Görüş

İran'la nükleer anlaşma: Kutlama için erken

Nükleer anlaşma, Tahran ile Batı arasındaki ilişkilerde tarihî bir tersine dönüşü işaret ediyor. Obama'nın ülke içinde zorlanacağı doğru; ancak aynı zamanda dış politikada yapıcı bir miras bırakmak için belki de son ve en iyi fırsata sahip.

İranlılar, nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasını sevinçle karşıladılar, başkent Tahran'da sokaklara çıkıp kutlama yaptılar. [Fotoğraf: EPA]

iran'ın yalnızlaştırıldığı -ki bu şekilde davranmak artık bir alışkanlık hâline geldi- 12 yılın ardından, abd'yi ne gibi faydalar ve zorluklar bekliyor? partizanca karşı çıkışlar göz önüne alındığında obama yönetimi sonrası nükleer anlaşmanın akıbeti ne olacak?

"bu bir son değil. sonun başlangıcı bile değil. ama belki de başlangıcın sonu."

ingiltere başbakanı winston churchill, müttefiklerin hitler'e karşı harekâtında çok önemli bir dönüm noktası mısır savaşı'nda ordusunun kazandığı zaferi tanımlarken bu unutulmayan sözü söylemişti. geride kan ve göz yaşıyla dolu uzun yıllar kaldı ama savaşın kaderi tersine döndü.

iran ve 5+1 ülkeleri (bm güvenlik konseyi'nin daimi üyeleri ve almanya) arasında varılan anlaşma, 1979'daki iran devrimi'nden bu yana iran ile batı arasındaki ilişkileri belirleyen düşmanlık, yaptırım ve anlaşmazlık akıntısında tarihi bir tersine dönüşü işaret ediyor.

kimse ihtiyatı elden bırakmıyor. bununla birlikte, mollaların amerikan yanlısı pehlevi ailesini devirmesiyle başlayan batı ile iran arasındaki düşmanlık ve tahran'ın dışlanmasının, daha üretken ve karşılıklı menfaate dayanan bir ilişkiye dönüşeceği de açık.

by Geoffrey Aronson

kırılgan mutabakat

isviçre'nin lozan kentinde varılan mutabakat ingiltere’nin mısır'ın batısındaki çöllerde kazandığı zafer gibi kırılgan. kutlamalar için erken.

tüm taraflar önümüzdeki aylar ve yıllarda, yalnızca uzlaşma yolundaki nükleer programın teknik şartlarıyla ilgili değil, aynı zamanda iran ve batı arasında yeniden daha iyi ilişkiler geliştirme konusundaki taahhütlerine bağlı kaldıklarını ortaya koyarken zorluklarla karşılaşacak.

kimse ihtiyatı elden bırakmıyor. bununla birlikte, mollaların amerikan yanlısı pehlevi ailesini devirmesiyle başlayan batı ile iran arasındaki düşmanlık ve tahran'ın dışlanmasının, daha üretken ve karşılıklı menfaate dayanan bir ilişkiye dönüşeceği de açık.

bu yeni dönemin sınırları şimdilerde şekilleniyor ve bu sınırlar ekonomik, kültürel, güvenlik ile ilgili alanlarda yeniden daha iyi ve üretken ilişkiler kurmayı tasavvur etme noktasında sadece iran'ı değil, abd ve müttefiklerini de zorluyor.

amerikan siyaseti verimsiz iki neslin ardından yeni tip diplomatlar yetiştiriyor. bu yeni neslin elindeki koz, artık sadece silah, boykot ve reddetme olmayacak.

bu diplomat tipi, üretken diplomatik ilişkiler geliştirme çabalarında tahran'la ilgilenmeyi faydalı görüyor. bu da onları daha geniş anlamda iran'ın meşru menfaatlerini ve kaygılarını yavaş yavaş fark edip sınırlamak için nasıl bir bölgesel politika yöneteceklerini düşünmeye teşvik ediyor.

geleceğin temelleri

ortadoğu'da diplomatik ve askerî açıdan istikrarlı ve olumlu sonuçlar elde etmede kötü bir karneye sahip obama yönetimi lozan'da çok daha farklı, daha istekli, yaratıcı ve başarılı bir duruş ortaya koydu.

