Azerbaycan

Suriye'deki Azeri savaşçılar

Suriye'de muhalif saflarda ölen Rüstem Askerov geride 3 çocuk bıraktı. Son bir ayda 14 Azerbaycan vatandaşı Suriye'de hayatını kaybetti. Tam rakamı bilen yok. Ülkede gözler selefilere çevrildi. Azerbaycan makamları bu durumdan rahatsız.

Rüstem Askerov'un ölümünün ardından doğan bebeği babaannesinin kucağında. [Zahidin Köşüş-AJT]

azerbaycan’ın başkenti bakü’nün merkezine yarım saat mesafedeki sovyet döneminden kalma eski bir binanın giriş katındaki daireye girer girmez sizi dünya tatlısı iki çocuk karşılıyor. birinin adı safiye diğerinin musa. musa dedesinin adını taşıyor. babaları rüstem askerov, geçtiğimiz aralık ayı başında suriye’de muhalif saflarda savaşırken halep’te hayatını kaybetti.

"27 eylül’de (2013) istanbul’a yanına gittim. çocukları ve karısını getirdim. bir daha da görmedim."

baba musa askerov oğlunu son olarak istanbul’da görmüş. "bana suriye’ye gideceğini söylemedi ama tahmin ediyordum. hep müslümanlar için savaşmak isterdi" diyor.

suriye’de muhalif  'ahraruş şam' grubununu içinde savaşırken ölen rüstem askerov, azerbaycan basını tarafından yaklaşık 10 yıl önce de haber yapılmıştı. 22 arkadaşı ile birlikte 2003 yılında karabağ’a gidip ‘partizan’ savaşı vereceklerini açıklayınca azeri makamları onları tutuklamış. 2 yıl 6 ay tutuklu kalmış.

Musa Askerov Al Jazeera'nin sorularını Bakü'deki evinde yanıtladı. [AJT-Zahidin Köşüş]

rüstem askerov’u yakından tanıyanlarından biri de karabağ özgürlük teşkilatı başkanı akif nağı kazak. kazak, rüstem askerov’un mahkemelerde etkili savunma yapan lider konumunda biri olduğunu söylüyor:

"selefi derdi onlar kendilerine. cezaevinden çıktıktan sonra kardeşiyle dükkân açtılar. sonra bir gün 'bana burada hayat zordur, izliyorlar takip ediyorlar ben türkiye’ye gideceğim' dedi. zaten cezaevinden çıktıktan sonra evinde silah bulunduğu gerekçesiyle bir daha tutuklamışlardı. sonra türkiye’ye gitti."

oğlunun 2012’de türkiye’ye gittiğini söyleyen babaya "oğlunuz selefi miydi?" diye sorduk:

"namazını kılardı. dindardı. o kendisine ‘ben ehl-i sünnet’im derdi. 1997’de suudi arabistan’a medine üniversitesi’ne kağıtlarını gönderdi, kabul edildi. gitti. döndüğünde 'biz kendimize müslüman diyoruz ama esas müslümanlık öyle değil' dedi. bize kitaplar verdi. okuduk, öğrendik. medine üniversitesi’nde okurken bir tatilde buraya geldi, çeçenistan’a gitti. neden gitti bilmem."  

peki, çoğunluğu şii olan azerbaycan’da selefilik ne kadar yaygın ve nasıl gelişti? azerbaycan’da siyasal islam alanında çalışan az sayıda uzmanlardan biri olan akademisyen dr. altay goyusov, sovyetlerin yıkılmasının ardından körfez ülkelerinden karabağ göçmenlerine yardım amacıyla çok sayıda yardım kuruluşunun geldiğini ve selefiliği yaydığını anlatıyor. özellikle ülkenin sünni kuzey kafkasya’ya komşu olan kuzey sınırında yayılmış selefilik. 

Altay Goyusov: Azerbaycan'da yeraltındaki selefiler cihad çağrısı yapıyor. [AJT-Zahidin Köşüş]
goyusov, mevcut durumda, hükümetle arası iyi olan ve olmayan selefiler bulunduğunu söylüyor. hükümetle arası iyi olmayan selefiler 2006’dan sonra yeraltına inmişler. cihat fetvasını verenler de onlarmış. suriye’de muhalif saflarda savaşan azeriler haberleri onu hiç şaşırtmıyor. nasıl gidiyorlar sorumuza: ‘türkiye üzerinden’ yanıtını veriyor.

kaynak: al jazeera

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;