Yeni asrın maçı: Mayweather vs. Pacquiao | Al Jazeera Turk - Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Türkiye ve çevresindeki bölgeden son dakika haberleri ve analizler

Görüş

Yeni asrın maçı: Mayweather vs. Pacquiao

Yücel Tuğan, 'Boksta bugünün en iyisi kim?' tartışmasına nokta koyacak Mayweather-Pacquiao maçı öncesi yaşanan sancılı süreci değerlendirdi.

Konular: Spor
Dev buluşma öncesi Mayweather 1, Pacquiao ise 2 numarada. [Fotoğraflar: Getty Images]

boks dünyası 2000’lerin en büyük maçına hazırlanıyor. son dönemin iki süper yıldızı floyd mayweather jr. ve manny pacquiao altı yıla yayılan anlaşmazlıkları geride bıraktı ve 2 mayıs’ta ringe çıkacak. ‘asrın maçı’ ismini alan buluşma aynı adla anılan ‘muhammed ali – joe frazier’ gibi boksta çağın en iyi ikilisini buluşturacak ve bu yüzyılın şu ana kadarki en ilgi çekici spor karşılaşması tarihe düşülecek.

kariyerinde hiç yenilmeyen floyd mayweather jr. bu dönemin sıkletler üstü şampiyonu (pound-for-pound king), yani en iyi boksörü. manny pacquiao ise, beş kez yenilmesine rağmen 2 numarada. bazıları pacquiao’yu 1 numara görüyor, çünkü sekiz farklı sıklette şampiyonluk yaşayan tarihteki tek kişi ve önüne çıkan herkesle dövüştü. karakteri ve mükemmel defansif stiliyle boksu son dönemde taşıyan mayweather olsa da, yapmaya yanaşmadığı düşünülen pacquiao maçıyla anılıyor. bu karşılaşma o yüzden tartışmalara son verecek buluşma olarak görülüyor.

boksta bir şampiyonun tek başına hükmettiği dönemler olabilir. bununla beraber eğer karşıda bir başka büyük şampiyon varsa, onların aralarındaki maçlar boks tarihinin referans noktalarıdır. üzerinden ne kadar sene geçerse geçsin o maçlar hatırlanır ve konuşulur. jack dempsey-joe johnson, joe louis-max schmelling ve muhammed ali-joe frazier gibi...

by Yücel Tuğan


boksta büyük şampiyonlar dönemleri belirler. bir şampiyonun tek başına hükmettiği dönemler olabilir. bununla beraber eğer karşıda bir başka büyük şampiyon varsa, onların aralarındaki maçlar boks tarihinin referans noktalarıdır. üzerinden ne kadar sene geçerse geçsin o maçlar hatırlanır ve konuşulur. biz de 2 mayıs’ta, jack dempsey-joe johnson, joe louis-max schmelling, muhammed ali-joe frazier gibi bir karşılaşmaya tanıklık edeceğiz. 2000’ler söz konusu olduğunda bu maç hatırlanacak.

aslında mayweather-pacquiao karşılaşması 2009’dan beri kaçınılmazdı. iki isim de sıkletlerinde şampiyon olan rakiplerini devirmeyi başarmıştı. abd’de küçüklüğünden beri yıldız olması beklenen mayweather, 2007’de dönemin ikonu oscar de la hoya’yı geçtiğinde krallığını ilan etmişti. sonrasında ricky hatton, juan manuel marquez, shane mosley gibi diğer devleri de hızı ve zekasıyla yenmeyi başardı. aynı isimleri deviren filipinler’in gururu pacquiao da de la hoya’yla karşılaşmış, atak boksu ve bitmek bilmeyen yumruklarıyla nefes aldırmadığı rakibini emekliliğe ayırmıştı. aklın ve arzunun yöneldiği en anlamlı ve en büyük karşılaşma mayweather-pacquiao’ydu. ancak iki kamp arasındaki anlaşmazlıklar sebebiyle bu maç olmadı.

godot’yu bekler gibi bu karşılaşmayı bekleyen boksseverler, onun yerine yıllar içinde pacquiao’nun menajeri bob arum ya da mayweather ailesinin birbirini suçlayan sözlerini dinliyordu. en büyük sorun doping testi konusundaki anlaşmazlıkken, 2012’de o da halloldu ama maç gene gerçekleşmedi. bu noktada pek çokları mayweather’ın ‘kaçtığını’ dillendirmeye başladı, çünkü herkes hazırdı ve her şey onun elindeydi. peki o zaman ‘kaçtığı’ söylenen mayweather altı yıl sonra anlaşmaya neden imza attı?

büyük maça doğru sorunlar ortadan kalkıyor

mayweather bugüne kadar 47 kez ringe girdi ve hepsinden eli havada ayrıldı. sportif başarısızlık olarak mayweather’ın belki de hafızasındaki son anı, 1996 atlanta olimpiyatı’nda aldığı bronz madalya, hedef altındı. hayatını kazanmak üzerine kurmuş ve lâkabı para (money) olan mayweather’ın, 2009’daki pacquiao’yu kendisi için bir tehlike olarak görmesi mümkün. öte yandan iş yapıyor olsalar da birbirlerinden hiç haz etmeyen iki grup söz konusu.

