patlama, canlılığın, hizbullah örgütünün siyasi bürolarının ve üst düzey sorumlularının konutlarının bulunduğu bir bölgede gerçekleşti. fakat onlardan hiçbiri hedef değildi.

patlamanın olduğu yere yakın bir binanın kapısından bir kadın kucağında çocuğu ile çıktı. her ikisi büyük şok geçirerek, titriyorlardı. onları 2006 temmuz’unda tamamen bombalanan diğer binalardaki sakinler takip etti. onlardan birkaç metre uzakta yirmili yaşlarda bir genç kafasından ağır bir şekilde yaralanmış halde yerde yatıyordu. çarşının diğer bir köşesinde de gençlerden oluşan bir grup “senin yolundayız ya zeynep” diye slogan atıyordu.

Gençler "Senin yolundayız ya Zeynep" sloganı atıyor. [Al Jazeera]

intihar ile ilgili spekülasyonlar

bir askeri yetkili al jazeere’ya yaptığı açıklamada, patlatılan aracın çalıntı bir araba olduğunu söyledi. saldırı ferdi bir şekilde gerçekleştirilmiş. araba yolun ortasına park edilmiş. bu durunm birçok büyük şeye işaret ediyor.

bu güney bölgesini meydana gelen üçüncü saldırı. bu nokta daha önce iki defa hedef seçilen el ruveys (500 metre uzaklıkta) ile bıır el abd  (200 metre uzaklıkta) bölgelerine çok yakın. bu saldırılar arkalarında 100’den fazla ölü ve yaralı bıraktı.

sağlık bakanı ali hüseyin halil’in açıklamasına göre  patlama sonucu 4 kişi öldü, 66 kişi de yaralandı. yaralılardan 45’i hala güney bölgesinde bulunan hastanelerde müşahede altında tutuluyor. ali, olayı siyasileştirmemek gerektiğini, ülkenin herkesi hedef alan büyük bir terör belası ile karşı karşıya olduğunu belirtti.

'fitneye hayır'

hizbullah’ın lübnan parlamentosunda grubunda bulunan üyesi bilal ferhat, patlamaların sadece bir amacının olabileceğini söyledi. lübnan topraklarının bir sünni-şii fitnesinin içine çekilmesi. ferhat, hizbullah’ın bu oyuna gelmeyeceğini belirtti. olaya en güzel cevabın birlikte hareket etmekten geçtiğini söyleyen ferhat, hükümetin çizilen oyunu bozmak ve tüm lübnanlıları korumak için birliğe ihtiyacı olduğunu kaydetti.

ferhat, al jazeera’ya yaptığı açıklamada, siyasi söylemlerden ısrarla kaçınılmasını istedi.  hizbullah’ı suriye’deki mücadelenin içine çekmeye çalışanlara dikkat çeken ferhat, gerçeklerin üzerinin örtülmeden yayınlanması gerektiğini ifade etti.

ferhat, bu durumun herkesi ilgilendirdiğini yere dökülen her lübnanlının kanının kendileri için kutsal olduğunu belirtti. tek düşmanlarının siyonist israil olduğunu aktaran ferhat, tek çıkarlarının herkesi kucaklayan bir lübnan olduğunu kaydetti.

gelecek hareketi üyesi mustafa alluş, eski bakan muhammed şatıh’a yönelik suikast ile patlamalar arasında direk bağlantı görmediğini aktardı. al jazeera’ya konuşan alluş, patlamaların nedeni hizbullah’ın suriyelilerin kanına girmesinin sonucu olduğunu söyledi.

patlamaların hizbullah’ın suriye’ye müdahalesinden sonra başladığına dikkat çeken alluş, oysa 14 mart hareketi üyelerine yönelik saldırıların dokuz senedir devam ettiğini belirtti.

alluş, "birileri patlamalar sonucu kendilerini kurban olarak görüyorsa, bizde kurbanız. onlar şatıh’ın öldürülmesinden sorumlular. bugün ülkenin geleceğini kurtarmak istiyorlarsa acilen üzerlerine düşeni yapmalı ve hemen suriye’den çekilmeliler. ardından tüm kesimleri temsil eden bir hükümet kurulmalı ki çok yakın bir gelecekte hizbullah’ın silahlarının ne olacağı tartışma konusu olmasın" dedi.

ortak çalışma

stratejik araştırmalar yapan emekli tuğgeneral haşim cabır, son patlamaları 'terör saldırıları' olarak niteledi. al jazeera’ya açıklamalarda bulunan cabır, cenevre 2 konferansı’nın yaklaşması suriye’de aktif gruplar arasında yardımlaşmayı ve askeri operasyonları arttırdığına dikkat çekti. cabır, bunun mutlaka bir şekilde ya patlamalar veya çatışmalar yoluyla kendini lübnan’da da hissettireceğini belirtti.

lübnan’da meydana gelen son yedi saldırıyı birbirine bağlayan cabır, planlanan aynı fakat arka planda birden fazla el olabilir, dedi. cabır, güneye düzenlenen saldırıların hizbullah’a kucak açan bölgeleri bir anlamda uyarmak ve sünni-şii çatışması çıkarmak amaçlı olduğunu kaydetti. cabır, planlamanın tutmaması üzerine bu kez trablus’un hedef alındığını söyledi. cabır’a göre amaç hizbullah şüpheli duruma düşürmek ve sünniler ile karşı karşıya getirmek.

yaşananların son olmayacağını söyleyen cabır, amacın lübnan’da karışıklık çıkarılması olduğunu söyledi. cabır’a göre eski bakan muhammed şatıh’ın öldürülmesi de bu operasyonlardan bir tanesi.

lübnan’da yaşanan patlamaların son bulması için geniş çaplı bir güvenlik çalışmasına ihtiyaç olduğunu kaydeden cabır, anlık istihbarat çalışmalarının da önemli olduğunu belirtti. patlamaların yaşandığı diğer ülkelerle ortak siyasi ve diplomatik bir duruş sergilenmesi gerektiğini aktaran cabır, terörü destekleyen ülkelerle de görüşerek bu desteğin imkânlar ölçüsünde bitirilmesi gerektiğini aktardı.

kaynak: al jazeera