Görüş

Eski Sovyet cumhuriyetlerinde korku, endişe ve hüsran

Rusya ile Batı arasındaki bitmek bilmeyen nüfuz çekişmesinin ortasında kalan eski Sovyet cumhuriyetleri, doğal gaz anlaşmaları, ticaret ilişkileri ve her birinin kendine has etnik/özerklik meseleleri dolayısıyla ağırlıklı olarak Rusya'nın etkisinde olmakla beraber, her iki taraftan da tercihlerine ve bağımsızlığına saygı bekliyor.

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın (solda), Rusya'nın liderliğindeki Gümrük Birliği anlaşmasını imzalaması, ülkesinde fazla eleştirilmiyor. [AFP]

devlet başkanı viktor yanukoviç'in gidişinden bu yana ukrayna ve kırım'da yaşananlar, ermenistan halkında korku, endişe ve yeni bir hüsran duygusu yarattı. hiç şüphe yok ki, avrupa birliği ortaklığı'nın (birlik anlaşmalarının orijinal ingilizce metinleri) eski ve yeni adayları başta olmak üzere, çoğu sovyet cumhuriyetinde de aynı durum geçerli.

korku, bunun hepimizin başına gelebileceği düşüncesinden ileri geliyor. endişenin kaynağı, batı'nın rusya'yı yalnızlaştırma niyetini alenen dile getirmesi. hüsrana yol açan ise sovyetler birliği'nin çöküşünün üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen rusya ve batı'nın, yeni uluslararası düzenin niteliği üzerinden – ve dahi bizim üzerimizden – münakaşaya devam ediyor oluşu.

rusya'nın baskısı mı söz konusu?

rusya ile batı arasındaki bu çekişme, velayetin tartışma konusu yapıldığı ve çocukların ebeveynleri arasında seçim yapmaya mecbur bırakıldığı boşanma savaşlarını andırıyor. ancak ermenistan ve ukrayna bu anlamda birer yetişkin ve dolayısıyla seçim yapmaya zorlanamazlar.

ortaklığa uzanan yolun en başında, ne istediğimizi ve nereye gittiğimizi biliyor gibiydik. fakat artık pek çok açıdan bambaşka bir noktadayız.

devlet başkanı viktor yanukoviç, ukrayna'nın kazanacaklarını ve kaybedeceklerini hesapladı ve önce avrupa birliği (ab) ortaklık anlaşması'nı imzalamaya karar verdi. ama daha sonra kâr-zarar tablosu değişince imzadan vazgeçti.

her ne kadar farklı zamanlarda ve farklı liderler döneminde olsa da, hem dağlık karabağ hem de kırım, etnik açıdan farklı ve tarihsel açıdan birbirine düşman cumhuriyetlere ayrılmıştı.

by Vartan Oskanian

avrupa yanlılarının yanukoviç'i devirmesi ve hemen ardından rusya'nın devreye girmesiyle birlikte, rus baskısına işaret eden tüm varsayım, şüphe ve uzman görüşleri açıkça doğrulandı. gerçekten de rusya, ukrayna'yı kendi safına çekmek için ticaret engellerini, gaz fiyatı zammını ve en ağırı da kırım'ın ukrayna'dan ayrılma olasılığını pazarlık kozu olarak masaya koyuyor.

biliyoruz, zira ermenistan'da da durum bundan pek farklı değildi. ukrayna'daki durum geliştikçe, ermenistan'ın rusya liderliğindeki gümrük birliği'ne katılma tercihinin kaçınılmaz olduğu ve ülkenin ab ortaklık anlaşması'nı imzalamak yerine yüzünü kuzeye dönmesine sebep olan faktörler bir kez daha tasdiklendi.

ukrayna'dakine benzer şekilde, ermenistan örneğinde de gaz fiyatı, ticaret ilişkileri ve dağlık karabağ'ın geleceği gibi meseleler masadaydı. her ne kadar farklı zamanlarda ve farklı liderler döneminde olsa da, hem dağlık karabağ hem de kırım, etnik açıdan farklı ve tarihsel açıdan birbirine düşman cumhuriyetlere ayrılmıştı.

dünyanın her bölgesi, tarihin bir döneminde mutlaka kendi "barışa son veren barış" anını yaşamıştır. ünlü tarihçi ve yazar david fromkin, (türkçe'ye bu isimle çevrilen) a peace to end all peace (1989) adlı kitabında, günümüz orta doğu'su için o anın, ancak kendi kendine hizmet eden, birinci dünya savaşı'nın keyfi barış anlaşmaları olduğunu söyler. öyleyse bugünkü sovyet sonrası topraklarda yaşanan sorunların kaynağı, stalin ve kruşçev'in böl ve yönet politikalarıyla bütünleştirdikleri "barış" düzenlemelerinde aranabilir.

