çaykur rizespor maçı dönüşü trabzon'un sürmene ilçesi yakınlarında silahlı saldırıya uğrayan fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüsün şoförü ufuk kıran, geçirdiği bir dizi operasyonun ardından karadeniz teknik üniversitesi farabi hastanesi kulak burun boğaz servisi’nde özel odaya alındı. kıran hastane odasında al jazeera türk ekibine konuştu. 

'bilincimi hiç yitirmedim'

kıran saldırının şok edici olduğunu ve herkesin neye uğradığını şaşırdığını anlattı.

"umuyorum, inşallah terör saldırısıdır diyorum. öyle olduğuna inanmak istiyorum. bunun başarısız bir terör saldırısı olduğunu düşünmek istiyorum. benim toprağımdaki insanlar, hemşehrilerimin böyle bir şey yapmayacağına inanıyorum. ama değilse de suçlu kimse cezasını çeksin. mutlaka yakalansın, her kimse cezasını çeksin."

"bunun akılla, mantıkla izah edilecek yanı yok. ben rizeliyim. çaykur rizespor'u tutarım. ama trabzon da, fenerbahçe de hepimizin. tatlı bir rekabet elbet her zaman oluyor ama bu başka bir şey. bu saldırının futbolla, taraftarlıkla ilgisi olamaz. eğer varsa da lanet olsun, bu asla cezasız kalmasın."

yaklaşık 110 kilometre hızla ilerlerken olayın meydana geldiğini kaydeden kıran, “hava yağmurluydu, zemin ıslaktı, silah sesi duymadım. bir anda cam kırılıp patladı. bilincimi hiç yitirmedim. ağzım, burnum kan içindeydi ama bilincim açıktı ve hemen usturuplu şekilde fren yaparak aracı durdurdum. ne yapmam gerektiğini bilerek yaptım. ben aracı durdurunca konvoy da durdu. önümüzde eskort polisler, arkamızda yöneticileri taşıyan otobüs, çevik kuvvet vardı. önümüzdeki eskort polislerin girişimleriyle beni önce sürmene devlet hastanesi’ne götürdüler” dedi.

kıran acil servisten içeri yürüyerek girdiğini ve sedyeye kendisinin uzandığını net şekilde hatırladığını vurguladı.

ufuk kıran'ın eşi: yaşadıklarım tarif edilemez

sol gözünün hemen yanına isabet eden 3 kurşundan ancak birinin çıkarılabildiğini söyleyen kıran, gözünün iyi olduğunu, çıkarılamayan saçmalar için daha sonra tekrar operasyon geçireceğini belirtti.

13 yıldır otobüs şoförlüğü yapan kıran’ın eşi nurten kıran da yaşadıklarını, hissettiklerini şu sözlerle anlattı.

"eşimin işyerinden ona ulaşmak isteyenler yanlışlıkla beni aradılar. bir şeyler olduğunu sezdim, aynı dakika içinde akrabalarım kapıya dökülünce anladım, zaten televizyonlar canlı yayın yapmaya başladılar. akrabalarım beni alıp hastaneye getirdi. özellikle o ameliyattayken çok korktum. çok dua ettim. ya yiğidime çok daha kötü bir şey olsaydı? bunu yapanlar insan olamaz. olay anından itibaren neler yaşadığımı, nasıl duygular içinde olduğumu tarif edemem. çocuklarım çok etkilendi."

gerçek failler bulunsun

şehir merkezinde ve sürmene’de konuştuğumuz birçok trabzonlu, gözaltına alınan sürmeneli iki teyze çocuğunun suçsuz olduğuna inanıyor. olayı maksatlı ve dışarıdan gelen bir terör uzantısının gerçekleştirdiğini düşündüklerini öne süren trabzonlulardan m.n., "olayın gerçek faillerinin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. bu olay trabzon’a, trabzonsporluya mal edilemez. böyle bir çabanın olduğunu görüyoruz. trabzon insanı böyle alçakça, vahşice bir olayın arkasında olamaz. bunun bir terör eylemi olduğundan şüphemiz yok. yetkililerden bir an evvel bu olayı aydınlatmalarını bekliyoruz" diye konuştu.

kaynak: al jazeera