Irak Kürdistan Özerk Bölgesi
'Yeni hükümet tüm Irak'ı kucaklamalı'
Irak Kürt muhalefetinin İslami kanadından olan Muhammet Farac, Iraklı Kürtlerin Nuri Maliki’nin üçüncü kez başbakanlığa aday olmasını değerlendirmek üzere bir araya geleceğini açıkladı. Farac'a göre, yeni hükümet tek bir etnik kökeni ve mezhebi temsil etmemeli.

irak bölgesel kürt yönetimi başkanı mesut barzani’nin “maliki üçüncü kez başbakan olursa kürt bölgesi kendi kaderini belirlemek için referanduma gider” açıklamasından sonra al jazeera’ya konuşan irak kürdistan islam birliği (ikib) başkanı muhammet farac, kürt siyasilerin henüz maliki’nin adaylığı ile ilgili olarak ortak bir tavır almadığını söyledi. farac bu açıklamasıyla kürt tarafının yeni başbakanın seçilmesi sürecinde pazarlıklara açık olduğunun sinyalini de verdi.
istanbul’da katıldığı müslüman topluluklar birliği kongresi'nde al jazeera türk muhabiri can hasasu’nun sorularını yanıtlayan farac, kürtler için kimin başbakan olacağından ziyade, kurulacak hükümetin çoğulcu bir anlayışla hareket edip etmeyeceğinin daha önemli olduğunu söyledi:
“en çok oyu aldığı için hükümeti kurma görevi kanun devleti partisi’ne aittir. anlaşılan o ki nuri el maliki üçüncü kez başbakan olmak istiyor. ama diğer grupların da rızasını almaları gerekir. çünkü günümüzde irak’ta katılımcı bir siyaset gerekmektedir. irak siyasetinde bazı boşluklar var. sözgelimi petrol, bankacılık kanunu ve bütçe. çoğunluk hükümeti kurdu diye maliki bu boşlukları kendine göre doldurursa, diğer kesimlerin hepsi mağdur olur.”
farac’a göre maliki kürtlerin ve iraklı diğer unsurların desteğini ve ihtiyaçlarını gözetmeden hareket ederse alternatiflerin şansı daha da artar:
“ikinci seçenek de kanun devleti’nin dışındaki partilerin oluşturacağı bir koalisyon hükümetidir. buna ulusal uzlaşı hükümeti de diyebiliriz. irak’ı oluşturan şiileri, sünnileri, kürtleri, türkmenleri ve diğer toplumlardan oluşan ulusal bir hükümet. bana göre irak’ta kurulacak hükümet herkese ulaşabilmelidir. tek bir etnik kökenle veya mezheple sınırlı olmamalıdır. öyle tahmin ediyorum ki taraflar müşterek bir zeminde buluşuyor.”
‘kürtler anlaştı sıra irak’ta’

“kürt siyasetinde artık muhalefet yok. eskiden biz (irak islam birliği), goran (değişim hareketi) ve islami cemaat muhalif kanadı oluşturuyorduk. varılan anlaşma gereği, artık federal kürt hükümeti'nde yer alıyoruz. bu birleşme ve kaynaşmayı irak’a yaymak istiyoruz. doğrudur biz kürtüz. ama diğer iraklıların haklarını savunmak da görevimizin bir parçası. basra’da, necef’te, kerbela’da ve ramadi’de yaşayan vatandaşların da haklarını savunmalıyız. irak dokusunun bir parçası olduğumuz sürece bu insanların haklarını savunmalıyız.”
iraklı kürtlerin tavrı ne olacak ?
barzani’nin, maliki’nin yeniden başbakan seçilmesi ile ilgili olarak ‘kürt halkı kendi kaderini belirlemek için referanduma gider’ açıklamasını basın yoluyla yapılmış bir açıklama olarak değerlendiren farac, kürt tarafların bir araya gelerek ortak bir tavır belirlemesinin gerektiğini düşünüyor:
“maliki’nin üçüncü kez başbakan olmasını istemeyenler var. bütün bunlar konuşulması gereken konular. biz yeni hükümetin ittifakla kurulması gerektiğini düşünüyoruz. anlaşarak bir şeyler yapacaksak kırmızı çizgilerden bahsedemeyiz. kimsenin kimseye bir hususu dikte etmeye hakkı yoktur. masaya oturup konuşmak gerekir. böyle olursa bu sağlıklı bir süreçtir. sorumluluğu paylaşmak, vatandaşların haklarını savunmak, siyasi istikrarın sağlanması ve iş imkanlarının oluşturulması için irak’ı oluşturan unsurlar arasında anlaşma şart.”
farac’a göre herkesi ilgilendiren bir konuda kırmızı çizgiler olmamalı:
“kürt tarafların bir araya gelip irak konuları hakkında konuşması gerekir. bunların da başında sayın maliki’nin üçüncü kez aday gösterilmesi yer almaktadır. bu konu tüm kürt partilerinin bir araya geldiği bir toplantıda ele alındıktan sonra ortak bir kürt tavrından veya görüşünden söz edebiliriz. şu ana kadar bu gerçekleşmedi. bir komisyon oluşturuldu ve bu komisyon yakında bağdat’a giderek neler yapabileceğimize bakacak. ancak ondan sonra nuri el maliki’nin üçüncü kez başbakanlığına razı olup olmayacağımızı daha net olarak ortaya koyabiliriz. sayın barzani, nuri el maliki’nin üçüncü kez başbakanlığa gelmesi halinde kürtlerin kendi kaderlerini tayin için referanduma gideceğini açıkladı. bu açıklama medya aracılığı ile yapılmıştır. ama ortak görüşün oluşması için kürt partilerin bir araya gelmesi şart.”
irak muhalefetine çağrı
maliki’nin tek adam politikasına sünni araplar, kürtler ve türkmenler kadar diğer şii grupların da tepkili olduğunu savunan farac’a göre,

