Görüş

Muhalefetin Köşk'e aday arayışı: Stratejiler ve hamleler

AKP karşıtlığına dayalı kutuplaşmaya rağmen, geçmişe dayalı siyasi önyargılar nedeniyle milliyetçi ve Türk tipi sosyal demokrat partilerin ortak adayda buluşmaları ya da seçmenin bunu benimsemesinin önünde sayısız engel mevcut.

İlhan Selçuk sadece CHP-MHP ittifakı değil AKP dışındaki bütün güçlerin ittifakından bahsediyordu. [Fotoğraf: AA-Arşiv]

türkiye, 30 mart yerel seçimlerinin ardından ağustos ayında yeniden sandık başına gidiyor. son seçimde anayasa'daki ifadesiyle mahalli müşterek sorunlarını çözmek ve hizmet almak için yerel yöneticilerini seçen türkiye halkı bu kez, muhtemelen siyasetin içinden, fakat anayasal olarak siyaset üstü konumlanması gereken bir aktörü çankaya’ya taşımak için oy kullanacak.

cumhurbaşkanlığı seçimi türkiye siyasetinde genel ve yerel seçimlerle karşılaştırıldığında her zaman yüksek yoğunluklu tartışmaların gölgesinde yapılmıştır. bunun nedeni; 1990’lara kadar askerin sivil siyaset üzerindeki hegemonik konumunu sürdürmek istemesiydi. silahlı kuvvetlerin çankaya aracılığıyla sivil siyaseti talim ve terbiyesine dayanan eric nordlinger’in “hakemlik işlevi” şeklinde tanımladığı vesayet tesisi, özal’ın ilk kez parlamento içinden sivil bir cumhurbaşkanı seçilmesiyle azaldı. o günden bugüne kamuoyunda asker kökenli bir aktörün cumurbaşkanı adayı olması gerektiği yönünde bir tartışma yaşanmadığı gibi, 2007’de yapılan anayasa değişikliğine istinaden cumhurbaşkanı parlamenter sistemimizde ilk kez doğrudan halk tarafından seçilecek.

seçimin silahlı kuvvetlerin hakemliği altında yapılmayacak olması, türkiye’de demokrasinin kurumsallaşma sürecinde olduğuna ilişkin önemli bir gösterge. fakat, seçime üç ay kala yaşanan tartışmaları dikkate aldığımızda, geçmişte olduğu gibi devlet krizine yol açmasa da, kendi içinde kaotik tartışmaları da barındırdığını söyleyebiliriz.

chp ve mhp'nin stratejisi, akp adayını çankaya’ya çıkarmama üzerine kurulu.

by Tanju Tosun

bunun temel nedenleri; bir yandan ak parti’nin muhtemel adayı erdoğan’ın seçilmemesi için muhalefet partilerinin benimsediği strateji ve hamleler, diğer yandan aday olup seçilirse erdoğan’ın parlamenter sistemin doğasına aykırı fiili bir görev ve yetki konumlandırmasıyla çanyaka’da aktif bir siyasi aktör olmak istemesiyle ilgili. ikinci neden ayrı bir anayasal tartışma konusu olduğu için, bu yazıda birinci neden üzerinde yoğunlaşmak istiyoruz.

bir süreden beri kamuoyuna açık ya da gizli olarak sürdürülen görüşmeler, stratejik olarak chp ve mhp örneğinde muhalefetin akp adayına karşı ortak bir aday belirleyerek, hegemonik konumuna psikolojik bir darbe vurma üzerine kurgulanmış görünüyor. her iki parti bu konuda şimdilik ortak bir stratejiyle hareket etmeseler de, stratejilerinin buluştuğu nokta; akp adayını çankaya’ya çıkarmama üzerine kurulu.

