Görüş

Afrika'da kalkınmanın önündeki engeller

Afrika'da demokrasi ve insan haklarıyla ilgili Amerikan söyleminin romantizm boyutu bir yana ABD'nin temel çıkarları, esasen doğal kaynaklara (bilhassa petrol ve doğalgaza) ulaşmasında, 'terörle' savaş ve Afrika'da gelişen Çin nüfuzuyla mücadelede kendini gösteriyor.

Afrika'nın gelişmesinin önündeki engelleri kaldırabilmek için genç nesillerin eğitimi ve yönetime katılması büyük önem taşıyor. [Reuters]

hiç kuşkusuz afrika'nın bugün yaşadığı krizlerin ekseriyeti; sömürge döneminin mirası, uygun yöneticilerin yokluğu, kötü devlet yönetimi ve yolsuzluğun yayılmasıyla ilişkilidir.

2004 nobel barış ödülü sahibi kenyalı wangari maathai'nin, 'afrika ve sorun' başlığıyla arapçaya çevrilerek kuveyt'te yayınlanan önemli kitabı 'the challenge for africa' (2009), bu bakış açısını dile getiriyor. 

belki de burada asıl dikkat çekici nokta, afrika'nın kalkınma imkanlarıyla ilgili açıklamalara paralel olarak iç ve dış sorunlara işaret eden karamsar başka konuşmaların yapılmasıdır. zira bu sorunlar, kalkınmayı gerçekleşemez bir konu haline getiriyor.

rakam ve göstergelere göre afrika, yüzde 30 oranında bir gelir artışı yaşadı. bu rakam geçen 20 yıl zarfında afrika ülkelerinin yaşadığı düşüşü tekrar yukarı çekiyor. ayrıca toplam milli gelir içinde tahmin edilen büyüme oranı, gelecek 10 yıl zarfında yüzde 6'ya kadar çıktı.

dünyada ekonomik açıdan en hızlı şekilde büyüyen 10 ülke arasında, 7 afrika ülkesi yer alıyor.

peki o halde yanlış giden ne? afrika'nın kalkınmasının önündeki engeller nelerdir? afrika'nın doğal zenginlikleri üzerindeki uluslararası kavga ve iktidardaki afrikalı siyasetçilerin istenen büyüme hedeflerine ulaşamamasının örneklerini sunarak, sorunun yanıtına dair bazı ipuçlarına işaret edebiliriz.

afrika yüzde 30 oranında gelir artışı yaşadı. bu rakam geçen 20 yılda afrika ülkelerinin yaşadığı düşüşü tekrar yukarı çekiyor. ayrıca toplam milli gelir içinde tahmin edilen büyüme oranı, gelecek 10 yıl zarfında yüzde 6'ya kadar çıktı. 

by Hamdi Abdurrahman

amerikan politikasının askerileşmesi

abd dışişleri bakanı john kerry, 29 nisan- 5 mayıs 2014 tarihlerinde etiyopya, demokratik kongo cumhuriyeti, angola ve güney sudan'ı kapsayan afrika turuna çıktı. bu ziyaret, batılı kriterler doğrultusunda yeni afrika'ya yönelik romantik bir söylemi benimseyen genel amerikan eğilimini yansıtıyor.

kerry ziyareti boyunca afrikalılara; demokrasi seçeneğini benimseme, yeni liberal ilkeler doğrultusunda ekonomik istikrarı gerçekleştirme, şiddeti terk etme ve modern dünyanın yaratıcı atmosferine girmeleri yönünde çağrı yaptı. batılıların bu abartısı, barack obama yönetiminin afrika'daki asıl niyetlerini yansıtmaktan çok uzak.

amerikalı bakan'ın ülkesine dönme hazırlıkları yaptığı sırada başkan obama, konuğu cibuti devlet başkanı ismail omar guelleh ile beyaz saray'da, iki ülke arasındaki güvenlik işbirliğini görüşüyordu.

abd, cibuti'deki lemonier askeri üssü'nü kiralama sözleşmesini 10 yıl daha uzattı. arap birliği üyesi olan cibuti, abd tarafından çok önem verilen bir ülke. abd'nin cibuti'yi, afrika ve arap yarımadası, özellikle de yemen ve somali'de 'teröre' karşı verdiği savaşta önemli bir stratejik bir hareket noktası olarak gördüğü malum.

lemonier üssü'nde yaklaşık 4,000 amerikan askeri bulunması, onu afrika'daki daimi amerikan üssü konumuna getiriyor. kampın 38 milyon dolara varan yıllık kira değeri, cibuti'nin en önemli milli gelir kaynaklarından biri.

demokrasi ve insan haklarıyla ilgili amerikan söyleminin romantizm boyutu bir yana abd'nin temel çıkarları, esasen doğal kaynaklara (bilhassa petrol ve doğalgaza) ulaşmasında, 'terörle' savaş ve afrika'da gelişen çin nüfuzuyla mücadelede kendini gösteriyor.

