Görüş
Türkiye'de siyasetin gözden geçirme sınavı
Seçim sonuçlarından tüm tarafların derslerini almaları ve katılımcı bir demokrasinin tesisi için başta yeni anayasa yazımı olmak üzere gerekli adımların atılması önem teşkil ediyor.
tarihsel gelişmeler ve somut gerçeklikler, demokratikleşme süreçlerine nitelik kazandırarak, denetlenebilir ve hesap verebilir kurumsal yapılar oluşturma kararlılığını gösteren toplumların, insani-ilkeli-etik yaşam şartları yaratabildiğini göstermektedir.
küresel ve ulusal, iktidar ve çıkar mücadelelerinin sürekliliği içerisinde, siyasetin toplum için verdiği mücadelelerin nitelikleri ile demokratikliği ve hukukiliği, toplumsal yaşamı, insan hayatını doğrudan etkilemekte ve gelecek yaşamları da kuşatmaktadır.
evrensel değerlerin hayatiyet kazanabildiği 21. yüzyıl şartlarında, küresel örneklere ve toplumsal dinamiklerin taleplerine rağmen, genel olarak türkiye siyasetinin içerisinde bulunduğu kalite ve insani boyutlardaki yetersizliği ve eksikliği, sorunların çözümlerini erteleyici bir rol oynuyor. bu sebeple, 30 mart 2014 seçimlerinin, evrensel değerler merceği ve paradigmaları çerçevesinde değerlendirilmesi yararlı olabilecektir.
normalleşememenin bazı sebepleri
türkiye'nin tarihsel sosyo-politik yapısında, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı, tarafları tahkim edici yaklaşımlar sürekliliğini koruyor.
tarihsel ve kültürel birikim içerisinde, müslümanlık/muhafazakarlık, etnik ve diğer farklılıklar ile cumhuriyet devrimlerinin, laik-ulus devlet değişiminin, demokratik türkiye inşası içerisindeki yetersizlikleri, günümüzde de temel sorunlar olmaya devam ediyor.
tek parti, askeri-bürokratik vesayetler, darbe ve müdahale süreçlerinin yarattığı sorunlar, günümüzde de yaşanıyor ve tartışılıyor.
sivil siyasetin, genellikle demokratik irade ve duruşundaki zafiyetler ile nitelik, etik ve topyekün değerler sistemini yakalama becerilerindeki yetersizlikler, toplum psikolojisini de etkileyebilecek derecede devamlılığını koruyor.
siyasetin zihniyet, kültür, sistem, rejim olarak, değişim ve konjonktürel değişim zamanlarında yarattığı gecikmeler, eksik demokratikleşme yapılarını oluştururken, siyasi, ekonomik, sosyal yapılarda da derin fay hatları meydana getiriyor.
bahse konu yapısal meseleler, küresel, bölgesel, ulusal gelişmelerin, stratejik-siyasi-ekonomik-askeri etkileşimlerinin ihtiyaç duydukları politika üretimleri ve pratiklerini de olumsuz şekilde etkileyebiliyor.
2002 seçimleriyle başlayan süreçte, müslüman/muhafazakar zihniyetin sosyo-politik yapısı ile laik, ulus devlet çelişkisini giderici tedbirlere duyulan çok önemli ve öncelikli ihtiyaçlara cevap verilemeyişi önemli bir sorun.
2006'da daha nitelikli adımlarla başlatılan çözüm süreci'nin, olması gereken kapsamlı çözüm projeleri'ne dayandırılamaması ve iç politika hesaplarıyla ucu açık bir zamanlamaya bırakılması, hatalı bir yaklaşım oldu.
ergenekon, balyoz ve türevleri davalar ile kck gibi siyasi-hukuki süreçlerin ortaya çıkardığı, psikolojik derinliği olan sosyo-politik yapıda, ayrıştırıcı ve saflaştırıcı öfke söylemleri, türkiye şartlarında çözümleri erteleyen, derinleştiren sorunları da günümüze taşıyor.
alternatifsiz, çözümün aracı ve amacı olan demokratik sistemin, zorunlu şartlarından olan çoğulculuk, katılımcılık, kapsayıcılık, demokratik ittifaklar konularında yapılagelen hatalar, çözüm içerisinde mayınlı alanlar meydana getiriyor.
muhalefetin alternatif iktidar olabilme şartlarının yaratılamadığı bir süreçte, akp'nin kurucu iktidar rolünü oynayamayışının sebepleri ve sonuçları üzerinde durulması da, 30 mart'la başlayan yeni sürecin değerlendirilmesi bakımından önemli.
siyasi iktidarın, gezi parkı tepkilerine karşı ürettiği politikaların ve pratiklerinin seçmeni tahkim edici sonuçları karşısında, sosyal ayrışma, politik kamplaşma ve demokratik değerler üzerinde yarattığı negatif etkiler üzerinde durulması da aktüel gündemin içerisinde.
