı hataların hala devam ediyor olması beni üzüyor. bu savaştan çıkartmamız gereken dersi çıkarmadık ve yeni muharebelere atıldık. hala gençlerimiz başka topraklarda, başkalarının savaşlarında can veriyor. dolayısıyla da 100 yıl sonra bile hiç bir şey değişmiş değil.”
Yorumlar