kerry'inin gezisinin güney sudan ve demokratik kongo cumhuriyeti'ndeki bazı hedefleri gerçekleştirmede başarısızlığa uğradığı açık. her iki ülkenin de yöneticileri, demokratik dönüşüm ilkelerini yerine getirmediler.

bazı afrika hükümetlerinin kerry'nin konuşmasının içerdiği 'siyasi koşulları' reddetmesi, obama yönetimini tam bir trajediyle karşı karşıya bıraktı: abd, ya hukukun üstünlüğü ilkesini gözetmeyen otoriter hükümetler ile ekonomik ve stratejik çıkarlarını gerçekleştirmeye çalışacak ya da afrika'daki zenginlik ve nüfuz üzerindeki uluslararası rekabetin arka sıralarında yer alacak.

görünen o ki ağustos 2014'te washington'da düzenlenecek 1. afrika-abd zirvesi, amerikan çabalarını afrika'daki milletler oyununda ilk sıraya çıkarma amacı taşıyor.

çin'in afrika'daki rolünü abd'nin rolünden ayıran en belirgin özellik, washington'ın afrika'daki hareket alanını sınırlayan bütçe açığıyla ilgili sorunlarıdır. ayrıca abd'de, birçok afrika ülkesindeki demokrasi ve insan hakları sorununu gündeme getiren sivil cemaatler ve hukuk örgütlerini mevcut.

by Hamdi Abdurrahman

çin'in esnek atılımı

çin devlet başkanı, başbakanı ve üst düzey yetkililerinin, ülkeleri ile afrika arasındaki karşılıklı çıkarların derinliğini vurgulamak amacıyla afrika'yı ziyaret etmeleri, çin'de kıtaya yönelik ilginin başından itibaren izlenen bir gelenek halini aldı.

başbakan li kıçiang'ın 3 mayıs 2014'te etiyopya, nijerya, angola ve kenya'yı kapsayan afrika gezisine çıkması, dolayısıyla kimseyi şaşırtmadı.

çin'in afrika'daki rolünü abd rolünden ayıran en belirgin özellik, washington'ın afrika'daki hareket alanını sınırlayan bütçe açığı sorunlarıdır. ayrıca abd'de, birçok afrika ülkesindeki demokrasi ve insan hakları sorununu her daim gündeme getiren sivil cemaatler ve hukuk örgütlerinin mevcudiyeti söz konusu.

çin'de ise para ve siyasi irade var ama iç muhalefet yok. bu da çin'in afrika politikasını, özgürlük ve insan hakları alanında yükümlülükten kurtarıyor.

çin, 2009'dan beri afrika'nın en büyük ticari ortağı sayılıyor. ikili ticaret hacmi, 2000 yılında 11 milyar dolara varmıştı. bu rakam kısa sürede yükseldi ve 2006'da yaklaşık 60 milyar dolara ulaştı. 2013 yılında ise 210 milyar dolara sıçradı. son 10 yılda çin'in afrika'daki yatırımları 30 kat arttı.

başbakan kıçiang, çin'in afrika'daki kredi çizgisini yaklaşık 10 milyar dolar arttırmanın yanı sıra afrika-çin kalkınma fonu'na da 2 milyar dolarlık destek sözü verdi. diğer yandan çin, afrika'da çok hızlı demiryolu projelerinin inşası ve gelişimine destek olmak için ileri teknolojiyi yaşlı kıtaya taşıma taahhüdünde bulundu.

kamu diplomasisi, kültür, ekonomik ve insani yardımlar gibi esnek güç araçlarına dayanan çin, kendi kalkınma modelinin afrikalılar nezdinde kabul edilebilir alternatif olduğunun farkında.

başbakan kıçiang, bazılarının batı'da ve afrika'da körüklediği 'çin'in afrika'da yeni sömürgeci güç olduğu' yönündeki endişelere karşı çıktı. 'çin halk cumhuriyeti'nin, bazı ülkelerin geçmişte afrika'da izlediği sömürgeci yolu kesinlikle izlemediği ve bu sömürgeciliğin afrika'da yeniden ortaya çıkışına izin vermeyeceğini' belirtti.

bununla birlikte çin'in afrika'daki varlığına ilişkin eleştiriler de yok değil. kimi yorumcular, çin'in kıtada harcadığı tüm çabaların, sonraki dönemlerde yatırım imkanları bulmak veya tartışmalı siyasi sorunlarına uluslararası destek elde etmeyi hedeflediğini ifade ediyorlar. çin'in bahse konu çabaları, altyapı projelerinden afrika ülkelerinin tahakkuk etmiş milyarlarca dolarlık borcunun silinmesine kadar uzanıyor.

yani çin, afrika'da petrol ve petrol haricindeki ham maddeleri ele geçirmek ve birleşmiş milletler'de (bm) lehine oy kullanacak müttefikler kazanmak amacıyla uzun vadeli bir oyun oynuyor. afrika'nın karşılaştığı temel sorun, çin parası ve deneyimleriyle inşa edilecek yollar veya limanların sayısı değil, olgun yönetimdir.

söz gelimi, çin ile afrika arasındaki ticaret halen dengesiz. ticari açık her daim çin'in lehine işliyor. ayrıca çin, afrika'da batı'ya kafa tutan devletler ve otoriter rejimlere destek veriyor.

