Görüş
Azerbaycan uluslararası toplumun desteğini hak ediyor
Azerbaycan seçimleri kusursuz olmasa da, bağımsızlığından bu yana ülkenin demokratik gelişimi kabul edilmelidir.
editörün notu: bu görüş, genel seçimlerden kısa süre sonra yayınlanan 'azerbaycan'ın appgate skandalı' isimli makaleye yanıt olarak yazılmıştır.
9 ekim'deki başkanlık seçimlerinin tamamlanmasıyla, azerbaycan gelişen demokrasisini güçlendirmede önemli bir sayfayı daha geride bıraktı. bu seçimi, avrupa konseyi, avrupa birliği ve avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı (agit) dahil pek çok uluslararası ve yerel gözlemci özgür, adil ve şeffaf olarak değerlendirdi. bu kez azerbaycan seçimini rekor sayıda gözlemci izledi. 1200'den fazla yabancı ve 50 binden fazla yerli gözlemci, yüzden fazla ülkeyi temsil etti.
ancak, başta agit'e bağlı 'demokratik kurumlar ve insan hakları ofisi' olmak üzere, seçimi eleştirenler oldu. seçimlerin kusursuz olmadığı doğrudur. bazı eksiklikler vardı ve daha önceki seçimlerde de olduğu gibi bu eksiklikler 'merkez seçim komisyonu' tarafından incelenecektir.
açıkçası, azerbaycan gibi genç demokrasilerde her zaman iyileştirilmesi gereken bir şeyler vardır. seçim sistemindeki aksaklıklar bize, gelecek seçimlerde de tekrarlanmasınlar diye bu hataları düzeltmemiz gerektiğini hatırlatır.
ileriye dev adımlar
elbette ki eleştiri, özgür bir toplumun temel taşlarından biri olduğu için önemlidir. ancak eleştiri suçlamaya dönüşmemelidir. yapıcı, adil ve sağlam temellendirilmiş olmalıdır. daha da önemlisi, eleştirenler azerbaycan hükümetinin geniş çaplı başarılarını da övecek cesarete sahip olmalıdırlar. örneğin, hükümetin ekonomi ve istihdam politikaları sayesinde geçtiğimiz 10 yılda yoksulluk yüzde 7 civarında azaldı. ayrıca azerbaycan'ın gelişen iş ortamı, dünya bankası ve imf'nin takdirini kazandı.
ülkenin insani sermayesini daha da geliştirmek için, azerbaycan'ın bilinçli bir şekilde yatırım yaptığı çok önemli bir diğer alan da eğitimdir. hatta cumhurbaşkanı ilham aliyev, ülkenin petrol sermayesini insani sermayeye dönüştürme kararlılığını defalarca tekrarladı. şu anda, azerbaycan hükümeti özel bir programla ülkenin yetenekli gençlerini dünyanın saygın üniversitelerinde burslu okutuyor.
şimdiye dek bu projeden binlerce azerbaycan genci yararlandı. süreç gelecek yıllarda da devam edecek. hükümetin bu projesi, gençleri eğitme kararlılığını gösteriyor. bunun karşılığında yeni nesil, ulusumuzu çok daha ileriye taşımada büyük rol oynayacak.
hükümet ayrıca halka verilen hizmetin verimini ve şeffaflığını arttırmayı da önemsiyor. insani teması azaltmak ve kamu hizmetlerinin sunumunu daha da kolaylaştırabilmek için, ülke genelinde 'kolay hizmet merkezleri' kurmaya başladık. bu da birkaç yıldır hazırlığı süren 'e-devlet' projesinin geliştirilmesi için hayati önem taşıyor.
ne yazık ki uluslararası medya ajanslarında azerbaycan hükümetini eleştirenler, milyonlarca azerinin hayatlarına elle tutulur katkıları olan bu önemli değişimlere dikkat etmediler.
