Soçi 2014
'Sınava son gece çalışıyor gibiyiz'
Soçi'de alp disiplininde mücadele edecek Tuğba Kocaağa ve Emre Şimşek, Türkiye'de yeterli imkanlara sahip olmamaktan yakındı. Kendilerini sınava son gece çalışan öğrencilere benzetti.

tuğba kocaağa vancouver'dan sonraki ikinci olimpiyat deneyimini yaşayacak. erkekler alp disiplini dünya sıralamasında en iyi 500 kişi arasına giren ilk türk sporcu emre şimşek ise ilk olimpiyatı için gün sayıyor. ikili, krasnaya polyana'daki olimpiyat köyü'nde al jazeera'nin sorularını yanıtladı.
şimşek, medyanın ve devletin yaz ve kış olimpiyatları arasında ayrım yapmasından şikayetçi. "basın haber yapmak için başarısız olmamızı bekliyor gibi... devlet de yaz olimpiyatlarına gitmeye hak kazanan sporculara cumhuriyet altını verirken, bizden bunu esirgiyor" diyor. kocaağa da türkiye'nin rekor katılımla gittiği londra 2012'ye gönderme yaparak onaylıyor "114 sporcu da madalya alamıyor, altı sporcu da alamıyor."
ikiliye göre, en büyük problem tesis eksikliği. şimşek şunları söylüyor:
"bizim antrenman yapabilmemiz için pistte kapıların olması lazım. sadece erzurum'daki konaklı kayak merkezi'nde kapı dikebiliyoruz. mesela kayseri'de ya da uludağ'daki pistlerde çalışmak istediğinizde görevliler kapı dikmenize kesinlikle müsaade etmiyorlar. 'turistler için tehlikeli' diyorlar. sonra da bize 'niye biz bu sporda başarılı değiliz? niye olimpiyatlarda başarılı olamıyoruz?' diye soruyorlar. bunu soranlar, pistlere kapı dikmemize izin vermeyen insanlar."
kocaağa da tesislerin özelleştirilmesinin yarattığı sıkıntılara değiniyor: "milli takım kamplarında bile, antrenman yaparken piste turist alınmasın diye dil dökmek zorunda kalıyoruz. hem turistler için, hem de bizim için tehlikeli."
'üç büyükler kayağa el atsın'
süper büyük slalom, büyük slalom ve slalom disiplinlerinin üçünde de mücadele eden bir sporcunun bir yıllık kayak masrafı 15 bin tl'yi buluyor. bu rakama botlar, batonlar, kasklar, eldivenler ve yarış tulumları dahil değil.
şimşek, türkiye kayak federasyonu'nun ya da kulüplerin bütçeleriyle bu maliyetin karşılanamadığını söylüyor. büyük firmaların sponsor olmasını istiyor.
kocaağa'nın aklından geçen çözüm ise daha farklı: "fenerbahçe, galatasaray ve beşiktaş gibi büyük kulüpler kayağa el atsın. sonuçta başka amatör şubeleri var. kayağa da yatırım yapabilirler."
ikisi de, kayağa yapılacak yatırımın karşılığını bulabileceğine inanıyor. türkiye'de yetenekli sporcular olduğunu söylüyorlar.
şimşek "sorun, başka ülkelerin sporcularının üç yılda kat ettiği mesafeyi bizim 20 yılda ancak kat etmemiz. avusturya'daki bir kulüp sporcusu senede 250 gün kara çıkarken, biz 50 gün çıkıyoruz. bu rakiplerle yarışacağımız zaman da kendimizi sınava son gece çalışan öğrenciler gibi hissediyoruz" diyor.
emre şimşek, kardeşi harun'un, türkiye olimpiyat hazırlık merkezi bünyesinde, 2018 kış olimpiyatları'na gidebilmek için çaba gösterdiğini söylüyor: "bu sistem devam ederse benden daha başarılı olacağından eminim. geç olsa da, olimpiyat hazırlık merkezi sisteminin farkına varıldı. bazen, 'keşke bu sistemin içine 10-12 yaşlarında girmiş olsaydım' diyorum. o zaman hedeflerim daha büyük olurdu. soçi'de ilk 50 benim için başarı olur. ilk 30 ise çok büyük başarı…"
'kelime çetinkaya torpilli değil'
olimpiyat köyü'nde neredeyse her şey iyi gidiyormuş. yemekhanelerdeki beş farklı dünya mutfağının arasında türk mutfağının olmamasından biraz mutsuzlar. şu ana kadar en büyük üzüntüleri ise, oyunların ilk gününde skiathlonda sonuncu olan kelime çetinkaya'ya dair çıkan haberlerde kullanılan dil.
'bu, kelime'nin dördüncü olimpiyatı' diyor kocaağa: "o bu kadar çok olimpiyata torpilli olduğu için değil, ülkenin en iyisi olduğu için gitti. türkiye'nin daha iyi bir sporcu yetiştirememesi onun suçu değil. kelime'den sonraki kız gitse, dokuz değil 15 dakika fark yiyecekti."
kaynak: al jazeera
Yorumlar