Görüş
Soçi 2014: Otoriterliğe övgü
Soçi 2014 Kış Olimpiyatları her ne kadar uluslararası tartışmalara konu olsa da, Rusya içinde bir milli gurur ve bölgesel kalkınma kaynağı olarak destek buluyor.
soçi 2014 kış olimpiyatları etrafında cereyan eden uluslararası tartışmaların büyük bölümü, rusya'nın bu girişiminin, yer seçimi, maliyet ve artan güvenlik tehditlerinin de açığa çıkardığı gibi, bariz mantıksızlığına odaklanmış durumda. olimpiyatlara uzanan süreçte soçi'nin çehresinin nasıl çılgınca değiştirildiğine ışık tutan simone baumann'ın putin'in oyunları (putin's game) adlı belgeseli, bir yandan olumsuz ekolojik koşullar, bürokratik yetersizlikler ve yaygın yolsuzluk gibi doğal ve yapay engelleri ortaya koyarken, diğer yandan soçi olimpiyatları'nın daha en başından bu yana rusya devlet başkanı vladimir putin'in "gözbebeği" olduğunu vurguluyor. putin'in soçi için gururla yaptığı "mübalağasız, dünyanın en büyük inşaat sahası" ve "tüm dünya için bir şölen" tanımlamaları ise kendisinin rusya'nın küresel jeopolitik statüsüne dair geniş çaplı vizyonunu ve ülkesiyle ilgili büyük arzularını yansıtıyor.
oyunlar başlamışken, devlet başkanı putin ve çevresinin, bu projeyi yerel ve uluslararası kitlelerin gözünde nasıl meşru kıldığını analiz etmenin de tam sırası. bizce soçi olimpiyatları için kullanılan söylem, milli ekonomi ve birliği geliştirmek, rusya'nın dünya üzerindeki istisnai rolünü desteklemek gibi bilindik temalar taşıyor. nitekim bu söylem, uluslararası arenadan ziyade yurtiçinde başarılı oldu. olimpiyat projesi her ne kadar rus toplumunun, tanınmış muhalefet gruplarının dışındaki kesimlerinde bir vicdan muhasebesine yol açsa da, yerel halkın çoğunluğu tarafından destekleniyor. bununla birlikte, olimpiyat oyunları, rusya'nın büyük hedeflerinin yanı sıra bilindik idari hataları da uluslararası anlamda gün yüzüne çıkardı.
ülke içindeki imaj: herkes için olimpiyat
yerel olarak bakıldığında, rusya devlet başkanı, "dev inşaat sahası" söylemini, ülkedeki bölgelerin kalkınması yönündeki milli özlemlere ustalıkla bağladı. putin'in altını çizdiği nokta, olimpiyat projesi'nin, devletin öncelikli hedefi doğrultusunda mali ve idari kaynakların rusya'nın bölgelerine yeniden dağıtılması için bir araç olduğuydu.
hem komünist hem de sovyetler sonrası politika söylemlerinin karakteristik özelliklerinden biri olan bu benimsetme stratejisi, 2009 yılında kurulan multimilyar dolarlık skolkovo inovasyon merkezi ya da kazan'ın 2013 dünya üniversite oyunları'na ev sahipliği yapması örneklerine benziyor. tıpkı onlar gibi bir kez daha kremlin'in "mega projeleri" için meşruiyet sağlamak yolunda başarılı bir şekilde kullanılmış oldu. netice itibarıyla, tüm ülkenin eğitim, spor ve diğer sosyal alanlarını modernleştirme efsanesini, münferit, seçkinci ve tabiatı gereği yozlaşmış, devlet kaynaklı bir girişim yansıtıyor.
robert orttung'a göre, bu tür mega projeler, "daha tutarlı öncelik belirleme ve politika oluşturma süreçlerinin yokluğunda, fiili bir bölgesel kalkınma programı görevi görüyor". çağdaş bir ulusal kimlik ortaya koyamayan devletin resmi olimpiyat söylemi, bir kez daha ihtişam ve eşi benzeri görülmemiş teknolojik modernizasyon ideolojisine geri döndü.
ancak biçim ile içerik arasında bir uyumsuzluk mevcut. 51 milyar dolara mal olan olimpiyat projesi, henüz sağlam bir milliyetçi ideoloji ve ülkenin bölgesel kalkınmasına yönelik tutarlı bir stratejiyle bağdaştırılmış değil. durum böyle olunca, proje de kaynakların otoriter bir şekilde dağıtılması, yetersiz devlet idaresi ve ülkenin gelişimine dair milli bir vizyonun olmayışı gibi rus siyasi kültürünün en sık dile getirilen hastalıklarını somutlaştırıyor.
diğer yandan, ne aldatıcı söylemler ne de aşırı harcama iddiaları, kremlin liderliğindeki girişimin meşruiyetini baltalıyor gibi görünüyor. resmi söylem, rus kitlelerin gözündeki gerçeği şekillendirmeye ve halkın rusya'nın uluslararası gündemine dair genel algısına yön vermeye devam ediyor.
nitekim, rusların yüzde 65'i olimpiyat oyunları'na ayrılan mali kaynakların verimli şekilde harcanmadığına ya da kötüye kullanıldığına inansa da, yüzde 62'lik bir kesim projeyi destekleyerek kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapmaktan dolayı gurur duyduğunu ifade ediyor. muhalefet liderleri ve bazı aydınlar projeyi tartışıp eleştirirken, sıradan bir vatandaş için günümüz rusya'sının iç karartıcı günlük gerçekleri, devlet propagandası ile aşılanan fikri çerçevelerden sekip geri dönüyor gibi bir görüntü mevcut.
