Ortadoğu
Annan'dan takvim istendi
İstanbul'daki Suriye toplantısının karar metninde, BM-Arap Birliği Temsilcisi'nden süresi belli bir yol haritası belirlemesi talep edildi.
Haberin Öne Çıkanları
İkinci toplantı
'Süreç ucu açık değil'
Erdoğan sert konuştu

ordu ile muhalif güçler arasındaki çatışmaların devam ettiği suriye'deki durumu görüşmek üzere 83 ükenin temsilcisi istanbul'da bir araya geldi. türkiye'nin ev sahipliğinde istanbul kongre merkezi'nde gerçekleşen ikinci 'suriye halkının dostları' konferansına, suriye rejimine destek veren rusya, çin ve iran yer almadı.
konferansın sonuç bildirgesinde, suriye ulusal konseyi (suk) suriye halkının meşru temsilcisi ve uluslararası toplumla muhalifler arasındaki başlıca muhatap olarak kabul edildi.
karar metninde, ülkedeki insan hakları ve temel hak ihlallerinin devam ettiğine dikkat çekilirken, suriye halkının dostları’nın suriyelilerin meselelerine desteği dile getirildi. halkın kendi geleceğini belirlemesi gerektiğini ifade eden metinde ayrıca, “rejim, halkı her açıdan hayal kırıklığına uğratmıştır” denildi.
bildirgede, şam yönetiminin uluslararası toplumu kandırdığı ve çözüm çabalarını manipüle ettiği de kaydedildi. suriye halkının dostları ek olarak, rejime, bm-arap birliği temsilcisi kofi annan’ın planı ile bm, arap birliği ve islam konferansı örgütü’nün kararlarını hemen uygulama çağrısı yapıldı. bu çerçevede, şam’ın 27 mart günü kabul ettiğini açıkladığı annan’ın teklifinin ‘açık uçlu’ olmadığı hatırlatılırken, bm-arap birliği temsilcisi’nden son tarihi belli olan bir yol haritası ortaya koyması istendi.
metin ayrıca, muhaliflerin 26-27 mart’ta istanbul’da düzenledikleri toplantıda, yeni suriye’ye ilişkin olarak ortaya koydukları anlaşmaya ve birlik yönünde attıkları adıma da destek verdi.
toplantının sonuç bildirgesinde ayrıca, suriye halkından, özellikle de orduda görevli askerlerden rejimin gaddarlıklarına katkıda bulunmamalarını ve emirlere uymamalarını istedi. metin, uluslararası toplumdan şam’ın silah edinememesini sağlamak için gerekli önlemleri almasını da talep etti.
insan hakları konusunda yeni bir çok taraflı girişim başlatacağını duyuran suriye halkının dostları, bu çerçevede ihlallerin daha sonra değerlendirilmek üzere güvenilir bir şekilde kayıt altına alınabilmesi için suriyeli ve uluslararası organizasyonlara destek vereceğini duyurdu. bildirgede, suriye halkına mali desteğin, ‘arttırılarak sürdürüleceği’ de ifade edildi.
grup, şam’a yönelik yaptırımların daha etkili organize edilebilmesi için ‘yaptırımlar çalışma grubu’ adı altında bir girişim kurulacağını ve ilk toplantının fransa’da yapılacağını belirtti.
davutoğlu: annan'ın planı açık uçlu olamaz
toplantının sonunda ise gazetecilerin karşısına çıkan bakan, suriye devlet baikanı beşar esad'ın verdiği sözlerden çok eylemlere bakacaklarının altını çizdi. davutoğlu, "kofi annan'ın barış planı açık uçlu algılanamaz. annan'ın bm'ye sunacağı rapora bakacağız" dedi.
davutoğlu'ndan sonra kürsüye gelen abd dışişleri bakanı hillary clinton ise, muhaliflere annan'ın planının uygulanması için zamanın daraldığına dikkati çekti, "artık zaman kalmadı, hiçbir gecikme ya da mazeret kabul edilemez" ifadesini kullandı.
esad’ın annan’ın barış planını uygulayacağına ilişkin olarak verdiği sözü bozmuş gibi göründüğünü vurgulayan clinton, şam’a sivillere karşı operasyonlarını durdurması çağrısı yaptı. abd dışişleri bakanı, “kendi vatandaşlarınızı öldürmeyi bırakın, yoksa ciddi sonuçlar ile karşı karşıya kalacaksınız” dedi.
yine konferansta bir konuşma yapan türkiye başbakanı recep tayyip erdoğan, ankara'nın isyanın sürdüğü topraklara sadece vicdan kaygısıyla baktığını, canları kurtarmanın yolunu aradığını ve esad'ın yönetimde kalmasına destek veremeyeceklerini dile getirdi.
konuşmasında, annan’ın altı maddelik planının hayata geçmesi gerektiğini belirten erdoğan, şam’ın daha önce verdiği sözler gibi, bu plana uyacağı sözünü de zaman kazanmak için kullanmasının muhtemel olduğunu ifade etti. türkiye başbakanı, “bu misyonun (annan’ın misyonunun), suriye rejimi tarafından suiistimal edilmesine izin verilmemesi gerekiyor” ifadesini kullandı.