amerikalı diplomatlar iran ile geleceğin temellerini inşa ediyor, yıkmıyor. sonunda yeni nesil amerikan diplomatları, daha genel bir ifadeyle amerikan diplomasisi, iran'ın çıkarlarını nasıl sınırlayacaklarını düşünmeye başladı. bu, şu an için nükleer ve ekonomik alanlarda, ama aynı zamanda irak'tan yemen'e bölgesel güvenlik konularında da geçerli.

yakın zamana kadar yabancılaşma ve boykot politikalarını sorgulamakta profesyonel ya da başka açıdan herhangi bir yarar görmeyen amerikan nesilleri için bu, çok önemli bir gelişme. neyse ki, bu dönem artık bitiyor.

bugün, konunun uzmanları dışında hiç kimse abd ve sovyetler birliği arasındaki nükleer diplomasinin teknik detaylarını hatırlamıyor. yani, şu an ilgi odağı olan iran'ın nükleer programıyla ilgili ayrıntılı mutabakat da ileride önemini yitirecek. yirmi yıl sonra iran'ın kaç santrifüjü olduğu ya da zenginleştirilmiş enerji kaynağıyla ne yaptığını kim hatırlayacak ya da kimin umurunda olacak?

politika ve bölgesel güvenlik, yetenekten çok hedeflerle ilgilidir. obama yönetimi iran'la, bu denklemin iki bileşenini de kapsayacak ve böylece bölgede eski düzenin yıkılmasıyla zafiyete uğrayan güvenliği yeniden inşa etme umutlarını güçlendirecek bir ilişkiler sistemi kurma yolunda ilk ve çekingen adımları atarak, bunu başarı hanesine yazmak istiyor.

ortadoğu'da diplomatik ve askerî açıdan kötü bir karneye sahip obama yönetimi lozan'da çok daha farklı, daha istekli, yaratıcı ve başarılı bir duruş ortaya koydu. amerikalı diplomatlar iran ile geleceğin temellerini inşa ediyor. 

by Geoffrey Aronson

sıkıntılı bölge güvenliği

ne iran, ne abd, ne israil ne de araplar, bölgesel güvenliğin yıpranmasının kendilerine sağladığı avantajlardan kolayca vazgeçeceğe benziyor. hepsi bu ortamdan memnun. örneğin israil başbakanı şunu söylüyor: "iran tarafından desteklenen güçler yemen'de daha çok toprak kazanırken, insan lozan'dakilerin bu şiddete nasıl gözlerini kapattığını anlayamıyor. biz gözlerimizi kapatmıyoruz ve her tehdide karşı durmaya devam edeceğiz."

pek çok farklı nedenle, geleceğe geçmişe bakarak bakmayı tercih edenler her zaman olacaktır.

bu, önümüzdeki haftalar ve aylarda obama'yı ülke içinde bekleyen en büyük zorluk olacak. kongre'de çoğunluğa sahip cumhuriyetçi parti kadar, obama'nın kendi partisinden bazı sözde yandaşları da bu anlaşmaya karşı çıkacak.

amerikan başkanlarının elinde bulundurduğu doğal yetki, bu konuda obama'ya avantaj sağlıyor. obama, başkana ulusal yarar adına işlem yapma imkânı veren bu yetki sayesinde kongre'de iran politikasını baltalamaya yönelik çabaları boşa çıkarabilir. dış politika mirası arayışındaki obama bu nedenle sadece iran'la ilgili tarihî kararını değil, aynı zamanda başkanın dış politika oluşturma yetkisini de savunmak zorunda kalacak.

tarihî nitelikteki iran kararı, belki de obama'ya kalan süresinde, başkanlığı boyunca uyguladığı bölge politikasının vahim hatalarını ve yetersizliklerini hafifletip yapıcı bir miras bırakmak için son ve en iyi fırsatı sunuyor.

obama, churchill değil ama iran'la yapılan bir çerçeve anlaşma, şüpheci ve düşmanca eleştirmenler için geleceğin daha iyi olacağı konusunda bir belirsizlik anlamına geliyor.

geoffrey aronson, ortadoğu uzmanı, dünya bankası eski danışmanı ve avrupa birliği'nin batı şeria ve gazze'deki filistin polis desteği koordinasyon ofisi eski mensubu. aronson bölgesel politikalar, güvenlik ve kalkınma sorunlarıyla ilgili pek çok kuruma danışmanlık yapıyor. 

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Geoffrey Aronson

Geoffrey Aronson

geoffrey aronson, dünya bankası eski danışmanı ve avrupa birliği'nin batı şeria ve gazze'deki filistin polis desteği koordinasyon ofisi eski mensubu. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;