17-25 aralık sürecinin ortaya çıkardığı, sistem ve hukuk dışı yapılara karşı yürütme-bürokrasi-yargı-yasama sorunlarını da dikkate alan bir çözüm üretiminin yetersizliği, yeni soru işaretlerini davet edişi, krizden çıkışın öncelikli sorunu olarak mevcudiyetini koruyor.
gezi parkı süreciyle somutlaşan, 17 aralık süreciyle şekillenen 30 mart seçimleri, erdoğan stratejisinin tartışılmaz başarısına rağmen, demokratik dünyada ortaya çıkan 'demokratik imaj' ve 'güven' sorunsalı, yeni süreçte aşılması gereken bir durum. bazı problemlere rağmen, ab sürecinin ve demokratik dünya ekseninde yer alışın kazandığı öneme tekraren işaret edilmeli.
dış politikada, özellikle 2011'le başlayan suriye olayları ve orta doğu'daki gelişmelerle bağlantılı olarak, 'mezhep', 'eksen kayması' tartışmalarında yaratılan algıların sebepleri üzerinde durulmasının da zamanı.
ifade edilmeye çalışılan tüm hususlar, nitelikli demokratikleşme ihtiyacına, demokrasi-hukuk-insan eksenli, merkeziyetçilikten uzaklaşan yeni bir anayasa inşası ile yeni bir toplumsal sözleşme yapılabilmesi konusunda, katılımcı siyasetin kurumsal yapılarının yeniden şekillendirilebilmesi meselesinin öncelikli önemine işaret ediyor. ak parti'nin, 2002-2010 sürecinde başarıyla geliştirdiği ve orta gelir düzeyini yakalayan ekonomik gelişim sürecini, yüksek gelir grubu ülkeler sınıfına taşıyabilmesi için de güçlü demokratikleşen yapılar ihtiyacı ön plana çıkıyor.
seçim sonuçları
genel seçimler atmosferinin yaratılarak, 'öfke' ve 'ötekileştirme' söylemleriyle tahkim edilmiş bir mücadele yaşandı.
muhalefetin yolsuzluklar üzerinden, başbakan'ın şahsını hedef alan kasetler savaşı karşısında, siyasi iktidar muhafazakar kesimin 'mağduriyet' psikolojisi üzerinde inşa ettiği 'milli kurtuluş', 'vatan hainliği', 'hizmet' temalı kimlik siyasetleriyle başarılı çıktı. ancak akp'nin yüzde 45,5'lik birinci parti olma kazanımı karşısında, yüzde 55'lik bir muhalefet bloğunun bulunması, 'milli irade' kavramının yeniden değerlendirilmesi ihtiyacını da ortaya çıkardı.
ana muhalefet partisi chp'nin, istanbul ve ankara'da yükselen oylarına rağmen, demokratik sola hitap edememe, toplumun çoğunluğunu oluşturan muhafazakar kesime dokunamama durumu, sorgulanması gereken bir sonuç oldu. siyasal yelpazede demokratik sol, sosyal demokrat ve demokratik sosyalist ekseni doldurabilecek bir siyasi parti ihtiyacı boşluğu mevcut.
mhp'nin yüzde 15'lik oy potansiyeli ile merkez sağ boşluğunu dolduramayacağı gerçeği de somut gelişmelerden. ancak şartlar, çoğulcu, katılımcı, kapsayıcı bir zihniyetle demokratik milliyetçi çizgiye şeffaflık kazandırabilecek mhp'nin gelişim potansiyelinin olabileceğini de gösterir mahiyette.
çözüm ve seçimler sürecinde pozitif yaklaşımlarıyla olumlu 'imaj' yaratmakta olan bdp-hdp bloğunun, fırat'ın batısında da kalpleri kazanabilme ihtiyacı, türkiye demokrasisine ve çözüm süreci'ne olabilecek önemli katkıları sebebiyle önem kazandı.
cumhurbaşkanlığı ve erkene alınmış bir genel seçim sürecini de başlatmış bulunan 30 mart seçimlerinin stratejileri, alınan sonuçlar ile türkiye siyasetinde toplumsal katmanlarda yarattığı etkileri sebepleriyle yeniden gözden geçirilmeli. kimlik siyasetlerinin yarattığı kenetlenmeye rağmen toplumun, siyasetin söylemlerinden, çatışmalarından, çözüm için ittifaklar kuramamalarından rahatsızlık duydukları gözlemleniyor. yeni türkiye'nin inşası için alternatifsiz olan demokratik zihniyet, nitelikli demokratikleşme, çoğulculuk ve katılımcılık yeni ittifaklar kapılarını da açabilmeli.
yaşananlara rağmen gücünü ve karizmasını seçmenleri üzerinde koruyabilen, başbakan recep tayyip erdoğan ve ak parti, böylesi bir gelişmenin sağlanmasında öncelikli sorumluluğa sahip. türkiye siyasetinde varlığını ve önemini devam ettirmekte olan cumhurbaşkanı abdullah gül'ün de, demokratik duruş ve denetimde daha kararlı duruşa olan ihtiyaç önemini arttırdı.
türkiye'nin ve toplumun, yüksek toplumsal potansiyelinin üretmekte olduğu dinamiklere cevap verebilen bir siyasal yapı ihtiyacı devamlılığını koruyor. bu durumun sürekliliği, yeni türkiye yahut büyük türkiye'yi yaratamaz. 17 aralık'la patlak veren kirliliğin boyutları alarm zillerini çaldı. tedavinin ilkelerinin, yöntemlerinin, pratiklerinin anahtarı değerler sistemi içerisinde üretilip kullanılabilir.