'ahlaki sorumluluk herşeyin önünde'
takvime bağlanmayan her girişimin rejimi şiddet yönünde teşvik edeceğine vurgu yapan erdoğan, “zalim ile kurbanı aynı kefeye koyan her girişim, zulme zaman kazandıracaktır” dedi.
bm güvenlik konseyi’nin suriye konusunda ‘aciz kaldığını’ kaydeden erdoğan, “bm kurumunun üzerine düşen tarihi görevi yaprak, şiddeti kınaması gerekmektedir” ifadesini kullandı.
bunun yapılmaması durumunda, uluslararası toplumun elinde suriye halkını desteklemekten başka seçenek kalmadığını kaydeden başbakan, ‘jeopolitik çıkarları, insani durumun önüne koyan bir anlayışın’ bm güvenlik konseyi’nin önünde olduğunu belirtti.
bu yaklaşımı reddettiklerini vurgulayan erdoğan, “ağır silahların yerleşimleri, sivilleri hedef aldığı ortamda, insani, ahlaki sorumlulukları her şeyin önüne koyuyoruz” dedi.
başbakan ek olarak, suriye’de uluslararası denetime tabi demokratik seçim yapılması gerektiğini söyledi.
irak başbakanı nuri el maliki ise, esad rejiminin bir yıldır devrilmediğini ve devrilmeyeceğini söyledi. maliki, muhaliflerin silahlandırılmasının ve rejimi güçle devirmeye yönelik her türlü girişimin bölgede daha büyük bir krize yol açacağını savundu.
galyun'dan silah talebi
diğer taraftan, muhaliflerin örgütlenmesi suriye ulusal konseyi'nin başındaki isim burhan galyun, geleceği sadece suriye halkının şekillendirebileceğini, bağımsızlık halkın elinde olduğunu ve demokrasiyi hayata geçirmek için kullanılacağını söyledi. uluslararası toplumdan insani yardım ve muhalifler için silah talep eden suriye ulusal konseyi lideri, geçmişte bölünmüş olan muhaliflerin birleşmekte olduğuna dikkat çekti ve uluslararası toplumdan özgür suriye ordusu’nun güçlendirilmesini talep etti.
arap birligi genel sekreteri nebil el arabi ise konuşmasında, uluslararası toplumu suriye'ye ilişkin siyasi ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı. bölgesel çözüme desteğini yineleyen el arabi, dış müdahaleye ve uluslararası hukuka aykırı her türlü çözüme karşı olduklarını söyledi.
türkiye dışişleri bakanlığı toplantıdan hemen önce yaptığı yazılı açıklamada, ilki şubat ayında tunus’ta gerçekleştirilen toplantının, ‘özgür ve demokratik bir suriye için mücadele eden suriye halkı ile dayanışmasının güçlü bir göstergesini teşkil edeceğini’ belirterek, “konferans, demokratik suriye’ye giden yolda önemli kilometre taşlarından birini oluşturacaktır” ifadesini kullanmıştı.
şam sözünde durmuyor
bm-arap birliği temsilcisi kofi annan, suriye’deki şiddeti durdurmak için altı maddelik bir plan açıklamıştı. planı önce kabul ettiğini açıklayan şam yönetimi, daha sonra uzlaşmanın şartlarının aksine ordunun ancak ‘barış ve güvenlik sağlandığında’ şehirlerden geri çekileceğini açıklamıştı.
suriye'de 2011 yılının mart ayında demokratik reform gösterileriyle başlayıp, daha sonra muhaliflerle rejim güçleri arasında silahlı mücadeleye dönüşen olaylarda bm’ye göre şu ana kadar en az 8500 kişi öldü. muhalif gruplar ise, bu sayının daha yüksek olduğunu iddia ediyor.
bunun karşılığında suriyeli yetkililer, ‘silahlı terörist grupların’ saldırılarında en az iki binden fazla polis ve askerin öldüğünü iddia ediyor.
bm, arap birliği, ab ve birçok ülke, suriye yönetimine defalarca ülkedeki şiddeti durdurması ve görevi bırakması çağrısında bulunmuştu. suriye rejimi reform çağrıları karşısında, şubat ayında yeni anayasa için referandum düzenlemiş ve 7 mayıs’ta da genel seçimlere gitme kararı almıştı.
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar