Görüş

Beşli savunma senaryoyu değiştirir

Spor yazarı Serkan Akcan’a göre İzlanda deplasmanında beşli savunma oynanıp oynanmayacağı ve Mehmet Topal’ın performansı, Türkiye için belirleyici olacak.

Konular: Spor, Futbol
Fatih Terim, Danimarka karşısında Mehmet Topal'ı iki stoperin ortasına çekmişti. [Fotoğraf: AA]

louis van gaal, hollanda milli takımı’na 2014 dünya kupası eleme grubu maçlarının tamamında dörtlü savunma (4-3-3) oynattıktan sonra turnuvaya sadece dört ay kala kafasında beşli savunmanın olduğunu açıkladığında, ülke futbol kamuoyunun kafasını hayli karıştırmıştı.

elinden gelse oyuncularının maçta yapacağı koşuları bile kalemle çizmek isteyen bu inatçı hollandalı, hazirana kadar sadece iki hazırlık maçında beşli savunmayı test edebilmesine rağmen oyuncularını bu sisteme ikna ederek brezilya uçağına bindirdi.

2014 dünya kupası’nda portakallar ile birlikte dört takım (şili, kosta rika, meksika, uruguay) daha beşli savunma ile son 16 takım arasına girmeyi başardı. ilginçtir hollanda yarı finale gelene kadar kendisi gibi beşli savunma oynayan şili’yi gruplarda yendikten sonra ikinci turda meksika ve çeyrek finalde de kosta rika’yı eledi.

çeyrek finalde kosta rika’ya karşı, oyuna hükmetmek adına iki kanat oyuncusu blind ile kuyt’ı öne çıkararak 3-4-3’ü denemişti. fakat gelin görün ki, van gaal penaltılara kadar jorge luis pinto’nun 5-3-2 oynayan kosta rika’sını çözemedi. bir anlamda kendi silahıyla vurulmuştu.

neyse ki, hollandalı teknik adam eşi benzeri görülmemiş bir kararla 120 dakika kaleyi koruyan cillessen’i çıkarıp tim krul’u sahaya sürerek penaltılarla kosta rikalıları evlerine gönderip yarı finalde arjantin’in karşısına dikilmişti.

dünya kupası’ndan sonra birçok antrenör kulüplerinde üçlü ve beşli savunmaların versiyonlarını icra edecek cesareti kendilerinde buldu. (...) türkiye ligi’nin ilk haftasında da karabükspor teknik direktörü tolunay kafkas, futbol coğrafyamızın beşli savunma rüzgarından nasiplenmesini sağladı! 

by Serkan Akcan


2014 dünya kupası’ndan sonra birçok antrenör kulüplerinde üçlü ve beşli savunmaların versiyonlarını icra edecek cesareti kendilerinde buldu. van gaal gittiği manchester united’da sezona 3-5-2 ile başladı. bielsa, marsilya’ya oynattığı üçlü savunma ile fransızların akıllarını bulandırıyor.

türkiye ligi’nin ilk haftasında da karabükspor teknik direktörü tolunay kafkas, fenerbahçe deplasmanında yiğit incedemir’i mabiala ve emre güngör’ün arasına çekip erdem ve erkan kaş’ı kanatlara iterek futbol coğrafyamızın beşli savunma rüzgarından nasiplenmesini sağladı! kafkas, erkan kaş’ın hatalarını tolore edebilirse deplasmanlarda bu sistemin ekmeğini fazlasıyla yiyeceğe benzer.

son olarak fatih terim, danimarka ile oynanan hazırlık maçında rakibin sağ beki ankersen ile sol açığı cristian erikssen’in tempo oyununa tepki vermekte geç kalan caner ve gökhan’ın açıklarını kapatmak için mehmet topal’ı iki stoper ersan ile ömer toprak’ın arasına çekti. terim, böylelikle cesare prandelli’nin italya milli takımı’yla euro 2012’de daniele de rossi’yi chiellini ve bonucci’nin arasına koyarak sağladığı pas zincirinin bir benzerine sahip oldu.

topal’ın zekasına ihtiyacımız var

bu gece euro 2016 yolunda karşılaşacağımız izlanda, geçen hafta yendiğimiz danimarka gibi etkin kanatlara sahip değil. 2012’den beri izlanda’nın başında olan isveçli lagerback için orta sahada diri kalmak önemli.

