bosna hersek'in srebrenitsa kentinden temmuz 1995'te işlenen 'soykırım nedeniyle ayrılan boşnaklara yerel seçimlerde oy hakkını tanımayan yasa, başkent saraybosna'daki abd'nin büyükelçiliği binası önünde protesto edildi.
bosnalı yazar ve yönetmen gradimir goyer'in organize ettiği eyleme, boşnak şair cemaludin latiç, srebrenitsa anneleri derneği başkanı hatice mehmedoviç ve çok sayıda saraybosnalı katıldı.
7 ekim'de düzenlenecek olan seçimlerden önce yasanın değiştirilmesi gerektiğini açıklayan goyer, "seçimlerde şehir dışında kalan srebrenitsalıların oy kullanamaması, uluslararası camianın gözünün önündeki yeni soykırımdır" diye konuştu.
halen devam eden 'soykırımın' karşısına gözyaşlarını tutmakta zorlandığını söyleyen latiç, "abd'nin başkanı ve büyükelçisini, bosna'daki müslümanlara karşı yürütülen bu ırkçı politikalara son verilmesine destek vermeleri için çağırmak istiyorum" diye konuştu. latiç ayrıca, "srebrenitsalı anneler bizim asıl kahramanlarımızdır" dedi.
konuyla ilgili endişelerini dile getiren srebrenitsalı anneler derneği üyeleri de "tüfeklerle başladılar, sizler oylarla tamamlıyorsunuz" şeklinde pankart açtı. üyeler, abd büyükelçi yardımcısı jonathan moore ile yaptığı görüşmede, 1995'te mülteci konumuna düşen srebrenitsalıların seçimlerde oy kullanamayacağı için endişelerini dile getirdi.
1992 ile 95 yılalrı arasındaki bosna savaşı öncesinde ülkenin doğusunda yer alan srebrenitsa kentinde çoğunluk olan boşnaklar, 1995'teki soykırımda 8 bin kişinin katledilmesi ve demografik yapının değiştirilmesiyle azınlık durumuna düşmüştü.
2008'de yapılan yerel seçimler öncesinde bosna hersek parlamentosu, srebrenitsa için geçerli olan ve bir sefere mahsus kullanmak üzere getirdiği yasa değişikliğiyle srebrenitsa doğumlu olan ve burada ikamet etmeyen srebrenitsalılara oy kullanma hakkını vermişti.
2012'de ekim ayında yapılacak yerel seçimler için mevcut kanunun uygulanacağının açıklanması, srebrenitsa'daki boşnakların yoğun tepkisine neden olmuştu.
bağımsızlık sonrası saldırı
1991 yılında yugoslavya’ya bağlı altı özerk cumhuriyetten slovenya ve hırvatistan’ın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, bosnalılar da kendileri için önemli bir lider olan aliya izzetbegoviç önderliğinde referandum kararı almış, bosnalı sırpların boykot ettiği oylamadan bağımsızlık kararı çıkmıştı.
ancak sandıktan çıkan bağımsızlık kararına sırplar saldırıyla yanıt verdi. 5 nisan 1992’de barış ve uzlaşma çağrısıyla saraybosna’da boşnakların düzenlediği mitingde 22 yaşındaki üniversite öğrencisi, suada dilberoviç'in öldürülmesi sonrasında, avrupa'nın o dönemki en büyük ordularından olan ve tamamına yakını sırplardan oluşan yugoslav birlikleri, 6 nisan 1992’de saraybosna’yı kuşatma altına aldı.
yugoslav birliklerinin silahlandırdığı bosnalı sırp milisler de ülkede etnik temizliğe başladı, kurulan toplama kamplarında boşnaklara yönelik işkence ve katliamlara, kadınlara yönelik de sistematik tecavüzlere girişti.
uluslararası toplumun büyük kayıtsızlık içinde kaldığı savaş, başta srebrenitsa’da işlenen ‘soykırım’ olmak üzere unutulması güç acılar sonrası, 1995'te dayton barış anlaşması’nın imzalanmasıyla sona erdi.
bosna-hersek'te, bağımsızlığın ‘ağır bedeli’ olarak çoğunluğu boşnak 100 bin kişi öldürüldü, 50 bine yakın kadın tecavüze uğradı, 2 milyon kişi mülteci durumuna düştü, evlerinden ve topraklarından oldu. savaş öncesi boşnak nüfusun çoğunlukta yaşadığı ülkenin doğusundaki srebrenitsa, foça, zvornik, bratunac, vişegrad gibi kentlerde ise yaşanan etnik temizlikten dolayı müslüman nüfus nerdeyse yok oldu.
dayton anlaşması
ikinci dünya savaşı'ndan sonra avrupa'nın gördüğü en ağır katliamların yaşandığın bosna savaşı'nı bitiren anlaşma, 1995'te abd'nin ohio eyaletindeki dayton hava üssü'nde imzalandı. anlaşma, amerikalı diplomat richard halbrooke'un girişimleriyle bosna-hersek devlet başkanı aliya izzetbegoviç, sırbistan devlet başkanı slobodan miloşeviç ve hırvatistan devlet başkanı franjo tudjman tarafından imzalandı.
bu anlaşma silahları susturdu ancak ülkeyi siyasi bir düğümle baş başa bıraktı. 15 yıl öncesine kadar birbirleriyle savaşan üç etnik yapı, bu anlaşmayla tek bir çatı altında, ülkenin kurucusu olarak görev aldı. fakat ülkenin üç kurucu etnik topluluktan oluşması ve kendine özgü siyasi yapılanması, bosna-hersek'i dünyanın en karışık idaresinin hüküm sürdüğü devletlerden biri haline getirdi.
ülke, topraklarının yüzde 49'unu oluşturan sırp cumhuriyeti ile yüzde 51'ine sahip bosna-hersek federasyonu ve bir küçük özerk bölgeden oluştu. anlaşmayla bosna-hersek federasyonu kendi başbakanları, parlamento başkanları ve bakanları bulunan 10 kantona ayrıldı.
bosna-hersek'in 1 mart 1992 yılında düzenlenen referandumla bağımsızlığına karşı savaş açan bosnalı sırpların eski siyasi lideri radovan karaciç, bosnalı sırpların eski askeri lideri ratko mladiç gibi savaşın öncüleri lahey'deki uluslararası mahkemede tutuklu olarak yargılanırken, çok sayıda savaş suçlusu ise hala serbest geziyor.
kaynak: ajanslar
Yorumlar