Davutoğlu'ndan yeni anayasa ve başkanlık vurgusu | Al Jazeera Turk - Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Türkiye ve çevresindeki bölgeden son dakika haberleri ve analizler

Yeni Anayasa

Davutoğlu'ndan yeni anayasa ve başkanlık vurgusu

Başbakan Davutoğlu seçim sonrası yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmaları için düğmeye basacakları mesajını verdi ve ekledi: Siyasi görüş ayrılıklarının ötesinde belli alanlarda bir ittifak ve ortak bakış açısına gelmemiz lazım.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TOBB Genel Kurulu'nda tokalaşarak bir süre sohbet etti. [Fotoğraf: AA]

türkiye odalar ve borsalar birliği (tobb) genel kurulu'nda konuşan başbakan ahmet davutoğlu, 7 haziran genel seçimi sonrası yeni anayasa yazımı ve başkanlık sistemi tartışmalarının gündeme geleceğini söyledi.

"siyasi görüş ayrılıklarının ötesinde belli alanlarda bir ittifak ve ortak bakış açısına gelmemiz lazım. bunlardan en önemlisi yeni anayasa yazımı. seçim sonrasında çok geniş çaplı bir istişare ve toplumsal mutabakatla yeni ve insan onuruna dayalı anayasayı kaleme alacağız. bu ilk gündem maddemizdir. herkesi, bütün aydınlarımızı yeni anayasa yazımına katılmaya davet ediyorum. etkin bir yönetim için ne yapılması gerekiyorsa bunu yapmak şarttır. hiçbir sisteme önyargılı bakmamak lazım. parlamenter sistem de, başkanlık sistemi de böyle. hep beraber, akılcı yolla, karşılıklı olarak görüşlerimizi paylaşarak, yeni dönemde başkanlık sistemini tartışmaya da açık olmalıyız. yeni anayasa yazımına da öncülük edeceğiz."

hesap verebilir bürokrasi

davutoğlu konuşmasında daha önce de vurguladığı şeffaf, hesap verebilir bürokrasi vurgusunu yineledi: 

"bütün bürokrasinin hesap verebilir olduğu yeni bir dönemin de önünü açacağız. herkes yaptığı eylemler konusunda hesap verebilir konumdadır. yargı reformu için de temel bu olacaktır."

muhalefete çağrı

davutoğlu muhalefet partilerine de seslenerek, "ekonomik projelerinizi, gelecekle ilgili perspektifinizi, nasıl yeni ve sivil bir anayasa istediğinizi ortaya koyun. herkesle her konuyu ele almaya ve konuşmaya hazırız. en geniş çaplı istişareyi yapacak şekilde yeni bir dönemi 7 haziran sonrası başlatalım" dedi.

asgari ücret tepkisi

davutoğlu seçim vaatlerinde asgari ücreti 1500 tl olarak belirleyen chp’ye şöyle seslendi:

"biz nasıl düşmediysek, muhalefet partileri de seçim vaatlerinde popülist vaatlere düşmemelidir. halkı kısa vadede aldatabilirsiniz ama uzun vadede aldatamazsınız. örneğin asgari ücret bizim dönemimizde yüzde 451 arttı. eğer işverenlerin yükü artarsa işyerleri kapanır. türkiye’de herkes söz verirken bir buçuk kere değil, 40 kere düşünsün kırk. iş dünyasından beklentimiz, bütün siyasi partilere dönüp irrasyonel politikalar teklif etmeme çağrısı yapmalıdır. seçime dönük kısa dönemli her vaat bumerang gibi dönüp kendilerini vurur. kim ne derse, hangi popülizme yönelirse yönelsin, biz 12 yıllık başarımızı ilk 10 ekonomi haline gelecek şekilde demokrasiyi, ekonomiyi, en önemlisi de milli iradeyi ayakta tutacağız."

başbakan davutoğlu, "seçimlere giderken sahip çıkmamız gereken türk demokrasisi" diyerek, herkesi sandığa gidip oy kullanmaya çağırdı.

"popülizm" eleştirisi

ahmet davutoğlu konuşmasında türk ekonomisine ilişkin bazı rakamlar da verdi ve 7 haziran genel seçimi için vaatlerini ağırlıklı olarak ekonomi üzerine kuran chp'yi hedef aldı. isim vermeden chp'nin vaatlerine getirdiği "popülist" eleştirisini sürdüren davutoğlu'nun konuşmasının diğer kısmından satırbaşları şunlar:

"iktisadi özgürlüğü olmayanlar siyaseten özgür olamazlar. seçimlerin ekonomi üzerindeki etkisi çift yönlüdür. iktidar rahata düşebilir, muhalefet popülist vaatlerde bulunabilir. biz hiçbir şekilde seçim ekonomisi uygulamayacağız. popülizme düşmeyeceğiz."

