Görüş
Yeni HSYK düzenlemesi ne ifade ediyor?
Kanunun detaylarına bakıldığında, yargı bağımsızlığına ve mahkemelerin tarafsızlığına zarar verdiği yönündeki eleştirilerin gerçekçi olmadığı anlaşılıyor.

tbmm'de kabul edilerek cumhurbaşkanı abdullah gül'ün onayına sunulan hakimler ve savcılar yüksek kurulu, hakimler ve savcılar, ve adalet akademisi kanunları önemli değişiklikler içeriyor. 2010 yılında gerçekleştirilen anayasa değişikliği ile hsyk'nın üye seçimi ve bugünkü yapısını ak parti hükümeti oluşturmuştu.
referandumdan üç ay sonra kabul edilen hsyk kanunu ile anayasa değişikliğine uyum sağlanmış oldu. önceki yapısıyla mukayese edildiğinde, demokratik, katılımcı, (etkili itiraz ve kararlarına kısmen yargı yolu açılmasıyla) hukuk devleti ilkelerine daha uygun bir yüksek yargı kurulu oluşturulduğu söylenebilir.
yeni düzenleme ihtiyacı
bilindiği gibi hsyk bir yargı organı değil, yargısal faaliyet icra etmiyor ve idari bir üst kurul niteliğinde. idari eylem ve işlemleri, idari nitelikte kararları söz konusu. yargı organı olmamakla birlikte, yargı mensuplarının mesleğe kabulden, meslekten çıkarılmasına kadar, atama, yükselme, yer değiştirme, disiplin işlemleri gibi tüm idari işlemlerde tek yetkili kurum olarak son derece önemli görev ve yetkileri olduğu için hep gündemde oldu.
2006 yılındaki danıştay saldırısı ile bir yüksek hakimin öldürülmesi, sonradan bu olayla irtibatlı olduğu anlaşılan ergenekon ve bağlantılı davaların soruşturmaları sürecinde takındığı tutum, basın açıklamaları, bildiri yayınlaması ve siyasi nitelikli açıklamaları ile hsyk gündemin ortasında yer almaya başlamıştı. başkanı olan adalet bakanı ile kurul üyeleri arasındaki uyumsuzluk gizlenemez hale geldi. yargıtay ve danıştay'dan seçilen 5 üye, adalet bakanlığı müsteşarı ve bakan'dan oluşan 7 kişilik kurul'da değişiklik ancak anayasa değişikliği ile gerçekleştirilebileceğinden, 12 eylül 2010 referandum süreci ile bu değişiklik sağlanmıştı.
hükümet yetkilileri, dört yıl önce övgüyle sözünü ettikleri yeni hsyk'da yürütmenin etkinliğinin kaldırılması ve hsyk üyelerinin hukuka aykırı hareket etmeleri halinde denetleme mekanizmasının kendi rızalarına bağlı olduğu bir sistemle hatalı hareket ettiklerini ifade etmeye başladılar. gerçekten de hsyk, yayınladığı bildiri ile, devam eden bir davanın anayasaya aykırı olduğu yönünde görüş açıklayarak tarafsızlık ilkesini ihlal etmekle kalmadı, adil yargılamayı etkileme suçu da işlemiş oldu. olayı kamuoyunda tartışmaya açan hsyk'nın, istanbul'da sürdürülen ve içinde birçok hukuksuzluk barındırdığı iddia edilen 17 aralık soruşturmasıyla ilgili etkin bir inceleme başlatmamış olması da yasal değişikliğin gerekçesi oldu denebilir.
görev ve yetkilerdeki değişiklikler
yasa değişikliği, hsyk'nın genelge düzenleme yetkisinin kaldırılması dışında, görevlerini düzenleyen 4. maddede başka değişiklik getirmedi. esasen anayasanın 159. maddesinde kurul'un görevleri tafsilatlı olarak düzenlendiğinden, görev ve yetkilerde değişikliğin ancak anayasa değişikliği ile mümkün olabileceğinin dikkate alındığı anlaşılıyor. kaldırılan genelge düzenleme yetkisinin, anayasada yer almayan ve sadece yasada yer alan bir düzenleme olduğu ifade edilmeli.
hsyk'nın görev ve yetkileri değişmediği gibi, gerek seçimle gelen, gerekse de cumhurbaşkanının atadığı üyelerde herhangi bir değişiklik söz konusu değil.
kurul'un iç yapılanmasında ise önemli değişiklikler yapıldı: başlıklar halinde sıralanırsa, üyelerin hangi dairede görev yapacaklarını başkan sıfatıyla adalet bakanı belirleyecek. daire başkanlarını bakan'ın belirleyeceği iki aday arasından genel kurul seçecek. üyelerle ilgili soruşturma yaptırma ve karara bağlama yetkisi, teftiş kurulu başkanı'nı seçme ve gözetiminde çalıştırma yetkisi, genel kurul'un çalışma programını belirleme, yönetmelik çıkarma, genelge yayınlama yetkileri de bakan'a bırakılıyor. yeni yasada hsyk başkanı sıfatıyla adalet bakanı'nın genel anlamda yetkilerinin arttırıldığı söylenebilir.
yargının işleyişine yansıması
gerek anayasa, gerek ilgili kanunda yer alan düzenlemelerde hsyk'nın hakim ve savcıların yargısal kararlarına müdahil olma yetkisi bulunmuyor. mahkemelerin bağımsızlığı, hakimlik ve savcılık teminatı ilkeleri geçerli. yeni düzenleme ile de kurul'un idari nitelikteki bu yapısında değişiklik yapılmadı.
