Görüş

Ukrayna sahnesinde küresel güç mücadelesi

Ukrayna, bağımsızlığından beri güç mücadelesine sahne oluyor. Söz konusu mücadele temel olarak “değerler sistemi” üzerinden sürerken, AB ve NATO üyeliği perspektifinde vücut buluyor.

Rusların çoğunlukta olduğu Kırım yerle parlamentosu, 6 Mart 2014 günü düzenlenen oylamada Rusya'ya bağlanma kararı aldı. [AP]

her ne kadar bölgesel bir gelişme gibi görünse de ukrayna’da cereyan eden gelişmeler, uluslararası aktörlerin ukrayna politikalarından ve birbirleriyle olan ilişkilerinden bağımsız değil. bu bağlantı, ukrayna meselesine küresel bir boyut katıyor.

ukrayna’da son üç aydır yaşananlar, ülkenin iç dinamikleri yok sayılarak analiz edilemez. öyle ki, 1991’de sovyetler birliği’nden bağımsızlığını ilan ettiği tarihten itibaren var olan ve siyasetinin temel belirleyicisi durumuna gelen demografik, kültürel, dilsel ve dinsel ayrışma, bugün ukrayna’da yaşananları açıklamada birinci referans noktası olmalıdır.

bütün seçim sonuçları haritasında açıkça görüldüğü üzere ülkenin batısını, ukrayna etnik nüfusunun yoğun olarak yaşadığı, ukraynaca konuşan ve ülkenin dış politikasında batı’ya entegrasyonu destekleyen kesim oluşturuyor. ülkenin doğusunda ise ukraynalı ve rus etnik nüfusun birlikte yaşadığı, rusça konuşan ve dış politikada moskova ile yakın ilişkiler isteyen kesim yoğunlaşıyor.

hal böyle olunca ukrayna’da kazanan tarafın belirlenmesinde, merkez bölgelerdeki seçmenin dönemsel kararları hayati rol oynuyor. dolayısıyla ukrayna siyasetinde seçimlerin kazananı, küçük bir farkla “galip” geliyor. ülkede her iki kesimin taleplerine cevap verebilmek, siyasetçiler ve partiler açısından elzem. dış politikada sadece bir taraftan yana tercihte bulunmak, ülke genelinin beklentilerine yanıt verilememesi sonucunu doğuruyor. ukrayna’nın yeni yönetimine önemli mesajlar veren böylesine kritik bir hususun, şu günlerde hesaba katıldığını söylemek çok zor.

ukrayna’daki gelişmeler, etkin iç dinamiklere dayanmakla birlikte dış dinamiklerin de gelişmeleri şekillendirme ve hatta yönlendirme gücü var. daha açık bir ifadeyle söz konusu gelişmeler; genel olarak batı ve rusya’nın izlediği ukrayna politikaları ile onların ikili ilişkilerinin de bir ürünü.

tarihsel olarak savaşların ayırıp birleştirdiği ukrayna, bağımsızlığından beri güç mücadelesine sahne oluyor. söz konusu mücadele temel olarak “değerler sistemi” üzerinden sürerken, avrupa birliği (ab) ve nato üyeliği perspektifinde vücut buluyor. batı’nın liberal değerler sistemi ve uluslararası örgütlerinin karşısında ise rusya’nın alternatif medeniyet çıkışı ve gümrük birliği ile avrasya birliği projeleri yer alıyor.

bugünün küresel mücadele alanı olarak ukrayna

ukrayna’da ülkeyi bölünme riskiyle karşı karşıya bırakan olayların ilgi çekici bir niteliği daha var: ukrayna’nın egemenliği ya da bağımsızlığının dışında ülkenin dış politikada hangi ülkeler/örgütler ile bütünleşeceği tartışılıyor. ancak bütünleşme, ukraynalılar açısından ülkenin hangi değerler sistemini benimseyeceğini de belirleyeceği için rusya ile batı arasındaki güç mücadelesi, tam bu noktada zemin kazanıyor.

