28 Şubat davası

Demirel tanıklık etmeyecek

28 Şubat Davası'na davet edilen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel avukatı aracılığıyla tanıklık etmeyeceğini mahkemeye bildirdi. Eski cumhurbaşkanı olarak Demirel'in böyle bir hakkı bulunuyor.

Davaya bakan mahkeme Demirel'e davetiye göndermişti. [Fotoğraf: AA-Arşiv]

ceza muhakemeleri kanunu "cumhurbaşkanı kendi takdiri ile tanıklıktan çekinebilir. tanıklık yapmayı istemesi halinde beyanı konutunda alınabilir ya da yazılı olarak gönderebilir" hükmünü içeriyor. demirel bu maddeye istinaden 28 şubat davası'nda tanıklık etmeyeceğini ankara 5. ağır ceza mahkemesi'ne bildirdi. 

demirel'e gönderilen davetiyede "türkiye cumhuriyeti hükümeti'ni cebren düşürmeye, devirmeye iştirak" suçundan sanıklar emekli orgeneral ismail hakkı karadayı ve arkadaşları hakkında kamu davası açıldığı hatırlatılarak, "mahkememiz ara kararı ve bu yasal düzenleme karşısında tanık olarak; tanıklık yapıp yapmayacağınız, tanıklık yapmayı istemeniz halinde beyanınızı yazılı mı, yoksa mahkeme heyeti tarafından konutunuzda mı alınması isteğiniz hususunu makul bir süre içinde mahkememize bildirmeniz rica olunur" ifadesi kullanılmıştı.

çevik bir: balans ayarı ifadesini kullanmadım

29 şubat dönemine ilişkin 103 sanığın "türkiye cumhuriyeti hükümeti'ni cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davanın 67. duruşmasına devam edildi.

şikayetçi avukatlarından reşat petek, dönemin genelkurmay personel daire başkanı doğan temel'e "davanın iki numaralı sanığı çevik bir, tank yürütmenin 'demokrasiye balans ayarı' olduğunu söylüyor. tank yürütmenin darbe olduğunu düşünüyor musunuz?" diye sordu. temel, "bunu bilmem mümkün değil, bir'e sorun" deyince söz alan çevik bir, "balans ayarı" ifadesini kullanmadığını söyledi: 

"bm genel sekreteri'ni ziyaretten döndükten sonra bütün gazeteciler etrafımızı sardı. kendilerine, bm genel sekreteri ile konuşmamı anlattım. kofi annan, 'türk silahlı kuvvetleri demokrasiyi koruyacak şekilde işlemlerde bulunuyor' ifadesini kullandı. hürriyet gazetesi'nden ferai hanım bunu ben söylemişim gibi yazdı. yasemin çongar ise 'çevik paşa öyle bir ifade kullanmadı' diye yazdı. ama hâlâ 'balans ayarı ifadesi kullanıldı' deniliyor. bunu düzeltmek istiyorum." 

'en ağırı darbeyle suçlanmak'

dönemin genelkurmay personel daire başkanı doğan temel'e, kaç askeri personelin ihracında imzası bulunduğu sorusunu yanıtladı. temel, personel ihraçlarında, personel daire başkanı'nın katkısının bulunmadığını, evrakların kurallara uygun olup olmadığına bakıldığını anlattı. temel, dairenin, psikolojik harp taktikleriyle ilgisi olamayacağını anlattı:

"benim için en ağır suçlama, darbe ile suçlanmaktır. daha 15 yaşındayken 27 mayıs 1960 askeri darbesinin getirdiği acı ve ıstırabını gördüm. rahmetli babam binbaşılıktan yarbaylığa terfi beklerken, ordudan ihraç edildi. rahmetli annem ve kardeşlerim büyük zorluk çektik. askeri darbelerin bu ülkeye ve bizlere nelere mal olduğunu en iyi bilenlerden biriyim. arz ettiğim nedenlerle beraatımı ve ciddi sağlık sorunlarım nedeniyle duruşmalardan vareste tutulmayı isterim." 

şikayetçi avukatları arasında cumhurbaşkanı tayyip erdoğan'ın kızları esra albayrak ve sümeyye erdoğan'ın avukatı, şikayetçiler arasında ise eski bakan hasan ekinci, emniyet istihbarat dairesi'nin eski başkanı bülent orakoğlu ile 1998'de aihm'e başörtüsü yasağı nedeniyle başvuran leyla şahin de hazır bulundu.
davaya verilen aranın ardından devam edilecek. 
 
kaynak: anadolu ajansı

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;