bu yüzden isveçli hoca, gunnarson-bjarnasson-gudmundsson üçlüsünün önünde sneijder pozisyonunda gylfi sigurdsson’u kullanıyor. premier lig’in açılış haftasında manchester united’a karşı 1 gol 1 asistle oynayıp swensea formasıyla sezona müthiş bir başlangıç yapan sigurdsson, üçüncü hafta sonunda 4 asiste ulaşarak hocası ronald koeman’ın yüzünü şimdiden güldürmeye başladı.

bu gece sigurdsson’a yapılacak baskı izlanda’yı sıradan bir fizik takımına dönüştürmeye yeter. bunun için en kritik oyuncu mehmet topal. çünkü mehmet sadece rakibe bireysel markajda değil yüksek oyun bilgisiyle takım savunmasında da önemli rol oynuyor. mehmet topal’ın unai emery’nin radarına takılmasını sağlayan ve akabinde galatasaray’dan valencia’ya gidişine zemin hazırlayan bu özellikleriydi.

topal; rene girard ile fransa ligi’ni beşinci bitiren montpellier’de fantastik sayılabilecek bir sezon geçiren arjantinli tino costa ile aynı dönemde emery’nin takımına katıldığında, önünde albelda ve ever banega gibi iki dişli rakip bulmuştu. fakat oyun zekası ve pozisyon bilgisiyle costa ile albelda’yı geçip kendine yer açmıştı.

şayet danimarka maçında olduğu gibi iki bekimiz sos verip topal’ı stoperde görmezsek izlanda’nın üretim merkezini çökertebilir ve maçı kazanma şansımızı artırabiliriz.

by Serkan Akcan


şayet danimarka maçında olduğu gibi iki bekimiz sos verip topal’ı stoperde görmezsek izlanda’nın üretim merkezini çökertebilir ve maçı kazanma şansımızı artırabiliriz.

‘fizik oyunu’ işimize gelir

fatih hoca, geçen yıl milli takım’daki görevine 4-4-2 ile başlamış olmasına rağmen, burak’ın tek santrfor oynamasını yeğliyor. hakan çalhanoğlu sağlıklı olursa terim’in onu 10 numarada kullanması ve 4-2-3-1’i zorlaması kuvvetle muhtemel.

bu durumda mehmet topal’ın sigurdsson’un üzerinde oynaması izlanda’yı sıradan bir fizik oyununa yöneltir ve bu bizim gibi kilit açıcısı bol bir takıma büyük avantaj sağlar. çünkü bu tür bir fiziksel oyun, rakip takıma frikik imkanı tanır. terim’in elinde de selçuk, hakan, caner, olcan, arda ve emre gibi frikikleri yarı penaltıya çevirecek usta ayaklar mevcut.

izlanda dünya futbolunda çok iz bırakan bir ülke olamadı bugüne kadar. katıldıkları bir dünya kupası ya da avrupa şampiyonası finallerine henüz rastlamadık. ama 2009’da beşiktaş’ın eski oyuncusu sverisson’un u21 takımının başına geçişiyle 88-89 kuşağının üzerine bir takım kurmaya başladılar.

sverisson’un öğrencileri 2011 yılında u21 avrupa şampiyonası’na katılmanın ötesinde bir başarıya imza atamadı belki ama 89 kuşağından a milli takımları için sağlam bir temel oluşturdular. lars lagerback’ın izlanda milli takımı’nda göreve geldiği 2012 ocak ayından bu yana da bu kuşak üzerinden yürüdüler.

izlanda brezilya 2014 elemelerinde isviçre’nin ardından grubu ikinci bitirdi ve hırvatistan ile baraj maçı oynamaya hak kazandı. fakat 0-0’ın rövanşında 2-0 kaybettikten sonra oturup 2016’yı çalışmaya başladılar.

milli takımımızın oyun tutkusu ve kadro kalibresi sadece izlanda değil çek cumhuriyeti, letonya ve kazakistan’a karşı da hayli yukarıda. euro 2016 finallerine gruplarda ilk iki sırayı alan takımlar ve en iyi üçüncü gidecek. diğer sekiz üçüncü baraj maçı oynayacak. yani biraz futbol oynamamız fransa bileti almamız için yeterli olacak. ama bizim için hedef 2016’ya gitmek olmamalı, finallerde ne yaparızı ve 2018’deki hedeflerimizi konuşmalıyız.

gazeteci-yazar serkan akcan, fanatik egazete yayın yönetmenliği görevini yürütüyor.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;