Görüş

IŞİD'i doğru analiz etmek şart

"Cihatçı John", siyasi şiddetin küreselleşmesinin bir simgesi. Bu yeni tür tehdidin daha iyi bir çerçeveye oturtularak analiz edilmesi şart. Asıl zor soru, şimdilik örgüte katılımları sadece sanal ortamla sınırlı olan potansiyel IŞİD savaşçıları konusunda ne yapılması gerektiği...

IŞİD'in kafa kesme videolarındaki maskeli kişinin İngiliz vatandaşı olduğunun açıklanması, Batı medyasında Müslümanlara dair tartışmaları çoğalttı. [Fotoğraf: EPA]

"cihatçı john" adıyla da bilinen muhammed emvazi, şu anda muhtemelen yukarı mezopotamya'da bir yerlerde ama sureti her tarafta. gazeteler ve internet sitelerinde boy boy fotoğrafları yer alırken, televizyon programlarında da onu radikalleşmeye iten sebepler tartışılıyor.

google arama motorunda ismini arattığınızda 5,4 milyon sonuç sayfası çıkıyor. besbelli kabadayıca tavırlara maruz kaldığı ve "küçük mo" lakabıyla anıldığı öğrencilik yıllarından kalma fotoğrafları, 11 eylül gibi küresel olaylara ilişkin düşüncelerini ortaya koyan ses kaydı çözümleri, hatta konunun medyada bu kadar yer bulmasının "bu kişilere reklam yapma imkanı" verip vermediğine dair tartışmalar ile süslü makalelerde hayatı mercek altına alınıyor.

emvazi, siyasi şiddetin küreselleşmesinin bir belirtisi ve bu yeni tehdit türünü analiz ederken daha iyi bir çerçeveye ve yöntemlere ihtiyaç var.

by James Denselow

bir nevi "canlı otopsi" diyebileceğimiz bu tür analizler, emvazi'nin yüzü görünmezken insanlarda yarattığı korkunun gizemini ortadan kaldırıyor. fakat işin tehlikeli olan tarafı şu: bireye ve hikayesine o kadar çok odaklandık ki, emvazi'nin temsil ettiği yeni tehdit türüne dair büyük resmi gözden kaçırıyoruz. kullanılan yöntemden ziyade, adamın kendisini saplantı haline getiriyoruz.

emvazi, siyasi şiddetin küreselleşmesinin bir belirtisi ve bu yeni tehdit türünü analiz ederken daha iyi bir çerçeveye ve dahi yöntemlere ihtiyaç var.

'u kuşağı'

arap baharı'na ilişkin değerlendirmesinde, "u kuşağı" olgusunu ortaya atan yazar robin wright, bu jenerasyonun, hayattan tatmin olmamış, dışlanmış, yeterli veya potansiyeline uygun bir işi olmayan, küçümsenen 30 yaş altı genç müslümanlardan oluştuğunu ifade ediyor. siyaset yapmak için yeni alanlar keşfetme peşinde, teknolojiye son derece meraklı (ilginçtir, aşırılık yanlısı islamcıların yüzde 55'ini mühendisler ve bilim adamları oluşturmakta) bir kesimden bahsediyoruz. bu alanlar özel ve büyük ölçüde denetim dışı – batılı bireylerin irak ve şam islam devleti (işid) gibi gruplara katılmasının bu denli sürpriz yaratması da ondan.

olivier roy'un 'küreselleşen islam' (globalised islam) isimli etkili çalışmasında, islam'ın toprak bağlamında sınırsızlaşması ve bireye, kişinin kendisini gerçekleştirme arayışına ve dine karşı tutumların bireysel temelde yeniden yapılandırılmasına nasıl vurgu yapıldığı anlatılıyor; inancın, dogmadan daha önemli olduğu belirtiliyor. bireyin yükselişini, şu anda salt bir dizi korkunç cinayet yüzünden "dünyanın en çok aranana adamı" konumuna oturan emvazi örneği özetliyor. başka hangi katil, dünyanın en güçlü küresel liderlerin kendisine yanıt vermesini ve medyanın tüm ilgisini böyle etkili ve düşük maliyetli bir şekilde yakalamayı başarabilir?

bireyler böylesine orantısız bir etki yarattığında sorulması gereken asıl soru "neden" değil, "nasıl" olmalı. işid'e karşı verilen mücadeleyi yeni dünya düzeninin sınanması olarak gören amerikalı profesör phillip bobbit, "istikrarı gençlerinde test edilen yeni bir uluslararası düzen" tabirini kullanıyor. kurallara, egemenlik ve toprağa saygı ilkesine dayalı istihbarat teşkilatları ve devlet sistemi, bunların meşruiyetini tanımayarak kendi devletlerinin varlığını reddetme noktasına gelenler tarafından alt ediliyor.