bu, rusya'ya özgü bir durum da değil. pekin 2008 yaz olimpiyatları'nın iki yıl öncesinde moral yükseltici ve eğitici hikayeler vasıtasıyla kamuoyu yaratmaya başlayan çin de, bu şekilde olimpiyat oyunları'nın meşruiyetini artırmak için propagandadan ustaca yararlanmıştı. tanınmış çinli bir bilim adamı tarafından "kitlelerin dikkatini dağıtmaya yönelik bir kampanya" olarak nitelendirilen bu büyük çaplı propaganda çalışması, medya üzerinden ilerleyerek, halkın dikkatini yolsuzluk ve eşitsizlik gibi iç sorunlardan uzaklaştırıp, ortak bir ulusal hedef doğrultusunda başarılı bir uluslararası etkinlik düzenlemeye yöneltti.
milli gurur, uluslararası utanç
benzersiz bir ölçek ve iddiadaki soçi olimpiyatları projesi bir kenara, kremlin'in görkemlilik söylemi, rus siyasi elitinin uluslararası duruşunda uzun süredir benimsediği hakim dile de uyuyor. bu, rusya'nın farklılığını, müstesnalığını, bağımsızlığını ve beşeri medeniyet içindeki özel kurtarıcı rolünü vurgulayan bir söylem. andrey makarychev, konuyla ilgili bir yazısında "soçi olimpiyatları'nı, rusya'nın 'dizlerinin üstünden kalkma', güçlü konumunu yeniden kazanma ve dünya siyasetinin 'birinci ligine' geri dönme temalı zafer söyleminin önemli bir parçası" olarak nitelendiriyor. çin yönetimi de benzer uluslararası amaçlar güdüyordu.
pekin 2008 limpiyat oyunları, uzun yıllar boyunca küresel çapta bir aşağılamaya maruz kalan büyük bir gücün, dünyanın takdirini kazanmasını simgeliyordu. uluslararası gözlemcilerin doldurduğu, modern ve samimi havasıyla pekin, çin komünist partisi'nin 1970'lerden bu yana ülkenin imajını geliştirme anlamında ne kadar ilerleme kaydettiğinin bir sembolüydü.
ancak olimpiyat oyunları'nı yumuşak güç diplomasisi için kullanmak, zaten negatif anlamda medyanın ilgi odağı haline gelmiş, demokratik olmayan rejimler açısından hassas bir iş. insan hakları ile ilgili iddialar, bir kısım batı medyasının pekin olimpiyatları'na yönelik algısına gölge düşürürken, küresel medyanın soçi olimpiyatları'na dair haberlerinde daha da affetmez bir tutum seziliyor.
rusya'nın eşcinsellik karşıtı yasalarına, devlet düzeyindeki yolsuzluk vakalarına ve ciddi güvenlik tehditlerine odaklanan çok sayıda haberin, pek de övgü dolu bir ruh taşıdığı söylenemez. çin devlet başkanı şi çinping, açılış törenine katılarak soçi olimpiyatları'na destek verirken, abd başkanı barack obama ve fransa cumhurbaşkanı françois hollande gibi kimi üst düzey yetkililer törende yer almadı.
konukların son derece organize bir şekilde karşılandığı pekin'in aksine, soçi'nin şu ana dek çizdiği görüntü, yüksek sayıda ziyaretçiyi ağırlamaya hazır olmadığına işaret ediyor. kentteki yabancı gazeteciler, haberlerinde, lobisi olmayan otellerden, sarı renkte akan musluk suyundan ve hatta gelen sporculara yastık yetiştirilemediği için, ilan vasıtasıyla halktan yastık toplanmaya çalışıldığından bahsediyor. bu tür sıradan eksiklik ve aksaklıklar ise, rusya'nın artan haşmetinden ziyade geri kalmışlığına örnek teşkil ediyor.
soçi olimpiyatları hazırlığı, rusya'nın yükselen bir süper güç olarak değil, eski verimsiz yöntemlerini ısrarla kullanmaya devam eden bir ülke olarak farkını vurguluyor. rus yetkililer, batı medyasında çıkan eleştiriler konusunda savunmacı bir yaklaşım benimsemiş durumda. olimpiyat oyunları'na yönelik altyapı geliştirme çalışmalarından sorumlu üst düzey yetkililerden vladimir yakunin, "olimpiyat oyunları'nın açılışı yaklaştıkça, batı medyasında rusya'ya dair hezeyanın dozunun arttığını görmenin kendisini son derece rencide ettiğini" belirterek şöyle dedi:
"olimpik tesislerin kalitesinden, olimpiyat altyapısının hazırlık düzeyinin dünyada bir örneğinin daha bulunmadığından bahseden yok."
soçi'ye rusya'nın yerel ve uluslararası düzeydeki hakim söyleminin bir dışavurumu olarak bakılırsa, proje, uluslararası medyanın resmettiği kadar absürt görünmüyor. olumsuz uluslararası tepkilere rağmen, putin'in, bu girişim sayesinde iktidardaki yerini pekiştirmesi muhtemel. sonuçta "milli gurur" kavramı, ciddi bir birleştirici kuvvet olarak yerini korurken, rusların büyük güç statüsüne olan inancını artırıp, kasten olmasa bile otoriter kurumları destekliyor.
elena minina, sovyet rusya sonrası çalışmaları ve karşılaştırmalı eğitim alanlarında uzman bir sosyal bilimcidir. oxford üniversitesi'nden sosyal bilimler alanında doktora derecesi sahibidir.
dr. maria repnikova, asan politika çalışmaları enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacısı ve georgetown üniversitesi kamu bölümü'nde misafir öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. çin ve rusya politikaları ile otoriter rejimlerde devlet-medya ilişkileri konularında uzmandır.
twitter'dan takip edin: @mariarepnikova
bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Yorumlar