Blog
Reyhanlı gerilimi
Reyhanlı halkı, ilçede 11 Mayıs 2013 günü gerçekleşen patlamaların nedeni olarak, Türkiye’nin Suriye’deki rejim karşıtı isyan sırasında muhalefete destek vermesini gösteriyor.

hatay’a bağlı reyhanlı, aslında uzun bir süredir suriyeli sığınmacıların en yoğun yaşadığı ilçelerden biri. rakamlara değil sokaktaki hayata bakınca bunu görmek mümkün. çarşıda açtıkları dükkanlar, caddelerde dolaşan suriye plakalı araçlar, kadınlar, erkekler, çocuklar...
ülkelerinde yaşanan gerilimin, çatışmaların ve boyutu giderek artan şiddetin mağduru olarak türkiye’ye geldiler. onlar için türkiye, sığınacak güvenli bir liman oldu. yaklaşık iki yıldır bu insanlar, kendi evlerinden, sokaklarından ve akrabalarından uzakta zorlu bir yaşam sürüyorlar.
uzayan misafirlik
ancak şehrin kendine has organizasyonunda, uzayan misafirliklerden kaynaklanan sorunlar yaşanmaya başladı. örneğin reyhanlı’da, siyasi ve dini-mezhepsel nedenler ile su yüzüne çıkan bir gerilim vardı. bu sadece reyhanlı’ya ait bir durum da değil; suriyeli sığınmacıların yoğun olduğu sınır boyundaki pek çok yerleşim biriminde benzerine rastladığımız bir olgu.
suriyelilerin varlığını memnuniyetle karşılayanlar olduğu kadar sığınmacılardan rahatsızlık duyanların da var olduğu bir gerçek. bunu kimi zaman siyasi gösteriler şeklinde, kimi zaman da çok daha sıradan şekillerde, mesela çarşıda pazarda ‘öteki’ne takınılan tavır ve tutumlarda görmek mümkün.
tepki: her şeye, herkese
reyhanlı’da 11 mayıs 2013 günü meydana gelen patlamalarda ölenlerin cenazelerin kaldırılması sırasında konuştuğum gençlerin pek çoğu, daha önce medyada da yer alan bildik eleştirileri arka arkaya sıraladılar. suriyeli sığınmacıları radikal ve köktenci olmakla itham ettiler; sadece burada yaşamakla kalmadıklarını, gündüz suriye’deki çatışmalara katılıp akşam olunca geri döndüklerini öne sürdüler.
hükümetin bu konudaki politikaları da eleştirilerden nasibini alıyordu. aynı gençler, türkiye’nin suriye’deki rejim karşıtı isyanda muhalefete destek vermekle çatışmalara doğrudan taraf olduğunu, başlarına gelen acı olaylarda hükümetin de dolaylı sorumluluğu bulunduğunu iddia ettiler. aslında toplumun belli bir kesiminin bir süredir söylediği, gösterilerde slogan haline getirdiği bir düşüncenin yeniden tekrar edilmesiydi duyduklarımız.
ortadoğu’nun karmaşası ve reyhanlı
bu bakışı besleyen de tüm acısıyla karşımıza çıkan resimdi aslında. kente girer girmez gördüklerimiz, daha önce irak’tan, şimdilerde ise suriye’den gelen televizyon görüntülerinde izlediklerimizi andırıyordu.
neredeyse tamamen yıkılmış binalar, patlamaların şiddetiyle bırakıldığı yerden yüzlerce metre öteye savrulmuş, yanmış parçalanmış motosikletler, tahrip olmuş otomobiller, cam kırıklarıyla kaplanmış caddeler, infilakın şiddetiyle yerinden çıkmış, kopmuş tabelalar... bir savaş yeri görüntüsü. hepsinden daha acısı, her biri yarına dair umutları olan 49 ölü ve onlarca yaralı.
reyhanlı’da patlamalar üzerine komplo teorileri havada uçuşuyor; acı gerçeklik ise karşımızda yitip gitmiş hayatlarda somutluk kazanıyor. 11 şubat 2013’te hatay’ın cilvegözü sınır kapısı’nda gerçekleşen patlama ile verilen kayıplardan itibaren yükselen gerilim ve ‘bilinmezlik’ hali, reyhanlı’yı yaşanması daha zor bir yer haline getirmişti. 11 mayıs’taki patlamalarla beraber tereddütler daha da yükseldi, tansiyon iyice arttı.
basından yakınıyorlar
siyasetçiler de reyhanlı’ya olayların daha ilk gününden bu yana gelerek, halka taziyelerini sunuyorlar. türkiye büyük millet meclisi'nde (tbmm) grubu bulunan partilerin milletvekilleri, birkaç gündür şehirdeler. cumhuriyet halk partisi (chp) genel başkanı kemal kılıçdaroğlu, 13 mayıs’ta reyhanlı’daydı. ana muhalefet liderinin çevresini saran kalabalık bir grup, hükümeti protesto ederken sorumluları da istifaya çağırdı.
insanlar bir süre sonra da tepkilerini yoğun bir biçimde basın mensuplarına yöneltmeye başladılar. medyayı da yaşananları göstermeye cesaret edememekle itham ettiler. reyhanlılıların, hükümetin getirdiği yayın yasağına da itirazları vardı. neyse ki, basına yönelen tepki daha fazla büyümeden ziyaretin sonuna gelindi. hükümetin olayın faillerinin yakalandığına dair açıklamalarından ise reyhanlılılar tatmin olmadıklarını söylüyorlar.
burada herkesin yaşananlara dair kendi teorisinin olması ise gerek sığınmacılar gerekse de şehrin yerlileri için daha zor bir yarın ortaya çıkaracak gibi. patlamalardan beri sokaklarda görmediğimiz suriyeliler, hâlâ evlerinden çıkmadılar. gerginlik, ne kendi ülkelerinde ne de sığındıkları yerde peşlerini bırakıyor.
reyhanlı’da ölenlerin acısı biraz olsun hafiflemeden, patlamalardan önce bu şehrin sokaklarında trafiğe karışan suriye plakalı araçlarla yeniden karşılaşmak şimdilik pek mümkün görünmüyor...
Yorumlar