türkiye'de 1990'lı yıllarda yoğunlaşan faili meçhul cinayetler arasında yer alan albay kazım çillioğlu'nun oğlu gökhan çillioğlu'nun telefonlarını izinsiz dinlediği tespit edilen askerler gözaltına alındı.

 

1994 yılında tunceli jandarma alay komutanlığı görevini yürütürken askeri lojmanda ölü bulunan ve 'intihar' ettiği raporlara geçen albay çillioğlu'nun dosyasını yürüttüğü mücadeleyle tekrar açtıran oğlu gökhan çillioğlu'na ait telefonun dinlenmesiyle ilgili açılan soruşturmada, gözaltı ve arama kararları verildi.

 

malatya özel yetkili başsavcıvekili özden doğan'ın yürüttüğü soruşturmada, biri emekli yedisi muvazzaf sekiz kişi gözaltına alındı. gözaltına alınanlar, ifade vermek üzere malatya'ya götürülecek.

 

ayrıca düzce, muş, erzurum, van ve adana'da bazı adreslerde arama yapıldı. arama yapılan yerlerden biri düzce il jandarma komutanlığı. 

 

d-100 karayolu soğancı mevkisinde bulunan il jandarma komutanlığı'na ankara'dan gelen üç özel yetkili savcı nezaretinde, bilişim uzmanları inceleme yaptı. arama yapılan askeri bina çevresinde gazetecilerin görüntü almasına izin verilmedi.

öldürülmeden önce dövüldü
 

2010 yılında gökhan çillioğlu'nun müracaatıyla yeniden açılan dosyada, son olarak bilirkişi raporu olayın cinayet olduğunu tespit etmişti. çillioğlu'nun mezarından alınan kemikleri ve olay yerinde çekilen fotoğrafları detaylı şekilde inceleyen 62 sayfalık bilirkişi raporuna göre, çillioğlu öldürülmeden önce dövüldü.

 

nisan ayı başında ise, çillioğlu’nun ardında bıraktığı belirtilen intihar notunun sahte olduğu, kriminal inceleme sonucunda imzanın kendisine ait olmadığı belirlenmişti.

1994 yılında lojmanında ölü bulunduktan sonra dış otopsisi yapılarak 'intihar ettiği' sonucuna varılan kazım çillioğlu ile ilgili soruşturma dosyası, oğlu gökhan çillioğlu'nun babasının suikast sonucu öldürüldüğü yönündeki savcılığa başvurusu üzerine raftan indirilmişti.

kürek kemiğinde kurşun yarası

 

erzurum'a gönderilen dosyayı inceleyen savcılık, görevsizlik kararı vererek dosyayı malatya'ya göndermişti. özel yetkili savcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olayın yaşandığı tarihte tunceli valisi olan atıl üzülgen ile dönemin cumhuriyet savcısı, kurmay başkanı, jandarma bölük komutanı, çillioğlu'nun korumaları ve mit görevlilerinin de aralarında yer aldığı birçok kişinin ifadelerine başvurulmuştu.

 

savcılık ayrıca, çillioğlu'nun otopsi raporunu da inceleyerek kesin ölüm nedeninin belirlenebilmesi için düzce'de bulunan mezarının açılmasına karar vermişti.

 

soruşturmada, albay kazım çillioğlu'na ait silahların ölümünden üç yıl sonra ailesinden teslim alınmasına ilişkin jandarma kriminal daire başkanlığı adına düzenlenen belgenin de sahte olduğu belirlenmişti.

 

mezarından alınan örnekler üzerinde adli tıp kurumu'nda yapılan incelemede, saç köklerinde arseniğe rastlanan çillioğlu'nun, kürek kemiğinde kurşun yarası olduğu öngörülen delik ile kaburgalarında kırık olduğu tespit edilmişti.

 

öte yandan savcılığın talebi üzerine malatya 3. ağır ceza mahkemesi ''yeşil'' kod adlı mahmut yıldırım ile ‘bozo’ kod adlı yusuf geyik hakkında tutuklama kararı çıkarmış, iki ismin kırmızı bültenle aranmasına başlanmıştı.

internet sitesi kurdu

babasının adına bir internet sitesi de açan gökhan çillioğlu, 27 haziran 2011 tarihinde yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:

"olayın cinayet olduğu ve bu konuda ciddi bir soruşturmanın yapılmadığını belirterek ilgili kurumlara 1994 ve 1997 yılları arasında resmi müracaatlarımız olmuştu. fakat müracaatlarımız o tarihlerde sonuçsuz kalmıştı. 1994 yılındaki dosyamızı, 12 eylül 2011 referandumu sonrası sivil yargı tarafından incelenmesi amacı ile cumhuriyet savcılığına müracaat ederek teslim ettik.

 

babamın öldürüldüğünü yıllarca savunduk. fethi kabir sonrası ortaya çıkan ilk tespit raporundaki, kaburga kırıkları, kürek kemiğindeki delik ve bugün basında gördüğüm olay yeri fotoğraflarından da cinayetten önce babamın darp edildiği ve cinayetin işlendiği yere halının üzerinde sürüklenerek getirildiği çok açıkça görülmektedir. bu onurlu mücadelemizde olumlu bir sonuç alacağımız inancındayız."

kaynak: al jazeera ve ajanslar