17 aralık'la ortaya çıkan düşündürücü yapılanma ve yolsuzluk iddialarıyla, hukuk sistemi içerisinde en etkili mücadele verilirken, 'ama'sız bir demokratikleşme sürecine kararlılık kazandırılması çalışmalarının eş zamanlı yapılması ihtiyacı önemini artırarak koruyor.
çözüm süreci
türkiye'nin temel sorunu olarak varlığını ve önemini koruyarak, 30 mart'la başlayan yeni süreçte de, çözüm için öncelikli yerini aldı.
çeşitli açılımlara ve önemli gelişmelere rağmen kürt sorunu, pkk'nın silahsızlandırılması meselesiyle ayrılamaz bir bütünlük olarak ortaya çıktı. tarihi, sosyal, siyasal, psikolojik derinliği ve kırılganlığı olan meselenin bölgesel ve küresel boyutları, olaya kapsamlı, sürekliliğe sahip çözüm projeleriyle yaklaşılmasını zorunlu kılıyor. türkiye'nin 100 yıllık meselesinin, özellikle son 30 yılında karşılaşılan maddi ve manevi kayıpların dayanılmaz ağırlığına rağmen, ihtiyaç duyulan kapsamlı çözüm projesi'ne sahip olunduğu söylenemez. bu konuda siyasi iktidar ve muhalefet unsurlarıyla tatmin edici bir cevabın henüz söylenmemiş olduğunu biliyoruz.
meselenin, bdp-hdp-pkk ekseni ile akp iktidarı arasındaki diyalog süreciyle çözülemeyeceği anlaşıldı. silahların bıraktırılması ihtiyacı için gerekli müzakere ortamı ve yasal güvence şartlarına paralel olarak, demokratikleşme ve kurumsallaşma ihtiyaçlarının nitelikleri, hayata geçirilebilme durumu ve zamanlaması için ihtiyaç duyulan katılımcı-kapsayıcı-ittifaklar oluşturucu şartlar için, zorunlu olan stratejik çalışmalara yönelişte önemli yetersizlikler mevcut.
genel hatlarıyla ifade edilmeye çalışılan ihtiyaçların, evrensel değerler olarak belirtilen, nitelikli, ilkeli kavramların içeriklerinin doldurulabilmesiyle mümkün olabileceği gibi bir gerçekle karşı karşıya bulunulduğu bilinmelidir. bu durum da, türkiye'nin iktidar ve muhalefetiyle, nitelik ve üretim kapasitesinin sorgulanmalarını zorunlu kılıyor.
meseleyi erteleyen ve çözümden uzaklaşan her siyasi çekincenin, türkiye ve toplum için kaldırılması güç şartlar yaratmakta olduğu da bilinen hususlardan.
bu sebeplerle nitelikli, demokratik, çoğulcu, katılımcı, insan eksenli bir anayasa inşa sürecinin yaratabileceği 'güven' ortamında, merkez-yerel yönetimler dengelerini, yeni gecikmelere meydan vermeden kurabilecek bir katılımcı sürecin başlatılabilmesi önem kazandı.
çözüm için ihtiyaç duyulan, sürekliliğe sahip bir yol haritası içerisinde;
1- nitelikli, demokratik bir anayasanın temel felsefe ve ilkelerinin şeffaflaştırılması,
2- silahsızlandırma çalışmalarının, yasal güvence ve müzakere koşullarının tespiti,
3- siyasi iktidar ve muhalefet unsurlarıyla, en geniş demokratik ittifakların kurulması,
4- en geniş toplumsal desteği sağlayıcı faaliyetlerin planlanması,
5- küresel ve bölgesel ortamda, çözüm desteğini geliştirici çalışmalar yapılması,
gibi stratejik hedefleri olan planlamalar ve düzenlemeler yapılmasına ihtiyaç duyulduğu söylenebilir.
birey ve sivil toplum hareketleri olarak, demokratik çözümler ve yeniden yapılanmalar için siyasal kurumları ve aktörlerini etkileyici, denetleyici çalışmalara süreklilik kazandırılması, içerisinde bulunulan türkiye şartlarının öncelikli ihtiyaçlarından.
cevat öneş, 1966-2005 yılları arasında milli istihbarat teşkilatı'nda görev yaptı ve istihbarattan sorumlu müsteşar yardımcılığı'ndan emekli oldu. türkiye ekseni - tabular yıkılıyor isimli bir kitabı bulunuyor.
bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Yorumlar