içerisinde özerk bölge ya da cumhuriyet suretinde bir saatli bomba barındırmayan bir eski sovyet cumhuriyeti yok denilebilir. sovyet anayasasına göre, herhangi bir cumhuriyetin birlikten ayrılmayı tercih etmesi durumunda, içerideki özerk entitelerin her birinin kendi kaderlerini belirlemek için referanduma gitmesi şart koşuluyordu. dolayısıyla kremlin tarafından bilerek yaratılan coğrafi ve etnik mozaik, ihtilaf ve ayrılığa karşı bir sigorta teşkil etmesi niyetiyle oluşturulmuştu.

içten içe kaynayan etnik çatışmalar

dönemin sovyet lideri mihail gorbaçov, reform politikalarının kontrolden çıkmakta olduğunu farkettiğinde, bu sigortadan yararlanmak istemiş, fakat girişimi işe yaramamıştı. sovyetler birliği çöktü ve içerideki tüm bombalar birer birer patlayıp, bugün hâlâ kaynamaya devam eden yarım düzine etnik çatışma ve özerklik çekişmesi doğurdu.

rusya, bahsi geçen etnik çatışmaların her birinin çözümü açısından kilit bir oyuncu. eski sovyet bölgesinin, halen rusya'nın farkedilir nüfuz alanı içerisinde bulunduğu açık.

kırım'daki son gelişmeler, etnik çatışmaların içten içe kaynadığı eski sovyet cumhuriyetleri başta olmak üzere, tüm dünyaya ikinci bir şok dalgası yaşattı. ilk şok, gürcistan ve rusya'nın, güney osetya ile ilgili provokasyonlar neticesinde savaşa girmesi ve akabinde rusya'nın gürcistan'a bağlı abhazya ve güney osetya'nın bağımsızlığını tanımasıyla yaşanmıştı.

büyük britanya'nın eski başbakanı winston churchill, bir muamma olarak nitelendirebileceğimiz esrarengiz rus bilmecesinin anahtarının, rusya'nın milli menfaati olduğunu söylemişti. nitekim rusya devlet başkanı vladimir putin, 2000 yılının mayıs ayındaki yemin töreni konuşmasında, rusya'nın emperyal geleneğini açık bir dille onaylamıştı.

putin, törendeki açıklamalarında, "tarihimizi tüm gerçekliğiyle bilmeli, bundan ders çıkarmalı ve rus devletini kuran, saygın kılan ve büyük, güçlü ve kudretli bir ülke haline getirenleri daima hatırlamalıyız" diyordu.

gerçekten de hiçbir imparatorluk kendisini yeniden canlandırmayı başaramasa da, ruslar tarihleri boyunca buna dört kez muvaffak oldular.

rusya'nın davranışlarını ve maksadını anlamak istiyorsak, ülkenin başlıca zafiyeti olarak gördüğü sınırlarından, özellikle de kuzeybatısından başlamamız gerekiyor. rusya, batı sınırını avrupa'ya doğru ne kadar genişletirse, istilacıların da moskova'ya ulaşmak için o kadar çok yol alması gerekeceğine inanıyordu. daima batıya doğru baskı yapmasının sebebi budur.

ancak avrupa da sürekli doğu yönünde ilerlemeye çalışıyor. dolayısıyla rusya, tarihi tecrübeleri ışığında, çevresindeki geniş toprakların güvenliğine özel ihtimam göstermeye mecbur. diğer yandan batı'nın da dikkati elden bırakmaması gerekiyor.

batı, rusya politikasını belirlerken iki hususu dikkate almalı. bunlardan ilki; rusya'nın gelişmekte olan uluslararası sistemde sesini duyurmakla kalmayıp ciddi şekilde dinlettiğini de görmeyi gerektiriyor. ikincisi; rusya, güvenliğini etkileyen meseleler başta olmak üzere, uluslararası kararlara katılabileceği gerçek bir alana sahip olmalı. nato'nun genişlemesinin bir tehdit içermediğini söylemek yeterli değildir. ortada gerçek bir angajman olmalıdır.

ermenistan ve ukrayna gibi ülkelerin beklentisi, siyasi diplomasinin daha net ilerlemesi yönünde olurdu. oysa ab'nin yerel siyasi iradesizliği, istemeden dış politikasına da yansıdı.

elbette batı'nın rusya'nın güvenlik konusundaki meşru menfaatlerine saygısı, rusların "meşru" tanımının, rusya'nın komşularının bağımsızlığına aykırılık teşkil etmediği ve komşularının iç siyasetteki tercihlerini ciddiye aldığı varsayımına dayanıyor.

artık bu sözde ebeveynlerin hem birbirlerine hem de aralarında yeni yetişmekte olan yetişkinlere karşı daha fazla saygı göstermesi şart.

vartan oskanian, ermenistan ulusal meclisi üyesi ve erivan civilitas vakfı kurucusudur. robert koçaryan'ın cumhurbaşkanlığı döneminde (1998-2008) ermenistan dışişleri bakanı olarak görev yapmıştır.

twitter'dan takip edin: @vartanoskanian

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Vartan Oskanian

Vartan Oskanian

vartan oskanian, ermenistan ulusal meclisi üyesi ve erivan civilitas vakfı kurucusudur. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;