Eğitim

'Sınavdan önce rüya gibi bir hayatım vardı'

YGS'ye 6 gün kaldı. Al Jazeera Türk sınava girecek 4 öğrenciyle bir araya geldi. Sınav odaklı sistemin yarattığı hasarları anlattılar. Sporu, sanatı, hobilerini bıraktılar. Sadece ders çalışıyorlar.

Konular: Türkiye
Tolga Özcan, sınava hazırlandığı için davul çalmayı ve basketbol oynamayı bıraktı. [AJT]

dershanenin önündeki üç genç konuşuyor. “iki milyon kişiden bir milyonunu düş. geriye kalan 1 milyon öğrenciden de 100 bin içine girmem lazım. eğer ilk 100 bine girersem yeditepe üniversitesi garanti olur.” bir diğeri ise günde kaç soru çözdüğünün hesabını yapıyor. 2 milyon öğrencinin gireceği üniversite sınavının ilk aşaması yükseköğretime geçiş sınavı’na (ygs)  altı gün kala öğrenciler hesaplar yapıyor, dershane ve ev arasında mekik dokuyor. okula gitmeyi çoktan bıraktılar. yıllardır olduğu gibi sınava sayılı günler kala 12'inci sınıflar boşaldı.

hayat meselesi 

al jazeera türk, sınava girecek dört öğrenci ile görüştü. sistemin sosyal hayattan koparttığı, sınava odaklı bir hale getirdiği gençlerin hayatı, 'sınavdan önce' ve 'sınavdan sonra' olarak ikiye ayrılıyor. aslında dershane, okul arasında gidip gelmekten, liselere giriş için de ortaokulda sbs’ye girdiklerinden sınavlara alışkınlar. ancak onların omuzlarındaki yük üniversite sınavına yüklenen anlam. hayat meselesi, dönüm noktası, son şans olarak görülmesi. en büyük korkuları başarısız olmak değil,  kazanamazlarsa hayattan kopuk bir şekilde yeniden sınava hazırlanmak zorunda kalacak olmaları. öğrencilerin anlattıkları eğitim sistemindeki pek çok sıkıntıyı gözler önüne seriyor.  

birbirinin aynı günler…

18 yaşındaki Tolga Özcan sınava hazırlandığı bu yılı hayatından kayıp bir yıl olarak tanımlıyor

tolga özcan 18 yaşında, vefa anadolu lisesi öğrencisi. sayısal alandan gireceği sınav sonrasında mühendislik ve mimarlık bölümlerini istiyor. evinde ziyaret ettiğimiz özcan'ın odasında test kitapları üst üste, dolabının üzerinde elementlerin periyodik tablosu, formüller asılı. günleri sınava hazırlanan her öğrenci gibi birbirinin aynı. okula gidiyor, eve akşamüzeri geliyor. kısa bir mola ve sonra ders çalışıyor. haftanın iki günü okuldan sonra dershaneye etüde gidiyor. hafta sonu iki gün zaten dershanede. şimdi evde, kalan  son haftayı deneme sınavı çözerek geçiriyor. günde 7-8 saat çalışıyor.

‘rüya gibi bir hayatım vardı’

‘sınavdan önce nasıl bir hayatın vardı’ soruna verdiği  "rüya gibi bir hayatım vardı" cevabı sınavın gençlerin hayatını ne kadar etkilediğinin kanıtı. özcan sınavla değişen hayatını şöyle anlatıyor:

“ortaokuldan beri profesyonel olarak basketbol oynuyorum. okulun takımında devam ediyordum. davul çalıyorum, müzik grubumuz vardı okulda. yarışmalara katılır, festivaller düzenlerdik. tüm bunlar 12.  sınıfa gelene kadardı. şimdi okulun spor takımlarında, müzik grubunda bir tane 12. sınıf bulamazsınız. insanın içinden başka bir şey yapmak da gelmiyor. yapsanız da vicdan azabı çekiyorsunuz, yaptığınızdan keyif alamıyorsunuz. aklınız derste oluyor."