bir örnek olarak kanunda azami tutukluluk süresi 5 yıl ile sınırlandırılmış iken, tutukluluğu devam ettiren bir mahkeme veya hakimin yasa hükmünü açıkça ihlali, yargıtay denetimine bırakılmadan inceleme konusu olabilecek. denetimin usul ve esası yönünden yasal bir değişiklik olmamasına rağmen, teftiş kurulu yapılanmasındaki değişiklik pratik sonuçlar doğurabilecek. yargı içinde hukuk dışı yapılanmalar, ideolojik, siyasi mensubiyetlerin yönlendirmesiyle tarafsızlığın yitirilmesinin önüne geçilebilecek adil yargılama yapılmasına katkı sağlayabilecek.
ab ülkelerindeki durum
hsyk değişikliği gündeme gelince muhalif kesim, ab'den eleştirilerin geldiğini, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından geri adım atıldığını dillendirmeye başladı. düzenlemeyi savunan başbakan ve adalet bakanı ise, ab üyesi ülkelerde standart bir kurul bulunmadığını, her ülkede hsyk muadili kurumların oluşum ve çalışma şekillerinin farklı olduğunu, bu nedenle türkiye'nin kendi şartlarına göre yasal düzenleme yapma hakkının bulunduğunu ifade etti.
gerçekten ab üyesi ülkelerin benzer kurullarına bakıldığında ilk olarak, standart hale gelmiş yeknesak bir uygulama olmadığı söylenebilir.
italya'da yüksek yargı kurulu 27 üyeden oluşuyor. 16 üye yargıtay ve ilk derece mahkemelerindeki hakim ve savcılardan genel seçim yoluyla belirlenirken, sekiz üye partilerin gösterdiği adaylar arasından parlamento tarafından seçiliyor. kurul kararlarına karşı yargı yolu açık.
hollanda'da beş üyeli yargı kurulu üyelerinin üçü, adalet bakanının önerisi ile bölge mahkemesi başkanları arasından kraliyet kararnamesi ile atanıyor. biri ekonomi uzmanı, biri idareci olan iki üye adalet bakanının önerisi, bakanlar kurulunun onayı üzerine kral tarafından atanıyor.
danimarka'da yüksek yargı kurulu, adalet bakanlığına bağlı bir genel müdür başkanlığında hakim, savcı, avukat, adliye personeli ve yönetim konusunda uzman kişilerden oluşuyor. kurul, adalet bakanının direktifleri doğrultusunda çalışıyor. bakan, kurulun görevine son verme yetkisine sahip.
isveç'te yüksek yargı kurulu, anayasa ve yasa ile düzenlenmemiş yürütmenin idari tasarrufu ile oluşturulmuş, yürütmenin etkin olduğu 11 üyeli bir organ. yüksek mahkeme başkanları, iki sendika temsilcisi, avukat ve bir genel müdürden oluşuyor.
fransa, almanya, britanya, macaristan, ispanya gibi diğer ülkelerde de farklılık arz eden benzer kurullar bulunuyor.
eleştirilerin doğruluk ve yanlışlık payı
"yargı yürütmeye bağlandı, özerkliği kalmadı", "kuvvetler ayrılığı ilkesi ciddi yara aldı", "yargı mensuplarının geleceği adalet bakanı'nın inisiyatifine kaldı" gibi eleştirilerin ne derece doğru olduğunu, diğer devletlerle ve özellikle ab üyesi ülkelerle karşılaştırarak değerlendirmek gerek. kaldı ki, yeni düzenleme anayasa ile oluşturulan kurul'un görev ve yetkilerinde değişikliğe gitmeden, kurul başkanı'nı güçlendiren değişiklikler içeriyor.
kriz ortamından çıkma refleksinin de etkisiyle yapılan bir düzenleme olduğu söylenebilse de, kuvvetler ayrılığı ilkesinin sona erdiği yorumlarının haklı olduğu söylenemez. örnek verilen birçok ab ülkesinde adalet bakanı, parlamento veya devlet başkanlarının hsyk muadili kurullar üzerinde daha etkin olduğunu gösteriyor. demokratik hukuk devletlerinde bütün kişi ve kurumların hesap verebilir olması, yargının işleyişinin hesabını da seçilmişlerin kendi halkına verdiği/vermesi gerektiği birlikte düşünüldüğünde, 'yargının yürütmeye bağlandığı' eleştirilerine katılmak mümkün değil.
eleştiren kesimlerin bir kısmının 2010 öncesi hsyk yapısını savunduğu, bu nedenle referandumda hayır kampanyaları düzenledikleri, yani şimdi savunur göründükleri hsyk yapısına karşı çıktıkları düşünüldüğünde, gerekçelerinin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının zarar gördüğünden çok, siyasi kaynaklı olduğu anlaşılabilir.
sonuç olarak hsyk'nın mevcut özerk yapıda olmasını ak parti hükümeti istemiş ise de, şubat 2012'de mit krizi ile başlayan, 17 ve 25 aralık operasyonu ile devam ettirilen yargı içinde 'paralel' bir yapılanmanın siyasal bir operasyonun aracı olarak yargı yetkisini kullanması iddiaları karşısında kurul'un tarafsız ve etkin bir biçimde görevini yapmaması ve siyasal operasyonu desteklemesi yeni düzenlemenin gerekçesi olmuştur denebilir.
reşat petek, ankara üniversitesi hukuk fakültesi'nden mezun olduktan sonra değişik bölge ve kademelerde cumhuriyet savcısı ve başsavcı olarak görev yaptı. 1999 yılında emekli oldu. halen istanbul’da serbest avukat olarak faaliyet gösteriyor.
twitter'dan takip edin: @resatpetek
bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Yorumlar