Kültür-Sanat
Vedat Ozan: Koku duyusu sigorta kapsamına alınmalı
Hayatta kalmamızı sağlayan, geçmişle bağlarımızı geleceğe dair algımızı güçlendiren koku duyusunu ne kadar tanıyoruz? İşin uzmanı Vedat Ozan, Al Jazeera için yanıtladı.
her koku, hafızamızda bir duygu ile kodlanıyor. endişe, korku, mutluluk, aşk ve daha birçok duyguya erişmek için koklamak yeterli. koku ve parfüm uzmanı vedat ozan son çalışması 'kokular kitabı'nda, koku duyusunun hayatımızdaki yerine, doğru bildiğimiz birçok yanlışa ve koklamanın, kokuların yaşamımızda ne kadar büyük bir yer kapladığına dair birçok bilgiye yer veriyor. vedat ozan, atölyesinde al jazeera'nin sorularını yanıtladı.
kokunun diğer duyulardan ayrıştırıcı özelliği nedir?
aristo'dan beri bildiğimiz beş temel duyumuz var. aslında beşten fazladır ama beş dışsal duyumuz canlıların dış dünyayla iletişim kurmasına yarayan araçlar gibi düşünebiliriz. koku duyusunun beyinde işlendiği bölge çok farklı çünkü hem duygudurum hem de belleğin işlendiği bölgede gerçekleşiyor. ilave olarak da diğer duyulardan gelen uyarılar bir bilişsel süzgeçten geçerek oraya yönlenirken, koku duyusu direkt olarak oraya gidiyor, hiçbir süzgece ya da kesintiye maruz kalmadan... dolayısıyla kokuyla alınan uyarıları anlamakla ilgili rasyonel bir süreçten bahsetmek mümkün değil. hep duyguyla bağlantılı, bir koku alındığında daha önce ilk belleğe yollandığı koşullar ne ise insana onu geri getiren duygu durumu tekrarlamak üzerinden bir algı süreci işliyor. dolayısıyla duygu yoğunluğu açısından koku duyusu çok farklı. bu hem bir avantaj hem de manipülasyon aracı olarak da kullanılabiliyor.
manipülasyon aracı olarak nasıl kullanılıyor kokular?
en basit haliyle içinde yaşadığımız ekonomik sistemi düşünürseniz, sizin satın alma yöneliminizi saptamak ve kuvvetlendirmek için kullanılabiliyor. örneğin, bir çamaşır yumuşatıcısı ya da şampuan alınırken, neredeyse hiçbir zaman kutuyu çevirip arkasındaki 'içindekiler' bölümüne bakmıyoruz. daha çok kapağını açıp koklayarak satın alıyoruz. dolayısıyla da satın alma kararımızı etkileyen süreçte çok önemli bir işlevi var.
dünya ekonomisinde kokunun rolü nedir?
gizli sektör diyebiliriz çünkü kokuyu üreten firmalar var. bunlar kokunun satışını direkt olarak gerçekleştirmiyorlar, biz hep markalar üzerinden tanıyoruz kokuları. bulaşık deterjanı gibi işlevsel bir ürün de olabilir, vücut losyonu gibi kişisel bakım ürünü de olabilir, biz kokuyu markalar aracılığıyla almış oluyoruz. dolayısıyla üretici firmaların çoğunun kimliği hakkında bilgi sahibi değiliz. bu alanda en büyük beş firmanın herhangi birinin cirosu, general motors'un yıllık cirosuyla aynıdır.
farklı toplumlarda kokulu ürünün tercihi değişiyor mu?
çok değişiyor hem de; çünkü koku öğrenilen bir şeydir. doğduğumuzda birtakım kokulara ilişkin etiketlere sahip değiliz. o etiketler bize iki şekilde veriliyor. biz daha plasenta sıvısının içindeyken koku duyumuz - ki ilk gelişen duyumuz - ortaya çıkmış oluyor, doğduktan sonra da bize yapılan eşleştirmeler devreye gidiyor. diğer bir yol ise, içinde bulunduğumuz kültürün bize empoze etmiş olduğu kodlar var elbette. bunun içinde tabular, yasaklar, inanç sistemleri, beslenme alışkanlıkları gibi birçok unsur var. çok basit bir örnek; bir müslüman veya yahudi toplumda domuz eti yemiş birinin kokusu hemen fark edilir ve bu bir ötekileştirme aracı olarak kullanılabilir. sizde başka bir şekilde kodlanmış bir koku, dünyanın başka bir yerinde bambaşka bir şekilde kodlanıp, farklı algılanabilir.

türkiye'nin kokularla arası nasıl, kokuları tanıyor muyuz?
kokuyu tanımakla tanımlamak farklı. kokuyu algılarsınız ama tanımlayamayabilirsiniz, onu kelimelere dökemeyebiliriz. dünyanın genelinde kokuyu tanımak ancak tanımlayamamak gibi bir sıkıntı zaten var. ancak biz doğulu bir toplumuz ve nasıl ışık doğu'dan yükseliyorsa, kokuların da kaynağı doğu. kokulu malzemeler yüzyıllar boyunca batı'ya buradan gitmiş. ayrıca daha sıcak bir iklim kuşağına ait olduğumuzu düşünürsek, koku sıcakta kendini daha çok belli etmektedir. kısacası kokuya yabancı bir toplum değiliz. asla japonya gibi, danimarka veya norveç gibi kokulara uzak bir toplum değiliz.