kremlin, kasım 2013’te başlayan ve şubat 2014’te devlet başkanı viktor yanukoviç’in azledilmesiyle son bulan protestoları, batılı ülkelerin ‘istihbarat operasyonu’ ve ‘askeri darbe’ olarak değerlendiriyor. bu değerlendirme karşımıza, ukrayna üzerinden yeni bir küresel güç mücadelesi olarak çıkıyor.

by Habibe Özdal

kremlin, kasım 2013’te başlayan ve şubat 2014’te devlet başkanı viktor yanukoviç’in azledilmesiyle son bulan protestoları, batılı ülkelerin ‘istihbarat operasyonu’ ve ‘askeri darbe’ olarak değerlendiriyor. bu değerlendirme karşımıza, ukrayna üzerinden yeni bir küresel güç mücadelesi olarak çıkıyor.

yakın dönem itibarıyla bakıldığında, suriye krizinin de benzer şekilde bölgesel bir mesele olmaktan çıkıp rusya ve abd arasında, uluslararası sistemin yapısına ilişkin, bir mücadeleye dönüştüğü görüldü. belki de o nedenle üç yılı geride kalan suriye krizinde henüz çözüme yakın değiliz. dahası pozisyonunu değiştirmeyen aktörler nedeniyle konu tamamen kilitlendi.

rusya, abd’nin askeri müdahalelerinin önüne geçmeye ve spesifik ülkelerde rejim değişikliğine gidilmesini önlemeye çalışıyordu. o yüzden de kremlin açısından suriye devlet başkanı beşşar esed’in korunması, moskova’nın hem bölgesel bir aktör hem de washington’ın dengeleyici gücü olması bakımından önem taşıyordu. suriye’de esas mesele esed’in korunması değilken rusya’nın, batı’nın tek taraflı inisiyatiflerini durdurma kapasitesinin bulunup bulunmadığının görülmesi ve abd hegemonyasına karşı çok kutuplu uluslararası sistem önermesinin doğruluğu da test ediliyordu.

ukrayna’nın da suriye’dekine benzer bir etkinlik mücadelesine sahne olduğu söylenebilir. lakin ukrayna, gerek rusya açısından taşıdığı önem gerekse de bu öneme uygun tarzda verilecek karşılıklar bağlamında daha farklı bir yere oturuyor.

ukrayna’nın farkı ve önemi

napolyon’un “coğrafya ülkelerin kaderini belirler.” sözü, ukrayna’nın geçtiği süreçte bir kez daha doğrulanıyor. rusya’nın ukrayna’daki gelişmelere verdiği yanıtları değerlendirirken, ukrayna’nın önemine ve tabii ki farkına değinmek gerekiyor. zira bu ülkenin suriye’den de gürcistan’dan da büyük ölçüde ayrışması nedenliyle soğuk savaş dönemine ilişkin referansların artığı bir dönemden geçiyoruz.

kiev’de başlayan ve daha sonra ülkenin batısına doğru yayılan hükümet karşıtı gösteriler, ukrayna’da batı yanlısı yeni bir hükümetin kurulmasıyla neticelendi. yeni yönetimin ilk icraatlarından birisi, azınlık dilleri yasası’nı iptal etmek suretiyle rusçayı resmi dillerden biri olmaktan çıkarmaktı. ne zamanki kırım bölgesinin sivastopol kentinde bulunan rusya’nın karadeniz filosu’nun 2042’ye dek kalmasına ilişkin düzenlemenin iptal edilmesi gündeme geldi, rusya işte o zaman ekonomik, siyasi ve askeri unsurlarıyla ukrayna’daki varlığını net biçimde gösterdi.

bu yönüyle ukrayna’da batı yanlısı hükümetin kurulmasıyla rusya aleyhine oluşan tablo, moskova tarafından ‘kırım üzerinden ukrayna’nın siyaseti ve geleceğini belirleme girişimleri’ ile değiştirilmeye çalışılıyor. kremlin’in “gösteri meydanı”na yanıtı, kırım üzerinden veriliyor.