iş dünyasına güvence

"emeğin hakkını vermek hem devletimiz hem de özel sektörümüz için bir şiardır. en doğru kararları alabilirsiniz. ama makro stratejik hedefler iş dünyasının kılcal damarlarına nüfuz edemezse yol almak mümkün değildir. iş dünyasıyla yakın temasa önem vermeye 7 haziran'dan sonra da devam edeceğiz. popülist vaatler geçmişte türkiye'yi ekonomik krizlere yöneltti. 2002'de 30 milyar dolar olan gsyh’yi şimdi 800 milyar doların üzerine çıkardık. bunun arkasındaki güç istikrardır, istikrara olan güvendir. 28 şubat’ın getirdiği olumsuz atmosfer, 2001'de türkiye’yi üç parti koalisyonu sürecinde krize götürdü. makroekonomik göstergelere bakıldığında, türkiye’nin daralan ülkeler karşısındaki durumu net ve açıktır."

"ağrı dağı kadar dirençli"

"temel saiklerden biri de bütçe açıklarıydı. biz görevi devraldığımzda bütçe açığı yüzde 10,8'ken şu anda yüzde 0,7. orta vadeli programda öngördüğümüz gibi inşallah türkiye 2017’de bütçe fazlası veren bir ülke olacak. oecd ortalaması 1,7 - 1,8'ken türkiye’de yüzde 0,7. türkiye oecd ortalamasının çok altında bir kamu borç stokuna sahiptir. altın rezervimiz, merkez bankası rezervlerimiz kuvvetli. finansal açıdan bankacılık sistemimiz o kadar sağlam ki 2008-2009 yıllarında tek bir bankamız bile sıkıntı yaşamadı. sermaye yeterlilik oranı bankalarımızın, dünyadaki en iyilerden biridir. bu konudaki ilkeli politikamızı devam ettireceğiz. türkiye'nin mali ve finansal yapısı ağrı dağı kadar sağlam ve dirençlidir. cari açık 64,7 milyar dolardan 45,4 milyar dolara geriledi. tüm göstergeler türk ekonomisinin dış krizlere direncini gösteriyor. türkiye'de üretim yapan herkes hükümetimizi arkasında görecek."

"11 mayıs'ta imzalar atılacak"

"işyeri sayısı 1 milyon 620 bine çıktı. ek istihdam alanları oluşturduk. ihracatımız 36 milyar dolardan 158 milyar dolara çıktı. türk girişimcisi 193 ülkeye ihracat yapıyor. 2008’de avrupa krize girdiğinde, 2009’da komşu ülkelerle çok iyi bağlar kurduk ve ihracatımızı yüzde 8’den yüzde 32’lere çıkardık. komşu ülkelerde kriz çıktığında afrika’ya açıldık, latin amerika’ya açıldık. türkiye'nin avrupa birliği (ab) ile yürüttüğü müzakereler sonucunda 11 mayıs'ta, brüksel'de türkiye ile ab arasında gümrük birliğini güncelleme mutabakat zaptı imzalanacak. bu şekilde transatlantik ticarette söz sahibi olacağız. türkiye'nin yurtdışındaki misyon sayısını 166'dan 259'a çıkardık. şu anda dünyada en fazla temsil edilen yedinci ülkeyiz."

"üçüncü santral millî imkânlarla"

"türkiye'de şu anda 157 organize sanayi bölgesi var. bütün illerimiz daha fazla organize sanayi bölgesi (osb) istiyor. biz geldikten sonra 67 osb vardı, biz 90 tane daha inşa ettik. bu sayıyı artırmaya devam edeceğiz. büyük reform paketimizde 25 öncelikli dönüşüm programını açıkladık. 12 yılda elde edilen büyük kazanımlar yeni bir dönemin ilk adımlarıdır. hedefimiz türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına sokabilmek. daha önümüzde atılacak çok adımlar var. yüksek hızlı tren hatlarını yaygınlaştırıyoruz. istanbul'dan hazar'a kadar hızlı trenin hayat geçirilmesini sağlayacağız. dünyanın en büyük havalimanı istanbul'a inşa ediliyor. çünkü istanbul'u bir finansal merkez kılmak istiyoruz. çok gecikmiş bir projeydi ki, nükleer enerjiye iki santralle birlikte başlıyoruz. üçüncü santrali de millî imkânlarla yapmayı planlıyoruz. sağlık sektöründe millî aşıyı ve millî plazmayı geliştirmek için düğmeye bastık."

davutoğlu konuşmasının ardından osmaniye ve samsun'da yapacağı seçim mitingleri için salondan ayrıldı. davutoğlu'nun ardından kürsüye ana muhalefet partisi chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu çıktı.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;