'zihniyet devrimi'

moises naim, 'end of power' (gücün sonu) adlı kitabında, geleneksel güç ağlarını "alt üst edenleri" güçlendiren, beklenti ve standartları değiştiren "hareketlilik ve zihniyet devrimlerinden" bahsediyor. 1990'da dünya nüfusunun sadece yüzde 0,2'sinin cep telefonu vardı; 2012 yılına gelindiğinde ise bu oran yüzde 87'ye ulaşmıştı ve artmaya da devam ediyordu. naim'in kitabı, teknoloji sayesinde bireylerin nasıl benzeri görülmemiş konuma ulaşarak, onlarca yılda geliştirilmiş siyasi kurumları alt edebilecek noktaya geldiklerine de değiniyor.

londra'daki king's college bünyesinde yer alan uluslararası radikalleşme çalışmaları merkezi'nden shiraz maher, suriye'yi "tarihin sosyal açıdan en fazla arabuluculuk edilmiş çatışması" olarak nitelendiriyor. suriye'ye ulaşımın lojistik hususlarının bir savaşçı ile doğrudan iletişim kurularak tartışılabildiğini; hatta işid'in avrupalı genç kadınları suriye'ye çekmek için başlattığı "çekici cihatçılar" kampanyasında kullanılan kişisel iletişim yöntemleri gibi duygusal gerekçelendirme yollarına başvurulduğunu ifade ediyor.

11 eylül saldırıları el kaide'ye yaklaşık 500.000 amerikan dolarına mal oldu, oysa abd'nin uğradığı zararın ve olaya yönelik tepkisinin bedeli 3,3 trilyon dolar idi.

by James Denselow

devletlerin bir tehdit karşısında geleneksel yöntemlere yönelmesi çok daha kolay. şu anda 60'ın üzerinde ülkenin katılımıyla işid karşısında irak hükümetini destekleyen bir koalisyon mevcut. daha küçük çaplı bir kuvvet de sınırın suriye tarafında devrede.

askeri operasyonlar kapsamında bir düşman ve muharebe alanı belirlenip bombalanıyor, fakat asıl mesele, içerideki tehditle, yani şimdilik yurtdışına gitmemiş, örgüte katılımları sadece sanal ortamla sınırlı olan potansiyel işid savaşçıları konusunda ne yapılması gerektiği ile ilgili.

ingiliz güvenlik servisi, emvazi'yi göz hapsinde tutuyordu ama o yine de suç dışılıktan çıkıp suç sahasına geçmeyi başardı. bireylerin radikalleşmesini önlemeye yönelik tedbirlerin, izleme ve engelleme bağlamında astronomik bedelleri olabilir. 11 eylül saldırıları el kaide'ye yaklaşık 500.000 amerikan dolarına mal oldu, oysa abd'nin uğradığı zararın ve olaya yönelik tepkisinin bedeli 3,3 trilyon doları bulmuştu.

hükümetlerin karşı karşıya oldukları zorlu görev, bu tehdidin küresel niteliğine adapte olup tepkisellikten ziyade proaktif bir tutum benimsemek. nitekim abd ordusunun ortadoğu'daki özel operasyonlarından sorumlu tümgeneral michael k. nagata, aralık 2014'te verdiği bir demeçte işid ile ilgili olarak, "bu düşünceyi yenemedik… hatta anlamadık bile." demişti.

bir düşüncenin kullandığı yöntem ve araçları anlamadığımız müddetçe, "cihatçı john" da bu yeni çatışma türü açısından buzdağının sadece görünen tarafı olabilir.

james denselow, ortadoğu siyaseti ve güvenlik meseleleri uzmanı. dış politika merkezi'nde araştırmacı olarak görev yapmaktadır.

twitter'dan takip edin: @jamesdenselow

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

James Denselow

James Denselow

ortadoğu siyaseti ve güvenlik meseleleri uzmanı. londra merkezli düşünce kuruluşu the foreign policy center'da araştırmacı olarak görev yapıyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;