çin'in orman, tarım, balıkçılık, petrol ve doğalgaz gibi çevre açısından hassas sektörlerdeki yatırımlarının, birçok afrika ülkesindeki çin karşıtlığını körüklediği gözlemleniyor.

çin'in madencilik projeleri de tehlikeli çevre sorunlarına sebebiyle verdi. asya'da gergedan boynuzu ve fildişi talebindeki artış, afrika'da bu ürünlerin yasadışı ticaretinin artmasına yol açtı ve durumu daha kötüleştirdi.

bazı raporlar, çinli şirketlerin, afrikalıların çalışma şartlarının iyileştirilmesine ilgi göstermedikleri gibi afrika'daki koşulları iyice bozan ucuz çin işgücünü kıtaya çekmeye çalıştıklarına işaret ediyor.

afrika'daki çin varlığının, uzun vadede kıtadaki amerikan ve batı hegemonyasının sonlandırılmasında önemli etken olacağı açık. bu da geçmişteki sömürü deneyimini bir kez daha tekrarlamayacak şekilde, 'çin ile eşit bir ortaklık ilişkisi kurmak' gibi önemli bir sorunu afrikalıların önüne getiriyor.

'mide siyaseti' kavramı, sömürge sonrası afrika devleti sosyolojisini anlamak için en uygun giriştir. yani siyaset, bol servetin ana giriş kapısı sayılıyor ve bu yüzden iktidar mücadelesi sertleşiyor. böylesi bir mücadelede yenilgiye uğramak ise sürülmek, hapse girmek veya açlıktan ölmek anlamına gelebiliyor.

by Hamdi Abdurrahman

iç sorunlar

hiç kuşkusuz afrika üzerindeki uluslararası çekişmelerle irtibatlı dış sorunlar, wangari maathai'inin işaret ettiği ve afrika'nın kalkınmasını zorlaştıran bir dizi iç sorunla irtibatlıdır.

bugün afrika'daki belli başlı iç sorunlar; güney sudan, orta afrika ve demokratik kongo'da yaşandığı üzere savaşlar ve silahlı çatışmalar şeklinde beliriyor. ayrıca nijerya, somali ve mali'nin kuzeyinde olduğu gibi, şiddet yanlısı radikal islamcı akımlar, afrika devletinin yeniden inşasının önünde bir başka engeli oluşturuyor.

ne var ki yolsuzluğun yayılması ve kamu malının ele geçirilmesi, afrikalıları, kendi ülkelerinin kaynaklarından yararlanmaktan mahrum bırakıyor. afrika birliği raporlarına göre, yolsuzluklar sebebiyle afrika'da her yıl 184 milyar dolar heba oluyor. iktidardaki siyasilerin görevi, kamu hazinesini yağmalayıp yabancı bankalara yatırmak şeklinde görünüyor.

jean-françois bayart'a göre 'mide siyaseti' kavramı, sömürge sonrası afrika devletinin sosyolojisini anlamak için en uygun giriş sayılıyor. yani siyaset, bol servetin ana giriş kapısı kabul ediliyor ve bu yüzden iktidar mücadelesi daha sertleşiyor. böylesi bir mücadelede yenilgiye uğramak ise sürülmek, hapse girmek veya açlıktan ölmek anlamına gelebiliyor.

iktidar ödülünü kazananlara gelince; iktidar onlar açısından kabile üyelerine, yakınlara ve destekçilere verilen kilit mevkilere dönüşüyor.

tüm bunlar gösteriyor ki, bugün afrika'nın karşı karşıya kaldığı en büyük sorun, hastalığın yuvası sayılan ulus devlet organlarının yapısından doğuyor. peki bu sorunlarla mücadele etmek ve afrika'nın gelişen asya'ya katılabilmesi için ne yapılmalıdır?

ganalı ekonomist george ayittey'nin 'eğitimli afrikalı yeni genç kuşağın (ayittey'nin ifadesiyle çita neslinin) yolsuzluğa bulaşmış iktidardaki elitlerin yerine dizginleri eline alması gerektiği' yönündeki görüşüne katılıyoruz.

böyle bir genç nesil bugün mevcut olup tarım, özel sektör, bilgi teknolojileri, sanayi gibi birçok alanda ve hatta hükümette çalışıyor. ancak öncelikle bu gençlerin, iktidar ve yönetim sorusuyla muhatap olmadan önce kendi becerilerini yapılandırıp olgunlaştırmaları ve bilgi birikimlerini arttırmaları gerekiyor.

hamdi abdurrahman, kahire ve zayid üniversiteleri’nde siyaset bilimi öğretim üyesidir.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Hamdi Abdurrahman

kahire ve zayid üniversiteleri’nde siyaset bilimi öğretim üyesidir.  Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;