başbakan tayyip erdoğan, bitlis'teki seçim mitingine bitlis doğumlu nur cemaati'nin kurucusu ve ilk lideri olan said-i nursi'yi anarak başladı. said-i nursi, kürt islam âlimi ve risale-i nur külliyatı'nın yazarı. son dönemde hükümet'in kavga halinde olduğu fethullah gülen cemaati'nin de referans aldığı bir isim.

erdoğan sonrasında da isim vermeden abd'nin pensilvanya eyaletinde yaşayan fethullah gülen'i eleştirdi:

"birileri çıkıyor, 'başbakan ilme ve âlimlere ağır sözler söylüyor' diyor. bizim ilime hürmetimiz bellidir, âlime hürmetimiz bellidir. âlim sadece bilen değildir, âlim kendisini bilen kişidir. âlim hırslarını yenen kişidir. âlim vatanını, ülkesini, milletini seven kişidir. hem holding patronu olacaksın, büyük paraları idare edeceksin, hem de âlimim diyeceksin. âlimin bu işlerle ne alakası var ya? âlim öğrenci yetiştirir, âlim eser yazar. tehditlerle, şantajlarla iş göreceksin, zulmedeceksin, hem de âlimim diyeceksin. insanların mahrem görüşmelerini dinleyeceksin, bunları kaydedeceksin; iftira için, şantaj için kullanacaksın, hatta insanların yatak odalarını gözetleyecek, kaydedecek, şantaj yapacaksın. soruyorum tarihte böyle bir âlim var mı? tarihte kendi ülkesini karıştıran âlim gördünüz mü? tarihte kendi ülkesine ihanet eden, fitne çıkaran âlim gördünüz mü? hiçbir sebep yokken ülkesinden kaçan, ülkesine dönmeyen, uzaktan ülkesine kötülük yapan âlim gördünüz mü? göremezsiniz."

"bunların inancından şüphe ediyorum"

başbakan erdoğan, yasa dışı telefon dinlemeleri için gülen cemaati'ni suçlayan açıklamalarını sürdürdü:

"bir başbakanın görüşmelerini kayda alanlardan allahaşkına âlim olur mu? bakanlarıyla, cumhurbaşkanıyla yaptığı görüşmeleri kayda alanlardan soruyorum âlim olur mu? ben bunların inancından da şüphe ediyorum. çünkü bunu yapamazsın, benim dinim böyle bir şeye müsaade etmiyor. bu bizim dinimiz, islâm dini azizdir. devletlerin sırlarını kaydederek, ülkede fitne çıkararak, baki hakikatlere ulaşmanın mümkün olmadığını görmelerini istiyorum. elbette birilerinin yaptığı kötülükler dine asla zarar veremez. ama bundan insanlar, duygular nesiller yara alır. gerçek âlimler bundan yara alır."

erdoğan, bitlis'te de said-i nursi'nin 'gençlik rehberi' isimli kitabının 15 temmuz 1948 tarihli bakanlar kurulu kararıyla yasaklandığını hatırlattı. belgenin altında chp'li ismet inönü'nün imzasının olduğunu tekrarladı. chp'yi bitlislilere şikayet etti.

"bu pensilvanya’daki zatta said- i nursi’ye zerre kadar vefa olsa işte o da bu chp ile ortak hareket edemez. ne diyorlar arabanın sağ tekeri bozulduysa sol tekerle idare ederiz. ondan sonra ne olur şarampole yuvarlanır gidersin. olacak olan budur. kardeşlerim işte onun için ak parti’ye düşmanlık yapıyor, chp ve mhp ile hareket ediyorlar."

"kirli yapılarla araya mesafe koyun"

erdoğan, bu sözlerinden sonra da gülen cemaati'ne destek verenlere ve diğer cemaatlere seslendi:

"gerçek âlimlerin, gerçekten hak için hizmet edenlerin işte bu yanlış kişilerle mesafe koymaları tarihi bir sorumluluktur. kendisini ilme, talebe yetiştirmeye adamış gerçek cemaatlerin, aralarına mesafe koymaları tarihi bir sorumluluktur. derdi yardımlaşma, paylaşma olan samimi yapıların, holdinge dönüşmüş yapılarla aralarına mesafe koymaları insani sorumluluktur. ey pensilvanya'nın peşine takılan kardeşlerim: başınızı iki elinizin arasına alın, düşünün. temiz niyetli kardeşlerimin bu kirli yapılarla aralarına mesafe koymaları hayati derecede önemli."

erdoğan, 'pensilvanya' diye söz ettiği fethullah gülen'in, mensuplarını kapı kapı dolaştırıp 'oyunuzu chp'ye, mhp'ye, bdp'ye verin' dedirttiğini savundu. "bunların gideceği yer uçurumdur, başka bir yere gidemezler" dedi.

"bilin ki ak parti'ye oy veriyorsunuz"

başbakan tayyip erdoğan, bitlis gök meydanı'ndaki akp'lileri de, "bu seçim artık genel seçime dönüşmüştür" diye uyardı. "belediye başkanına oy verirken bilin ki ak parti’ye oy veriyorsunuz. 30 mart akşamı şunu görmeleri lazım: bu kadar fitne çıkardık, iftira attık ama tutmadı" dedi.

kaynak: al jazeera