ukrayna’daki siyasi ve kültürel etkinliğini kullanmak yoluyla rusya yanlısı grupları ve gösterileri organize eden ya da destekleyen moskova, kırım’daki askeri hareketlilik sayesinde soğuk savaş reflekslerini canlı tutuyor. ekonomik yardımları askıya alarak ise ukrayna’nın yumuşak karnı olan ‘ekonomik kırılganlık’ ve rusya ile ilişkilerindeki ‘asimetrik karşılıklı bağımlılık’ faktörünü yeni yönetime hatırlatmayı hedefliyor. dahası abd, ab, nato ve birleşmiş milletler’den gelen tüm eleştirilere daha sert söylemler ve uygulamalarla karşılık veriyor. bu durum, ukrayna’nın rus dış politikasındaki kritik önemine işaret ediyor.

yeni bir soğuk savaş mı?

rusya açısından ukrayna, transit ülke konumu ve sivastopol üssünden çok daha derinlikli bir anlam taşıyor. gümrük birliği ve avrasya birliği gibi rusya’nın geleceğe dair bölgesel entegrasyon projelerinde ukrayna’nın belirleyici bir önemi bulunuyor.

amerikalı meşhur siyaset bilimci zbigniew brzezinski’nin “ukrayna olmazsa, rusya imparatorluk olamaz.” ifadesi, geçmişe yönelik bir referans olabilir. zira bugün rusya’nın imparatorluk peşinde olduğu hükmü epey tartışmalı. fakat vladimir putin yönetiminde uluslararası alanda küllerinden doğan rusya, esas gücünü yegane belirleyici aktör olduğu eski sovyet coğrafyasından aldığı için küresel sistemin yapısına uygun şekilde bütünleşme projelerine ağırlık veriyor.

ukrayna, eski sovyet cumhuriyetleri arasında kremlin açısından kaybedilmesi kabul edilemez ülke konumunda. bu haliyle 350 yıllık ortak tarihe, iki ülkenin ekonomik, güvenlik, askeri ve siyasi ilişkilerini eklediğimizde, moskova açısından kırım’daki varlığı nedeniyle - washington’ın ifadesiyle - “ödenecek bedeller” göze alınır hale geliyor.

sonuç itibarıyla ukrayna’da siyasi belirsizlik sürüyor. söylem düzeyinde rusya ve abd arasında belki de son yılların en sert ifadeleri kullanılıyor. bu nedenle soğuk savaş sonrası en tehlikeli dönemden geçildiği ifadesi yanlış değil. yine de yeni bir soğuk savaş ortamına girildiğini söylemek güç. zira zamanın ruhu, açık bir sıcak savaştan ya da soğuk savaş kutuplaşmasından ziyade tüm karşılıklı sert söylemlere rağmen diplomatik yolun takibini zorunlu kılıyor.

bununla birlikte ulusal çıkar temelli dış politika uygulamalarında rusya ve batı’nın ilerleyen dönemlerde farklı coğrafyalarda karşı karşıya gelmeleri kaçınılmaz. ne var ki çıkarların ortaklaşmasıyla beraber işbirliği alanları da mümkün. krizlerin yarattığı/yaratacağı kırılmalar, tam da söz konusu iki unsurdan (yani çatışma yahut işbirliğinden) hangisinin ağır bastığına bağlı olarak değişecektir.

uluslararası stratejik araştırmalar kurumu (usak) avrasya araştırmaları merkezi uzmanlarından olan habibe özdal, aynı zamanda ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi’nde doktora çalışmalarını sürdürüyor. usak'ın ‘türkiye-ukrayna ilişkileri: yüksek potansiyel, düşük voltaj’ (2011) ve ‘ab ile rusya arasında ukrayna: hayaller ve gerçekler’ (2013) başlıklı analizleri yanında ‘türkiye - rusya ilişkileri: rekabetten çok yönlü işbirliğine’ (2013) raporunu kaleme olan özdal’ın ingilizce, rusça ve türkçe yayımlanmış pek çok makalesi bulunuyor.

twitter’dan takip edin: @habibeozdal

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Habibe Özdal

uluslararası stratejik araştırmalar kurumu (usak) avrasya araştırmaları merkezi uzmanlarından olan habibe özdal, aynı zamanda ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi’nde doktora çalışmalarını sürdürüyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;