Çözüm süreci
Akdoğan: Önce şiddet duracak
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Üzerine düşeni yapmayanlar, hükümete ev ödevi veremezler. Sürecin öncelikli maddesi şiddeti ve asayiş olaylarını durdurmaktır. Ondan sonra yol yürüyeceğiz" diye konuştu.

başbakan yardımcısı yalçın akdoğan çözüm süreci için, "bu süreci bozan, sabote eden, bu sürecin altında kalır. tarihe de, millete de hesap veremez" dedi. akdoğan, süreci devam ettireceklerini söyledi, "üzerine düşeni yapmayanlar, hükümete ev ödevi veremez" diye konuştu. akdoğan sürecin öncelikli maddesinin şiddeti ve asayiş olaylarını durdurmak olduğunu söyledi, "ondan sonra yol yürüyeceğiz" ifadesini kullandı.
"ak parti süreci devam ettirecek"
akdoğan, ankara neşet ertaş kongre merkezi'nde düzenlenen ak parti keçiören ilçe başkanlığı ekim ayı danışma meclisi toplantısında konuştu.
akdoğan, ''ak parti bu süreci devam ettirecektir; millet için devam ettirecektir; türkiye'nin bekası için, birlik ve bütünlüğü için devam ettirecektir. ama bunu devam ettirirken, kamu düzeninden ve güvenliğinden asla feragat etmeyecektir, taviz vermeyecektir. öncelikli zemin kamu düzeni ve güvenliğidir. ondan sonra her şey bunun üzerine minare edilecektir. bu konuda asla geri adım atmayız, asla taviz vermeyiz. bu olayları çıkaranların yanına da kâr bırakmayız'' ifadelerini kullandı.
hükümetin ne yapılması gerekiyorsa; kamu düzenini korumak, sağlamak ve güvenliği tesis etmek için üzerine düşen her şeyi yapacağını vurgulayan akdoğan, şöyle devam etti:
''burada kendi üzerine düşeni yapmayanlar, hükümete ev ödevi veremezler. sürecin öncelikli maddesi şiddeti ve asayiş olaylarını durdurmaktır. önce bunu göreceğiz. bu olaylar duruyor mu? yol kesmeler, adam kaçırmalar, iş makinesi yakmalar, esnafın işyerini yakmalar; bunlar duracak, ondan sonra yol yürüyeceğiz. ve bunların durması için ne gerekiyorsa hükümet gereken adımı atacaktır. yasal düzenleme gerekiyorsa onu da çıkaracaktır. hangi idari tedbir gerekiyorsa o adımları atacaktır.''
bölge halkının bugün devletten güvenlik ve düzen istediğini belirten akdoğan, bunun önemli bir kırılma noktası olduğunu söyledi.
devletin baskı yapan, zulmeden değil; şefkat gösteren, hizmet eden olduğunu belirten akdoğan, ''bugün bölgede zulmeden tek aktör terör örgütüdür ve onun yandaşlarıdır. yol kesen, adam kaçıran, makine yakan, hizmetleri engelleyen terör örgütüdür ve bu zulüm kime yapılmaktadır? kürt vatandaşa yapılmaktadır. işyeri yakılan esnaf kürt'tür, iş makinesi yakılan işadamı kürt'tür, haraç alınan işadamları kürt'tür; oy kullanmaya giderken yolu kesilen seçmen kürt'tür. kürde zulmeden bir örgüt var. biz vatandaşı kesinlikle yalnız bırakmayacağız. bunu herkesin çok iyi bilmesi ve anlaması gerekiyor'' diye konuştu.
bölgede halkın, terör örgütünün zulmünden bıkmış, yaka silkmiş durumda olduğunu belirten akdoğan, ''tüm bu bölgedeki aktörler önce kamu düzeni ve güvenliği diyorsa, devletten medet umuyorsa ve örgüte karşı bir şikayet içerisindeyse, bu önemli bir kırılma noktasıdır. devlet vatandaşını yalnız bırakmayacaktır. çözüm süreci kararlılıkla sürdürülecektir ancak güvenlik tedbirleri ve kamu düzeni en üst düzeyde tesis edilerek devam edilecektir'' ifadelerini kullandı.
''kobani olayları bir kaldıraç olarak kullanılmak istendi''
kobani olaylarının bir kaldıraç olarak kullanılmak istendiğini anlatan akdoğan, şöyle konuştu:
''türkiye'yi suriye bataklığına çekmek isteyen birtakım güçler, kobani'yi kaldıraç olarak kullanarak, bu olayları provoke ederek acaba türkiye'yi suriye'ye sokup birileriyle bazı örgütlerle savaştırabilir miyiz...? ama hükümetin basiretli tavrı bunu da boşa çıkardı. sonra da birileri de tıkaç olarak kullanmak istedi bu kobani'yi. çözüm sürecinin önünü tıkamak için, çözüm sürecinde hükümetin kararlılığını görenler, örgüt yandaşları adeta bir panik atak geçirdiler. amiyane tabirle su kaynattılar. baktılar ki hükümet bu sorunu çözmekte kararlı, ne yapacağını biliyor; acaba bunun üzerinden yeni bir hadiseler meydana getirip, bunun önünü tıkayabiliriz miyiz, bunun çabası içerisine girdiler. ama bu da ters tepti. türkiye toplumu bir bütün olarak bu yaşanan şiddete ve vandalizme karşı çıktı. hem toplumsal tepkiden korktular hem hükümetin kararlı duruşundan bir şekilde geri adım atmak, u dönüşü yapmak zorunda kaldılar.''
kaynak: anadolu ajansı
Yorumlar