bu stratejinin başarılı olabilmesi için kılıçdaroğlu chp milletvekillerinin nabzını tutarken, sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleriyle buluşuyor. bahçeli ise üzerinde görüş birliğine varılabilecek çatı adayı için ahmet necdet sezer ve süleyman demirel’le görüştü. aktif siyasetin tamamen dışında olan bu iki aktörle yapılan görüşmenin fikir alışverişi ve öneri almanın ötesine geçmesinin mümkün olmadığını öncelikle belirtmek gerekir.

türkiye’nin bugünkü politik fotoğrafında söz konusu aktörlerin toplumsal ve siyasal temsiliyet karşılıklarının olmadığını bahçeli de biliyor. buna rağmen, yapılan görüşmelerle bahçeli kamuoyuna bir yandan uzlaşmacı bir politik figür olduğu mesajını vermek isterken, diğer yandan kendilerinin akıl edemediği bir uzlaştırıcı, birleştirici ve akp adayı karşısında seçim kazanıcı aday önerilebileceği düşüncesinde. böyle bir aday bulunursa, aday adı deklare edilirken, sezer ve demirel’in desteklerinin de bu adayın arkasında olduğu mesajı kamuoyuna verilecektir. fakat bu arayışlardan bir sonuç çıkması kolay değil.

chp ve kılıçdaroğlu’nun aday arayışları örneğinde bakıldığında, doğaldır ki chp de sandıktan başarıyla çıkacak adayı bulma gayretinde. akp adayı karşısında chp’nin çıkaracağı uzlaştıcı, birleştirici bir adayın seçilmesinin akp için sonun başlangıcı olacağını fark eden kılıçdaroğlu, örgütlü geniş toplum kesimlerinin taleplerini dikkate alma uğraşında. kılıçdaroğlu, chp adayının chp kimliğiyle özdeşleşmemiş olmasının, seçimi kazanmaya daha yakın olduğunun da bilincinde. sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleriyle yapılacak görüşmelerin böyle bir adayı keşfetmeye yönelik olduğunu söyleyebiliriz.

seçime üç aydan az bir süre kala yürütülen aday arayışı çalışmalarında kısa sürede chp ve mhp’nin ortak aday bulması, bulsa da bunu bir an önce kamuoyuna deklare etmeleri kolay değil. öncelikle kendi seçmen tabanlarının ortak adaylığa alıştırılmaları bu kitleleri sandıkta kontrol açısından önemlidir. muhtemelen her iki parti de belirli bir süre birbirlerinin tabanlarından oy kapabilecek aday arayışına devam edecekler, bu başarılamazsa alternatif maliyeti en az olan ve akp adayı karşısında seçim kazanma potansiyeli en yüksek olan ortak aday üzerinde buluşmaya çalışacaklardır. bu yapılmadan önce kamuoyu araştırmalarıyla aday isimlerin yoğun biçimde test edileceği muhtemeldir.

cumhurbaşkanlığı seçiminin chp ve mhp örneğinde partilerin oy gücünün test edileceği bir seçim olmayacağı, asıl testin akp ve adayının gücünü sandıkta kırmak olduğu dikkate alınırsa, chp ve mhp’nin ortak bir aday üzerinde buluşmamaları için aslında çok fazla neden de bulunmuyor.

hdp'nin tercihi çözüm sürecini etkileyebilir

cumhurbaşkanlığı aday arayışında kendi kulvarında yürüyen, muhalefet partileriyle fikir teatisinde bulunmayan hdp, anlaşıldığı kadarıyla kendi adayını çıkaracak. seçim bu yönüyle hdp için de kendi katıksız oy gücünün test edileceği bir seçim olacak. hdp’nin aday çıkarması kendi varlığını ve gücünü bir kez daha ilan etmesi anlamında önemli. aday çıkarmasa, chp ve mhp’nin güneydoğu’daki yokluk hali dikkate alındığında, kürt seçmenler bu partilerin adaylarına yönelmeyeceği için, muhalefet açısından durum değişmez. fakat, çıkaracağı aday özellikle akp’nin adayına yönelmesi muhtemel bir kısım kürt seçmenin kendi adaylarına yönelecek olması nedeniyle, akp adayı açısından bir risk unsuru olarak düşünülmeli.