 'bu senemi çöpe attım'

kafamda hayatımın bir senesini , 12. sınıfı çöpe attım. bu sene böyle geçecek sonra normal hayatıma döneceğim diye düşünüyorum.üniversiteye giren arkadaşlar, bu bir yılını hiç hatırlamayacaksın diyor. bana ise çok uzun geçiyor zaman."

samiha ayverdi anadolu lisesi öğrencisi büşra özçelikçi de çok yorucu bir sınava hazırlık süreci geçiriyor. üç senedir dershaneye giden özçelikçi’nin temposunu dinlerken bile yoruluyor insan:

‘her şeyi erteliyoruz’

“sabah 06.00’da kalkıyorum ve okulun yolunu tutuyorum. okuldan 14.30’da çıkıyorum. eve varana kadar 16.00 oluyor. hafta arası 2 gün okuldan sonra dershaneye gidiyorum. akşam 19.00 da çıkıyorum. eve geliyorum ders çalışıyorum. hafta sonu yine dershane var. şimdi okula gitmiyorum sınava az bir süre kaldığı için, evde deneme çözüyorum."

‘başarı değil öğrenme odaklı sistem olsaydı’

"arkadaşlarımla buluşuyoruz arada bir. 10. sınıfta okulun voleybol takımındaydım. 11’e geçince bırakmak zorunda kaldım. her şeyi erteliyoruz. kitap okumayı çok severim. son bir yıldır sadece sınav motivasyonu ile ilgili kitap okuyorum. 1 hafta önce çok yorulduğumu hissettim. oturdum ağladım. sonra toparladım kendimi. ailem baskı yapmıyor ama etrafta o kadar baskı var ki bu bile yetiyor. diş hekimliği istiyorum. ancak eğitim sisteminin hiçbir aşamasında rehberlik, yeteneklerimize göre yönlendirme yok. başarı ve sınav odaklı değil de öğrenme odaklı bir sistemde okumak isterdim." büşra için iki sınavın da bitmesi kendi deyişiyle özgürlüğüne kavuşması anlamına geliyor.

'kesilecek koyun muamelesi görüyoruz'

İrem Erhan "Hepimizin yetenekleri farklı ama aynı eğitimi alıyoruz. Bu çok saçma" diyor.

eyüboğlu fen lisesi öğrencisi irem erhan ise, marmara diş hekimliği’ni kazanmak istiyor.bu senesini "ölüm gibi geçiyor" diye özetliyor:

“okulda 12. sınıf konularını birinci dönem bitirdik. 2. dönem sınava hazırlık başladı. sabah 8.15 ders başlıyor. öğleden sonra 15.00’te dersler bitiyor. akşam 19.00’a kadar da etüt yapılıyor. hafta sonları dershaneye gitmiyorum. deneme sınavlarına katılıyorum. son dönem özel ders almaya başladım. aşırı dışarı dönük insanım, bu yüzden ben geziyorum da. tiyatro oynuyordum. onu bırakmak zorunda kaldım. sinema lüks. geçen yaz gitmiştim en son. sınava dönüm noktası gibi bakılıyor. insanların sınava girenlere bakışlarını görseniz, kesilecek koyun muamelesi yapıyorlar."

farklıyız ama aynı eğitimi alıyoruz 

erhan, eğitim sisteminin kendine göre yanlışlığını ise şöyle özetliyor: 

“hepimiz birbirimizden farklı bireyleriz, yeteneklerimiz çok farklı ama aynı eğitimi alıp aynı sınavla seçiliyoruz. çok saçma. kendi kendime bir şeyler yapayım, birileri dayattığı için bunları yapmak istemezdim.”

‘hayatımı ben kontrol etmiyorum’

 

çağla astam ile de dershanesinde soru çözümlerine ara verdiği sırada buluştuk. çağla, sabah evden çıkıyor, okuldan sonra da dershaneye gidiyor. haftanın iki günü 21.30’da, diğer günler de 19.00’da bitiyor dersleri. eve gidince de biraz ders çalışıyor. astam, "bu senem böyle geçecek ama istediğim yere gireceğim" diye düşündüğünü anlatıyor:

“boğaziçi üniversitesi genetik ya da istanbul teknik üniversitesi işletme mühendisliği'ni istiyorum. daha önce tiyatro, yüzme, resim yapıyordum. artık bunların hiçbirini yapmıyorum. sinemaya gitmek 3 saatlik bir kayıp, elime roman alamıyorum. şimdi hayatımı dershane programı kontrol ediyor. ders programına göre yatıp kalkıyorum, dershaneye yakın olsun diye babaannemde kalıyorum. bu sene için, yapacağımız tek şey ders çalışmak ne kadar zor olabilir ki diyordum. çok zormuş.”

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;