Arap Baharı

Tunus Devrimi'nde 'uzlaşı' kazandı.

Devrimin 3 yılını geride bırakan Tunus siyasi krizlerini Nahda'nın tavizleri sayesinde aştı. Anayasa ve seçim tarihi tartışmalarını geride bırakmasının ardından Tunus önündeki seçimlere bakıyor.

Konular: Tunus Devrimi
Tunus Devrimi Main

'devrimin zamana ihtiyacı var, işlerin düzelmesi için zamana ihtiyaç var’  34 yaşında bir şirkette yönetici olarak çalışan enis safi, tunus  devrimi için bunu söylüyor. eski rejim zamanında da iyi kazanıyormuş şimdi de iyi kazanıyor ama o devrimin siyasal ve sosyal kazanımlarının önemli olduğunu düşünüyor. bebek arabasındaki çocuğunun daha iyi bir ülkede büyüyeceği umudunu taşıyor. tunus sokaklarında epeyce duyulan ‘devrim amacına ulaşmadı’ diyerek kestirip atmıyor. sürecin devam ettiği vurgusu yapıyor. yapılacak seçimin önemine işaret ediyor.

tunus'da tarihde anlaşıldığı taktirde bu yaz seçim olacak. suikastler, karışıklıklar nedeniyle defalarca karar verilip ertelenen tunus seçimleri, ülke büyük bir kriz daha yaşamazsa nihayet yapılacak. ülke yeni anayasasını bitirmek üzere. aslında hedef devrimin yıldönümü olan 14 ocak günü hem anayasanın kabul edildiğini duyurmak hem de seçim tarihini açıklamaktı ama olmadı. partiler arası uzlaşı bozulmuş değil ancak sorunsuz süreç sorunsuz da işlemiyor. 

islamcı nahda'nın verdiği taviz ve geri adımı sonrasında ülkede teknokrat hükümeti kuruldu. üçüncü yılına giren devrim aslında ciddi badireler atlattı. işte üç yılın özeti:

Nahda Hareteki lideri Raşid Gannuşi: Siyasi suikastler devrimi başarısızlığa uğratmak içindi. [Reuters]
nahda'nın tavizi devrim'i kurtardı

23 ekim 2011’de tunus’da kurucu meclis için seçim yapıldı. seçimden islamcı nahda partisi yüzde 42’ye yaklaşan oranla zaferle çıktı. meclis’de çoğunluk olmasına karşın nahda iktidarını laik duyarlılığı yüksek cumhuriyet kongre partisi ve ettakol partileri ile paylaştı. bu üç parti hükümetin ana gövdesi oldu. tunuslular bu hükümete ‘troyka’ adını verdi. troyka iktidarı boyunca sokaklarda kimi zaman laik duyarlılığı yüksek kesimlerce kimi zaman selefilerce kimi zaman da işçi sendikalarınca protesto edildi. zor günler yaşadı ama hiç bir sokak eylemi iki siyasi suikast kadar onları zorlamadı. 6 şubat 2013’de solcu muhalif lider demokrat yurtseverler partisi genel sekreteri şükrü beliyd evinin önünde silahlı saldırıda sonucu öldürüldü. 25 temmuz 2013 günü yine muhalif liderlerden halk cephesi koalisyonu liderlerinden muhammed brahimi aynı yöntemle öldürüldü. öldürülen iki siyasi de laik görüşleriyle öne çıkıyordu. her iki suikastin ardından da sokak karıştı başbakanlar koltuklarını bırakmak zorunda kaldı. son muhammed brahimi suikastinin yarattığı kriz daha büyük oldu. yine binler sokaklara çıktı, muhalefet büyük tepkiler gösterdi ülke ciddi sıkıntı içindeydi hatta mısır gibi olacak analizleri yapılmaya başlanmıştı. devrim tehlikeye girmişti. kriz, troyka’nın daha da önemlisi parlamentoda ezici çoğunluğa sahip olan nahda’nın ülke yönetimini teknokratlara bırakmayı kabul edilmesiyle aşıldı. tunus krizden  böyle çıktı. şimdi eskisi kadar mısır benzetmeleri yapılan siyasi analizler yazılmıyor. 

tehlike geçti mi?