bob arum, profesyonel kariyerinin başından itibaren 10 yıl mayweather’ın menajerliğini yaptı ve olaylı ayrıldılar. arum, mayweather’ın danışmanı al haymon’ın sporcusunu çaldığını düşünüyor. mayweather da arum’la iş yapmayacağını söylüyordu. masaya oturmaktansa, birbirinin kuyusunu kazmak daha kolaydı ama geçen yıl bir kişi hasımları birleştirdi.

aynı zamanda bir boksever olan cbs’in ceo’su leslie moonves, yapıcı karakteriyle bob arum ve al haymon’ı biraraya getirmeyi başardı. neredeyse bir yıla yayılan görüşmelerin ardından, çoğu mayweather cephesinin lehine, tüm anlaşmazlıklar çözüldü. pacquiao zaten bu maçı istiyordu, geliri neredeyse 500 milyon dolara ulaşacak tarihin en pahalı spor karşılaşmasının onayı bir kez daha mayweather’dan geçiyordu.

altı yıl içinde sürekli sosyal medya üzerinden birbirlerine laf atan ikili hayatlarında hiç yüz yüze gelmemişti. bu yılın başındaki bir miami heat maçının devre arasında, ‘asrın maçı’na inanmamızın birincil kanıtı belirdi. mayweather ve pacquiao herkesin gözü önünde karşı karşıyaydı ve maçtan sonra pacquiao’nun otel odasında gelişen konuşma maçın önünü tamamen açtı.

taraftarın da hakkını vermek gerek. mayweather’ın marcos maidana ile yaptığı son maçın ardından saul alvarez, miguel cotto, amir khan gibi yeni rakipler ortaya atılırken, boks severler sosyal medya üzerinden mayweather-pacquiao’nun asıl maç olduğunun altını çiziyordu. #fightnotmadeyet (maç henüz yapılmadı) hashtag’iyle kaçınılmaza ve isteklerine dikkat çekiyorlardı.

a.j. liebling, sweet science kitabının açılışında ‘boks tarihi, bir kolun omza bağlı olduğu gibi geçmişe bağlıdır’ der. mayweather bu bedenin muhammed ali, joe louis, sugar ray robinson, sugar ray leonard, mike tyson gibi bir parçası olmak istiyor ve artık bu maçın parayla alakası tâli bir konu.

by Yücel Tuğan


bu maç mayweather’ın kariyerine bakışı şekillendirecek

bütün bu ilgi rakamlarla kendini gösterecek. spor karşılaşması olarak bu maç tüm para ve izlenme rekorlarını kıracak. mayweather’ın bu açıdan kaçırabileceği bir maç değil, ama asıl konu bir boks kariyerinde geride ne bırakacağınız. boks yazarı a.j. liebling, boks tarihini biraz da yumruklar üzerinden kurar. tüm şampiyonlar birbirlerine karşı yumruk sallamış ve yumruklarıyla tarihte kendilerine yer açmıştır. liebling, sweet science kitabının açılışında ‘boks tarihi bir kolun omza bağlı olduğu gibi geçmişe bağlıdır’ der. mayweather bu bedenin muhammed ali, joe louis, sugar ray robinson, sugar ray leonard, mike tyson gibi bir parçası olmak istiyor ve artık bu maçın parayla alakası tâli bir konu.

mükemmel defansı ve zekasıyla tüm rakiplerini yenen mayweather 38 yaşında ve kontratında iki maç var. ‘bokstan artık keyif almıyorum, bu benim için iş’ diyor. bırakma zamanı geldi ve dolayısıyla sorular değişiyor. mike tyson’ın düşüşü döneminde o yükseliyordu. süper yıldızların taşıdığı bu sporda tyson’ın boşluğunu, karakteri ve boksuyla doldurmayı başardı. şimdiyse onun emeklilik zamanı geliyor ve boksa bırakacağı miras önem kazanıyor.

iş, para, taraftar baskısı bunlar bir yere kadar zorlayıcı, mayweather kariyerinde her şeyi kendisi için, kendi istediği şekilde yaptı. parayla sentezlediği karakteriyle, kötü adam olmayı da kabul ederek, ilgiyi hep canlı tuttu ve şimdi gene kendisi için en mantıklı olana, pacquiao karşılaşmasına hazırlanıyor. bir bakıma süper emekliliğe giden yolu kuruyor. bu maçı yapmasaydı, hep yapmadığı maçla anılacaktı. şimdi kaybederse belki iki numaraya düşecek ama gene büyük şampiyon olarak anılacak, kazanırsa işte o zaman boksuyla efsaneler arasına girecek. her türlü mantıklı bir karar ve bu maçtan en kazançlı çıkansa boksun kendisi.

boksun kemik izleyicisi olsa da, bu sporu zirveye taşıyan genel seyircinin ilgisidir. bu karşılaşma boksu bir kez daha herkesin ilgi alanına yükseltecek. bu çağın en iyi boksörünü bu maç belirleyecek ve aile büyüklerinden dinlediğimiz ali-frazier değerinde anlatılacak bir karşılaşmaya tanık olacağız. mayweather’ın kendisi için söylediği sözle bitirelim: ‘beni sevin, ya da nefret edin, beni izleyeceksiniz.’

yücel tuğan, galatasaray üniversitesi felsefe bölümü ve bilgi üniversitesi film-tv yüksek lisansı mezunu. 2008’den beri eurosport türkiye spor kanalında spiker ve editör olarak çalışıyor.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;