uluslararası yükümlülükler
uluslararası toplumun sorumluluk sahibi bir üyesi olma rolümüzü ele alalım: bağımsızlığımızdan sadece 20 yıl sonra 2011'de, azerbaycan bm güvenlik konseyi'nde 'geçici üye' koltuğu kazandı. hatta bu ay, bm güvenlik konseyi'ne biz başkanlık ediyoruz. bu bağlamda, uluslararası gündemdeki önemli konular hakkında yapılan tartışmalarda, yapıcı ve sorumluluk sahibi bir rol oynadık.
ayrıca uluslararası kalkınma yardımını da çok ciddiye alıyoruz. bu düşünceyle, azerbaycan dünya çapında yardıma muhtaç kişilere insani yardım projeleriyle uğraşan özel bir devlet ajansı kurdu. birkaçından bahsetmek gerekirse, azerbaycan afganistan'a e-devlet projesinde destek sağlıyor ve gelecekteki diplomatları da dahil olmak üzere devlet personelini eğitiyor.
pek çok afrika ülkesinde de farklı insani yardım projeleri yürütüyoruz. haziran'da bakü, filistin halkına bağlılıklarını bir kez daha gösteren uluslararası bağışçıların bir araya geldiği bir yardım konferansına ev sahipliği yaptı.
azerbaycan'ın demokratik gelişimi bir süreçtir. geçtiğimiz 20 yılda ülke, demokratik standartlarını güçlendirmede kayda değer ilerleme gösterdi. ülkedeki yasalar avrupa standartlarına yükseltildi. insan hakları ve temel özgürlüklerin korunması için güçlü yasama temeli oluşturuldu.
aslına bakarsanız, azerbaycan demokratik ideallere çok da yabancı değil. birinci dünya savaşı'ndan ve rus imparatorluğu'nun çökmesinden sonra, azerbaycan müslüman dünyadaki ilk demokratik hükümeti kurdu. yalnızca iki yıl hayatta kalabilmesine rağmen, ulusumuzun böylesine kargaşalı bir dönemde demokratik bir cumhuriyet kurma yetkinliği ve iradesi, halkımızın demokrasiye uzun vadeli bağlılığını gösterir.
azerbaycan cumhuriyeti 1991'de bağımsızlığını kazandığından beri bu temeller üzerinde ilerledi; ve bizler, atalarımızın yüz yıl önce zor zamanlarda başardıklarından büyük ilham ve cesaret alıyoruz.
destek ihtiyacı
cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönersek, demokrasilerde önemli olan halkın iradesidir. 9 ekim'de azerbaycan'da olan tam da budur. başkan aliyev'in seçimi açık ara kazanması, kendisinin kişisel popülaritesini yansıtır. politikalarının seçmenlerin takdir ve desteğini kazandığını gösterir. geçtiğimiz 10 yılda ülkedeki ekonomik kalkınma ve pek çok alandaki modernleşme, cumhurbaşkanı aliyev'in yeniden seçilmesini kesinleştirdi.
kalkınmanın bu aşamasında, azerbaycan'ın ihtiyacı olan şey uluslararası medya ajanslarının baskısı ya da eleştirmesi değildir. bunun yerine ihtiyacımız olan şey demokratik standartlarımızı güçlendirme yolunda güçlü destektir. ülkemin ileriye dönük stratejik görüşü, olgun bir demokrasi kurmaktır.
bunu eleştirenleri memnun etmek için değil, genç ülkemizi ileri götürecek doğru yol olduğunu için yapıyoruz.
fahrettin gurbanov, 2007'den beri azerbaycan'ın britanya büyükelçisi olarak görev yapıyor. daha önce azeerbaycan'ın washington konsolosu olarak 1993 ve 2001'de iki dönem çalıştı ve 2003-2007 arasında kanada büyükelçiliği dahil olmak üzere yurt dışında pek çok diplomatik görev üstlendi. ayrıca azerbaycan dışişleri bakanlığı'nda 2001-2003 arası büyükelçi olarak da çalıştı.
azerbaycan'ın londra elçiliği'ni twitter'dan takip edin: @azembuk
bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Yorumlar