teknokrat hükümeti kurulması tehlikenin geçtiği anlamına geliyor mu? daha açık bir soruyla ‘tunus devrimi’ sekteye uğrar mı? olası riskler neler? bu soruyu nahda hareketi’nin lideri raşid gannuşi’ye sorduk:  ‘iki siyasi liderin maruz kaldığı suikastler tunus’ta devrimi başarısızlığa uğratmayı hedefliyordu. ülkeyi kaosa silahlı çatışmaya, şiddete çekmek içindi’ dedi ve şiddet riskine dikkat çekti. ülkede sokak muhalefetinin en güçlü hareketi tunus işçi sendikaları birliği (ugtt) genel sekreteri enver bin godur da olası riski tek kelimeyle özetliyor ‘şiddet’

ülkede şiddet yani silahlı eylem kimden geliyor? suikastler döneminde tunus içişleri bakanı olan lütfi ceddu, kriz çıkartan iki suikastte de aynı silahın kullanıldığını ve yakalananların selefi ensar el şeria örgütü üye olduğunu açıkladı. örgüt, tunus’da terör örgütü ilan edildi. ülkede bu iki cinayetin arkasında eski rejim elemanlarının ve dış güçlerin olduğuna, selefi örgütün de “taşeron” olarak kullanıldığına inanan ciddi bir kitlenin varlığı mevcut. bu iki cinayetin faili olarak selefilerin açıklanması, tunus’da devrimden sonra gerek sokak gösterilerinde gerekse günlük hayatta selefilerin görünür olması ülkede laikliğe duyarlı kesimlerin tepkisini çekmiş durumda. ülkede siyasetin en büyük tartışma konularından biri selefilik ekseninde süren ülkedeki yaygın dil olan fransızca tanımlamayla ‘extrémisme’ yani ‘aşırılık’ islam dininin önemli bir yer tuttuğu tunus’da ‘aşırılık’ söz konusu olduğunda ciddi bir muhalefet söz konusu. bu muhalefetin siyasi platformdaki karşılığıysa nida tunus hareketi. 

nida tunus
Tunus Nida Hareketi sözcüsü Nureddin Bin Tika: Devlet dini kontrol edebilmelidir. [Güray Ervin/Al Jazeera]
yükselen tepki hareketi: nida tunus

ülkede son dönemlerde yükselişe geçen nida tunus (tunus’un çağrısı) hareketi tamamen laik kaygıları öne çıkararak politika yapıyor. hareketin lideri baci kaid sebsi. tunus’un en kıdemli politikacılarından olan sebsi, 1926 doğumlu. tunus’un kurucusu burgiba’nın kabinesinde yer alan sebsi, 2011 devriminden sonra kısa bir süre de geçiş hükümetinde başbakanlık yaptı. hareket içinde laik milliyetçiler ve solcular da var. hareketin sözcülüğünü aynı zamanda gazeteci de olan nureddin bin tika yapıyor. nida tunus, nahda’yı tunus’a afganistan tarzı yaşamı getirmek istemekle suçluyor. onları böyle düşündürtense nahda’nın iktidarında körfez ülkelerinden bazı selefi şeyhlerin tunus’a davet edilmesi: “nahda iktidara gelmesinin ardından din işleri bakanlığı bir grup şeyhi tunus’a davet etti. havaalanında konvoylarla karşılandılar, devlet protokollerinde kabul gördüler, stadyumlarda konferanslar verdiler. televizyonlara çıktılar. gençlerin onlardan etkilenmesine çalışıldı. bu nahda’nın tunus’un yaşam tarzını değiştirme çabasından başka birşey değil”

tika, çıkarılan vakıflar kanunu ile islamcı sivil toplum kuruluşlarına olanaklar sağlandığını, camilere para toplama, evlenme, boşanma, öğrencilere yardım etme yetkileri getirildiğini bunların hepsinin tunus’u “aşırı islam”a hazırlama çabası olduğu iddiasında. nida tunus laik hassasiyetle politika yapmasına karşın seküler bir hareket olarak tanımlanmaya karşı. kendilerinin asla dine karşı olmadığını seküler olmadıklarını tunus’un kendine göre islam anlayışının olduğunu bunun da ülkenin kurucusu burgiba’nın çerçevesini çizdiğini söylüyor: “burgibacılığa göre din siyasetten ayrılmalıdır, devletten değil. devlet dini kontrol edebilmelidir.