kürt seçmenlerden hdp adayına gidecek her oy seçimde akp adayının zorlanmasına yol açacaktır. burada hdp’nin aday çıkarıp çıkarmama konusunda izleyeceği strateji, kürt sorununun çözüm ya da çözümsüzlüğüne de hizmet edeceği için, çıkarılacak ve aday olursa erdoğan’ın şansını zorlayacak bir olasılık potansiyel olarak kürt sorununun çözümünü de zorlaştırabilir. bu nedenle, hdp bu seçimde bir yol ayrımında olabilir. erdoğan’ın cumhurbaşkanlığında kürt sorununun istikrar içinde çözümü mü yoksa kaos mu? buna karar verecek olan hdp elitleri.

salt akp ve adayı karşıtlığına dayalı ortak isim stratejisi ve hamlesinin ne birinci ne de gerek kalırsa ikinci turda başarılı olabileceğini söylemek pek kolay değil.

by Tanju Tosun

muhalefetin "çankaya’nın yeni sakini"ni belirleme gücü

liberal batı demokrasilerinde cumhurbaşkanlığı ya da devlet başkanlığı seçiminde partilerin, seçmenlerin aday belirleme ve tercihlerinde; deklare edilen ortak adaylık ya da seçmenin sandıkta ittifakı sıklıkla rastlanan bir siyasi pozisyon alıştır. özellikle fransa’da devlet başkanlığı seçiminde fransız partileri ve seçmenleri liberalinden komünistine kadar, devlet başkanlığının uç milliyetçi sağa teslim edilmemesi için çeşitli düzeylerde ittifak arayışına yönelirler.

türkiye, partileri ve seçmenleriyle ilk kez cumhurbaşkanını doğrudan seçmeye hazırlanırken, ortak adaylık ve ittifak arayışlarını da bu ölçüde ilk kez deneyimleyecek. türkiye’de partilerin ideolojik konumlanmaları fransa örneğine kimi noktalarda benzese dahi, son yıllarda ülkemizde akp ve diğerleri ekseninde çok keskin bir politik kutuplaşmayla karşı karşıyayız.

akp karşıtlığına dayalı bu kutuplaşmaya rağmen, geçmişe dayalı siyasi önyargılar nedeniyle milliyetçi ve türk tipi sosyal demokrat partilerin ortak adayda buluşmaları, buluşsalar da seçmenin bunu kolaylıkla benimsemesinin önünde sayısız engel mevcut. mhp tabanı ideolojik olarak ılımlı kent ve taşra milliyetçi-muhafazakarlığını içselleştirmiş sosyolojik bir varlık iken, chp tabanı batılı, liberal, modern ulusalcı, sınırlı sosyal demokratlardan oluşuyor.

salt akp ve adayı karşıtlığına dayalı ortak isim stratejisi ve hamlesinin ne birinci ne de gerek kalırsa ikinci turda başarılı olabileceğini söylemek pek kolay değil. imkânsız olmasa da, bu konuda tabanları ikna etme konusunda partilerin elitlerine çok önemli görev düşüyor. kanımca muhalefetin "çankaya’nın yeni sakini"ni belirleme gücünü pekiştirecek olan; akp ve adayı karşıtlığı değil, üzerinde uzlaşılacak toplumu birleştirici, devletin ve ülkenin birlik-bütünlüğünü temsil edici partiler üstü bir adayı bulup bulamayacaklarıyla ilgili.

prof. dr. tanju tosun, ege üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesidir. türkiye siyaseti, karşılaştırmalı siyaset, oy verme davranışları, seçim coğrafyası, siyasi kamuoyu araştırmaları ve chp üzerine yayınlanmış sekiz kitabı vardır.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
 

Tanju Tosun

ege üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi kamu yönetimi bölümü'nden 1988 yılında ikincilik derecesiyle mezun oldu. yüksek lisans ve doktorasını siyaset bilimi alanında tamamladı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;