“muhalefetin de aralarında toplanıp ne istediklerini belirlemesi gerekir. nasıl bir başbakan istediklerini ortaya koyarak kanun devleti partisi’ne mesajlarını vermeliler. alternatif adayın en temel özelliğinin de herkes tarafından kabul gören bir isim olması gerekmektedir.”
‘bağdat yönetimi esed’in kalmasını istiyor’
suriye’de süren iç savaşa dikkat çeken farac, bağdat yönetimi ile bölgesel kürt yönetimi arasındaki görüş ayrılıklarının yalnızca iç meselelerde değil bazı dış politikalarda da sürdüğünü hatırlatıyor:
“bağdat hükümeti, esed yönetiminin kalmasını istiyor. biz kürtler ise esed’in gitmesinden yanayız. suriye’nin komşuları ve dünya güçleri ne istediklerini kesin olarak ortaya koymalıdır. irak’ta yaptıkları gibi rejimi düşürmek mi istiyorlar ? yoksa bölgedeki hastalıklı durumu sonlandırmak mı istiyorlar? önemli olan isimleri veya yüzleri değiştirmek değildir. kentlerin yüzde 80’i yerle bir edildi. rejim gitse bile suriyelilerin bu koşullar altında yaşamlarını sürdürmeleri mümkün olmaz. dolayısıyla da soruna köklü bir çözüm getirilmelidir. ama şu an olanlar uluslararası güçlerin, bazı kutupların çatışmasıdır. bazıları esed kalsın diyor, bazıları gitsin diyor, bir başkaları ise hiçbir şey söylemiyor. irak’tan ders çıkartmaları gerekir. doğrudur, amerika geldi ve saddam rejimine son verdi. ama rejimin kökleri devam ediyor. mısır’a bakın: hüsnü mübarek’i düşürerek rejimin yalnızca başını giderdiler. ama rejimin adamları devletin derinliklerine kadar sirayet etmiş durumda. dolayısıyla da sorunun çözümü için stratejik bir yaklaşım şart. ama büyük güçlerden kimse henüz bu iradeyi göstermedi.”
suriyeli kürt gruplara çağrı
suriyeli kürtlerin de tıpkı suriye muhalefeti gibi bölündüğünü söyleyen farac, irak bölgesel kürt hükümeti'nin suriye’deki soydaşlarına dört temel başlıkta tavsiyelerde bulunduğunu hatırlatıyor:
“birincisi, bir zamanlar biz iraklı kürtlerin yaptığı gibi, suriyeli kürt grupların da birbirleri ile çatışmaya girmemesi. ikinci olarak, arap muhalifler ile çatışılmaması ve onlarla koordinasyon içinde hareket edilmesi. üçüncüsü, kürtleri, suriye’nin bir parçası olarak görecek yeni bir anayasa için çaba harcamaları ve bu anayasa çerçevesinde hareket etmelerini önerdik. dördüncüsü de, bulundukları bölgelerde türkiye ve irak gibi ülkeleri endişeye sevk edecek tavırlara izin vermemelerini istedik. ayrıca dış güçlerin etkisi ile hareket etmemelerini de öğütledik.”
islam aleminin lideri araplar değil
yıllardır irak kürt bölgesi’nde en güçlü muhalif gruplardan biri olarak değerlendirilen irak kürdistan islam birliği başkanı muhammet farac’a göre, dünyada yaşanan siyasi sorunlara ve doğal felaketlere müdahale edecek etkili bir mekanizma için ılımlı islam’a büyük rol düşüyor:
“dünyada ılımlı islami gruplar öne çıkmalı. dünyada 56 kadar müslüman ülke var. müslümanların yaşadığı ülkeleri de katarsak bu sayı 70’e kadar ulaşır. şiddete inanmayan ılımlı partiler ortak bir çatı altında toplanırsa belki de islamiyet daha doğru bir temsil olanağı bulur. belki de böylece müslüman ümmetin ve dünyanın sorunlarına çözüm bulabiliriz. bilmeyenlere hatırlatmak isterim, islam yalnızca müslümanlar için değildir ve islamiyet’in lideri araplar değildir. yanlış buradan kaynaklanmaktadır. araplar islam ümmeti içinde azınlıktır. dolayısıyla da ılımlı islami hareketlerin başı çekmesi gerekmektedir. haricilere, şiddet yanlılarına ve islam’ı öldürmek isteyenlere meydan bırakılmamalı. ilımlı islam sorumluluk almalı ve herkesle ilişkiye girmelidir. herkes duyurulmalıdır ki müslümanlık tamamı müslüman olan bir ülke kadar brezilya’nın da dinidir. çünkü allah’ın dini bütün insanlığadır. sorumluluk bir devlete, millete veya şahsa verilmemiştir. bana göre aklı selim sahibi tüm müslümanları tek bir çatı altında toplamak ve bu çatıya örneğin 'uluslararası ılımlılar cemiyeti' denilebilir. bu çatı altında da müslümanların ve insanlığın geleceği için planlama yapacak islami parti ve hareketler toplanmalıdır.”
Yorumlar