japonya'nın kokuya uzak olması ne demek?
uzak bir toplum, evet. bunun da öncelikle organik sebepleri var. bulunduğunuz ortama üretilmiş olanların dışında, kendi ürettiğimiz vücut kokuları var. kokuyu üreten apokrin bezelerinin sayıları çok düşük ve de tüylü bölgelerin çok az olması da vücut kokusunun en keskin şekilde verileceği iki unsur da japonlarda mevcut değil. dolayısıyla nötr toplumlar diyebilirim. ancak onların alışmış olduğu koku eşiğinin biraz üzerinde bir uyaranla o topluma girdiğiniz zaman, onlar açısından rahatsız edici olabilirsiniz. kokunun varlık sebebi zaten 'uyaran' olması. ortamda bir tehlike veya ihtiyacımız olan bir şeyin kaynağının bulunup bulunmadığını da bize anlatır kokular.
koku duyusu körelir mi?
zirve noktası 30'lu yaşlar, 60'dan sonra azalmaya, 80'den sonra ise işlevsizliğe doğru daha dramatik bir tabloda ilerliyor. koku duyusunun artık yaşamsal olan ihtiyaçlarımıza cevap veremediği bir döneme giriyoruz. yaşlıların yediklerinden hoşnut olmamasının bir sebebi de koku alamamaları. kokuyla birlikte tat da gidiyor, bu yüzden daha tuzlu yemek istiyorlar.
kokular gündelik ilişkilerimizi nasıl etkiler?
koku, duygusal bir bağ aracı. bizi içine alır. bunu bir sosyal kabuk içerisinde söylüyorum. anne kokusu aynı zamanda her şeyin sınırsız ve karşılıksız olarak sunulduğu; anne karnında geçen, kayıp cennet diyebileceğimiz o dönemi çağrıştırır. bunun ötesinde sosyal anlamları da var tabii ki kokunun. görmenin ve dokunmanın ötesinde, kokladığınız zaman o koku sizi içerisine alıyor.
koku alma duyusu olmayan insanların hayatında ne eksik olur?
tahmin ettiğinizden çok fazla sayıda insan koku duyusunun eksikliği ya da yetersizliğiyle yaşamak durumunda kalıyor. yaşam kalitesinde büyük bir düşüş getiriyor. insan ilişkilerinden günlük yaşamına kadar her noktada büyük bir kayıp. bir kere lezzet algısının en önemli ayağını kaybetmiş oluyorsunuz, dolayısıyla hayattan zevk almaya yönelik büyük bir eksiklik başlıyor. kokuyla gelen uyarılardan bihaber olmak ciddi hayati tehlikeler de taşıyor. doğalgaz kaçağı mı var, mutfakta yangın mı çıktı, bu koku uyaranlarından haberdar olmamak oldukça tehlikeli. kokuyla bellek ilişkisinin de çalışmaması sebebiyle, geçmişin hoş dönemlerine götüren en önemli etmenlerden biri olan koku duyusundan yoksun olmak bir tür geçmişten de yoksun olma hali yaratıyor. cinsellikle ilgili ciddi sorunlar yaşanabiliyor. ama bunların bir kısmı tedavi edilebiliyor. ancak öncelikle bunun bir rahatsızlık olduğuna dair bilgilenmek gerekiyor.
koku duyusunu kaybetmek insanın gözünü, kulağını kaybetmesi kadar ciddi sonuçlara yol açabiliyor öyleyse?
elbette ancak koku duyumu kaybettim diye kimse hastaneye gitmiyor. zaten sigorta kapsamında bile değil. işitme ve görmede kayıp olarak sigorta kapsamına alınıyor ancak insanın yaşam kalitesini bu kadar etkileyen bir unsur olan koku alma duyusunun kaybı, telafi edilemiyor. burun deviasyon ameliyatına girip koku yetisini tamamen ya da büyük oranda kaybeden insanlar bununla ilgili haklarını nasıl arayacağını bilemiyor.
kokular bizi yanıltır mı?
sosyal ortamlarda parfüm kullanılan alanlara giriyorsunuz. ilk etapta o parfümün yarattığı çekim alanına girmiş olabilirsiniz. ama bu illa parfümünü beğendiğiniz birisiyle iyi anlaşabileceğiniz anlamına gelmiyor. koku, gerek üretilmiş bir kokuyu kullanmanız, gerek sizin bazal vücut kokunuz, sizin seçimleriniz üzerinde çok fazla yönlendirici olamayabilir. ancak vücut kokusunu beğenmediğiniz birisiyle bir arada yaşamanız imkansız gibi bir şey. çoğu zaman bu bir alt sebep olarak bilincimizde yer ediyor.
kullandığımız parfümlerde neye dikkat etmeliyiz?
size kötü bir anı, anıyı çağrıştıran kokulardan genel olarak uzak durmalısınız. bir de başkalarının kokusal mahremiyetine tecavüz etmemelisiniz. özellikle ofis gibi kapalı ortamlarda, fark edilmek için sürülen kokular, başka insanları rahatsız edebiliyor ve onların kokusal mahremiyetine bir haksızlık yapılmış oluyor. bir şeye ihtiyaç duyuyorsak o şeyin eksikliğini duyduğumuz içindir. o kadar ağır ve baskın kokuları kullanmak, bir fark edilmeme endişesini de içinde barındırıyor olabilir. üstelik dışarıya verdiğiniz koku kariyerinizin gidişatına da olumlu veya olumsuz etki edebilir.
Yorumlar