zekeriya şengöz 28 şubat sürecinde,"şer'i esaslara dayalı teokratik devlet düzeni kurmayı amaçladığı" iddia edilen bir örgütün "siyasi lideri" olarak tutuklandı. örgütün adı 'malatyalılar grubu'ydu. dokuz yıl dört ay cezaevinde kaldı. dördüncü yargı paketi kapsamında yapılan iyileştirme sonucunda denetimli olarak serbest kaldı.

adı, örgüt yöneticiliğiyle anılmaya başlandığında lise öğretmenliğini bırakmıştı. "terör örgütü yöneticiliği "suçlamasıyla tutuklanan şengöz, 'malatyalılar grubu'nun yargılandığı davada en uzun süre mahkumiyet yaşayan isimlerden biri. malatya e tipi cezaevi'nden tahliye olan şengöz o günleri, "içeri alındığımda, toplumsal travma aklın alabileceği türden değildi, adeta topluma kaos pompalanıyordu, korku üretiliyordu” sözleriyle ifade etti:

”sanki yönetime başkaldırıyorduk, geleneklerimizde olmayan bir tepkiyle karşı karşıya kaldık. necmettin erbakan iktidardaydı. başörtülülere karşı saldırı vardı. imam hatipliler üniversiteye giremiyordu. başörtüsü nedeniyle genç kızlarımızın hayalleri yıkılıyordu. sivil toplum oluşumları gibi kuran kursları da bu süreçte sekteye uğratıldı."

“darbeye temelden karşıyız”

"28 şubat sürecinde şahsınıza yöneltilen suçlamalarla ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusuna şengöz şu yanıtı verdi:

”ülkenin yönetimini ve insanları sıkıntıya sokan sanki bizmişiz gibi lanse edildik. türkiye’nin çağdaş ve modern bir ülke olmasına engel olacakmışız gibi muamele yapıldı. oysa biz masumane seslerimizi çıkarttık. darbeyi hedefllemekle suçlandık. ittihat terakki’den, 1960, 1972 ihtilallerine, 1980 askeri darbesine, 28 şubat, ergenekon vb. tüm darbelere temelden karşıyız.”

adalet duygusundan yoksun merhametin dengeyi bozacağını söyleyen zekeriya şengöz, “adaletin gelmesi, toplumsal travmanın atlatılması gerekiyor. yargının haleti ruhiyesi ortada. denkliği yakalamak gerekiyor, terazi dengelenmezse zulüm olur” diye ekledi.

şengöz bundan sonra da inançları doğrultusunda mücadeleye devam edeceğini söyledi.