dönemin başbakanı recep tayyip erdoğan'ın çalışma ofisinde ve konutunda böcek tabir edilen dinleme cihazlarının bulunmasıyla ilgili ankara 7. ağır ceza mahkemesi'nde 13 sanığın yargılandığı davada 16 tanık dinlendi. bazı tanıklar başbakanlık konutunda ve çalışma ofisinde böceklerin bulunmasını medyadan öğrendiğini belirtirken, bazıları ise mit görevlilerinin böcekleri bulma anı hakkında bilgi verdi. 

'cihaz prizde bulundu'

böcek davasında tanık olarak dinlenen ve başbakanlık çankaya konutu'nda teknisyen olarak çalışan mevlüt albay, böceklerin bulunma anında olay yerinde olduğunu ve kendilerinin böcek bulunmasıyla dışarı çıkarıldığını anlattı:

''mit'ten gelen ekip teknik arama yapmak için çankaya resmi konutta sehpanın altındaki prizleri söktüler. kırmızı ve mavi kablo gözüküyordu. ben böcek olduğunu bilmiyordum. mit görevlisi arkadaş elini yumruk haline getirdi. bunun üzerine bizi dışarı çıkardılar. başbakanlık danışmanı mustafa varank olay yerine çağrıldı. daha sonra kapıları kapattılar. bunun üzerine hemen grup amirimiz cevdet yıldırım'a haber verdim. amirim hemen olay yerine geldi. arama yapılan odada kapıdan baktı ancak odaya girmedi. arkadaşlardan duyduğum kadarıyla böcek aramaları bizden arkadaşlardan birinin nezaret etmesiyle yapılıyordu. ben de arama ekibini yalnız bırakmadım. arama tarama işlemi tamamlanınca prizi poşete koyduklarını gördüm. priz gidince onun yerine geçici bir priz ayarlayarak oraya taktık.''

'gelenlerin üstünü aramadık'

tanık olarak dinlenen başbakanlık keçiören konut büro amiri ferhat yüksel, böcek aramalarında arkadaşlarının refakat ettiğini ancak kendisinin aramalara refakat etmediğini belirtti:

''benim iştirak ettiğim aramalarda herhangi bir sorun olmadı. sadece mustafa varank geldiğinde refakatçi vermek istedik, o istemedi. mustafa varank geldiğinde ya da üst düzey yetkililer geldiğinde üst araması yapmayız. sadece araçların altı aranıyordu. böcek taraması için gelenlerin üstlerini aramadık.''

'ofise yakın kişiler girebilir'

keçiören ikamette santral görevlisi olarak çalışan mehmet başaran, başbakanlık ofisine ancak yakın kişilerin girebildiğini belirtti:

''ofis anahtarları bizde bulunuyordu. ofislere ancak yakın kişiler girebiliyordu. diğer kişilere anahtar vermiyorduk. benim böcek bulunmasıyla ilgili bilgim yoktur. daha sonra çıkan haberlerden öğrendim.''

sanıklardan başbakanlık koruma müdürü zeki bulut'un yardımcısı kamil başaran da tanık olarak dinlendi. çankaya resmi konutta teknisyen olarak çalıştığını söyleyen başaran, ''arama faaliyetlerine refakat ettiğim oldu. görevli olduğum aramalarda bir cihaz yerleştirilseydi ben görürdüm'' dedi.

'aramalara yetişmesi mümkün değil'

yakın koruma şube müdürü erdinç gürkan tanık ifadesinde şunları söyledi: ''sanıklardan serhat demir benim altımda çalışıyordu. serhat’ın gerek cihaz kalitesi gerek cihaz sayısı olarak aramalara yetişmesinin mümkün olmadığını gördüm. serhat’tan cihaz alımı için çalışma yapmasını istedim, serhat da dünyada kullanılan en gelişmiş örnekleri inceleyerek güzel bir çalışma yaptı. ben de gerekli cihazların alınması için koruma daire başkanı mehmet yüksel’e listeyi sundum. kendisi konuyu dönemin müsteşarı efkan âlâ ve örtülü ödenekten sorumlu mücahit arslan’la görüşeceğini söyledi. konuyu daha sonra kendisine hatırlattığımda, işin takibinde olduğunu ama olumlu cevap alamadığını belirtti.” 

gürkan ifadesinde, başbakan’ın yoğun programı, çok sık seyahat etmesi gibi nedenlerle serhat demir'in böcek aramalarına yetişmesinin mümkün olmadığını söyledi.

duruşma 4 mayıs 2015'e ertelendi. mahkeme kararında sanıkların duruşmalardan vareste tutulması talebini reddetti. hakkında yakalama kararı bulunan sanıkların yurtdışında olup olmadığının sorulmasına karar verildi.  mahkeme ayrıca bir sonraki duruşmada erdoğan'ın başbakanlığı dönemindeki özel kalem müdürü hasan doğan'ı tanık olarak dinleyecek. 

sanıkların 36 yıla kadar hapisleri isteniyor

iddianamede sanıklardan ali özdoğan, sedat zavar, serhat demir, ahmet türer, enes çiğci ve ilker usta'ya, "başbakan'ı siyasi casusluk amacıyla dinlemek, kamu görevlisinin özel hayatın gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaları kaydetmek" suçları yöneltiliyor ve 21'er yıldan 36 yıl 6'şar aya kadar mahkûmiyetleri isteniyor.

sanıklar harun yavuz, ibrahim sarı, hurşit gölbaşı, seyit saydam, mehmet yüksel, zeki bulut ve hasan palaz'ın ise aynı suçların işlenmesine yardım ettikleri belirtiliyor.

kaynak: al jazeera