nida tunus 2011’de yapılan seçimlerden sonra kuruldu. meclis’te 9 milletvekilleri var. kendi ifadelerine göre 120 bin kayıtlı üyesi olan bu hareketi tunus, islam ve demokrasi çalışmaları merkezi uzmanlarından (center for the study of islam and democracy-csid) adnan hasnavi ile konuştuk. hasnavi, nida hareketini eski rejim ve seküler solun ittifakı olarak tanımlıyor. hasnavi’ye göre, tunus’da eski rejim dönemindeki avantajlarını kaybetmek istemeyen ciddi bir kitle var. bu kitle şu anda nida hareketi ile sesini duyurabiliyor. ülkede terörizm ve selefilik tehlikesi olduğunu adnan hasnavi de kabul ediyor ancak ekliyor: “esas çatışma ideolojik değil, demokratikleşme, barış ve güvenliğin önündeki engel bunlar değil. esas konu geçmişte uzun yıllar hakları verilmemiş olan grubun siyasi taleplerde bulunması ve sosyal ilerleme talep etmesi. işte bu talep geçmiş rejimde iyi statü sahibi olan kesimleri rahatsız ediyor. sosyal avantajlarını kaybetme endişesi taşıyorlar.

tunus vefa hareketi
Vefa Hareketi Lideri Abdulrauf El Ayadi: Bizim ideolojimiz Arabizm ve İslam. [Güray Ervin / Al Jazeera]
vefa hareketi: islamcı cenahta yeni alternatif mi?

tunus’da yükselen bir diğer hareket ise yine 2011 seçimlerine girmeyen troyka’nın ortağı cumhuriyet kongre partisi’nden kopan abdulrauf el ayadi’nin liderliğini yaptığı vefa hareketi. liberal islamcı olarak tanımlanabilecek hareket olan vefa, nahda’ya küskün olanlar için bir adres niteliğinde. nahda’yı eski rejimle hesaplaşmamak hatta ittifak yapmakla suçluyorlar. vefa hareketinin eski rejimle hesaplaşma çağrısı toplumda da karşılığını buluyor. vefa’da bu karşılığın farkında.

{c}peki ugtt’nin kırmızı çizgileri neler? ne olursa üyelerini tekrar sokaklarda tepki verirken görürüz? godur bu sorumuza iki kırmızı çizgimiz var diyerek yanıt veriyor: “ulusal çıkarlar ve işçi hakları. biz tunus’daki demokratik kurumların en önde geleniyiz. iki siyasi suikasta da en büyük tepkiyi verdik, ülke çapında grev yaptık. ugtt, şiddet ve teröre karşıdır. biz demokratik seçimle gelen her hükümetle diyalog içinde çalışmaya hazırız”

tunus adnan hasnavi
CSID’dan Adnan Hasnavi’ye göre Nahda ülkedeki çatışmaları önlemek için tavizler verdi. [Güray Ervin / Al Jazeera]
‘nahda geleceğini garanti altına aldı’

yüzde 42’lik oy oranıyla seçimlerden birinci çıkan iktidarını laik duyarlılığı yüksek partilerle paylaşan nahda’nın iktidar performansı nasıldı? csid’dan adnan hasnavi’ye göre nahda ülkede iç savaş çıkacağından endişe duydu ve ülkenin eski rejimden daha kötü bir hale dönüşmesinden korktu. islamcılar ile laikler arasındaki bir çatışmayı önlemek için tavizler verdi. hasnavi, eski rejimin devamı olan siyasilerin seçim ve demokrasi istemediklerini nahda’nın da bunun farkında olduğunu söylüyor. hasnavi’ye göre nahda onlarla işbirliği yaptı. bu nedenle de tunus’da, mısır’da yaşananlar yaşanmadı. hasnavi, nahda’nın gelecekte de varlığını garanti almak için böyle davrandığını söylüyor.

devrimin ardından seçime en hazırlıklı giren parti nahda'ydı. baskı altında çalışsa da eski rejimde iyi kötü bir örgütlülüğü vardı. seçimde ezici bir üstünlük sağladı. gerek islami söylemle gerekse laik söylemle yüklü tüm partilerin hedefinde nahda var. son verdiği tavizler tabanında eleştiriye uğrasa da hareketin en büyük tutkalı raşid gannuşi. önimizdeki seçimlerde nahda aynı başarıyı gösterecek mi? yoksa yeni örgütlenen başka siyasi hareketler mi? tunuslular için umut olacak? bu soruların yanıtı için seçim sonrasını beklemek gerekecek. şimdiden net söylenebilecek tek durumsa 'devrimin sahibi' gençler eski rejimin siyasi figürlerini tunus'u yönetirken görmeyi asla istemiyor.

 

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;