ilk yurtdışı ziyaretini kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'ne yapan cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, kktc cumhurbaşkanı derviş eroğlu’yla bir araya geldi. erdoğan ve eroğlu, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. erdoğan, kıbrıs sorununa çözüm için garantör ülke türkiye’nin şartlarını bir kez daha sıraladı:

“tribünde seyirci değiliz. adı üstünde garantör ülkeyiz. kktc’deki gelişmelerle ilgili elimiz kıbrıs’ın üzerinde. her zaman söyleyecek sözümüz var ve olacak. iki devletli bir çözüm kabul edilmediği sürece sıcak bakmamız mümkün değil. federal bir yapıyı buna binaen kabul etmek mümkündür. aksi takdirde mümkün değil. siyasi eşitlik çok önemli. ‘siz arkadan gelin biz önden gidelim’ anlayışını asla kabul etmeyiz. bundan sonra da kararlı bir şekilde tavrımızı sürdüreceğiz. her geçen gün gelişen, büyüyen ve güçlenen bir kuzey kıbrıs var. yeter ki bu kardeşlerim gücünü birlik, beraberlik içinde yürütsün. kendi içlerinde çok basit çelişkilerle yara almasınlar. bunlar olmadığı müddetçe gelecek kuzey kıbrıs’tan hiç endişem yok.”

“kıbrıs bir numaralı gündemimiz”

erdoğan, kıbrıslı türklerin ada’da azınlık ve çözümsüzlüğün mağduru haline getirilmesine asla izin vermeyeceklerini söyledi.

yemin töreninde yunanistan dışişleri bakanı venizelos'un kendisine kıbrıs cumhurbaşkanı anastasiadis’ten bir mektup getirdiği iddialarını da yalanladı.

cumhurbaşkanı erdoğan, uluslararası camianın kuzey kıbrıs’la görüşmekten kaçındığını hatırlattı. bazı görüşmelerin rum tarafında bazılarının da türk tarafında yapılabileceğini söyledi. ara bölge’nin bugüne kadar çare olmadığını anlattı.

“ver ağacının altında doğdunuz”

heybeliada ruhban okulu’nun açılıp açılmayacağıyla ilgili de bir rum gazetecinin sorusunu yanıtlayan erdoğan, okulu açmanın problem olmadığını söyledi. ancak karşılığında daha önce de dile getirdiği şartları hatırlattı: 

“ruhban okulu’nu açmak problem değil. ancak atina’da iki yıkılmış camimiz var, ‘bunların yapımına müsaade edin’ dedim, ‘söz’ dediler. karamanlis o zaman başbakan. hâlâ adım atılmadı. ikincisi; lozan anlaşması’na göre, sensinot meclisi üyelerinin türkiye cumhuriyeti vatandaşı olması lazım. ama şu anda bartholomeos’tan başka kalmamıştır. ‘dışarıdan papaz getirin, vatandaş yapalım’ dedim. 20’ye yakın tc vatandaşlığına aldığımız oldu. ama batı trakya’da bizim baş müftümüzü yunanistan hükümeti olarak siz hâlâ atamayla getirmek istiyorsunuz. türklerin müftülerini seçmesi lazım. bunların cevabını veremiyorlar. ruhban okulu’nu açmak zor değil ama bir de siz sözünüzde durun. siz hep ver ağacının altında doğdunuz, orada duruyorsunuz. bir de al deyin ya... mesele bu.”

"2 buçuk milyar dolar ödedik"

erdoğan, rum vatandaşlara gayrimenkullerinin iade edilmesiyle ilgili çalışmaların da sürdüğünü anlattı. burada bir de anekdot paylaştı.

“birkaç yıl önceydi, gökçeada’da dolaşıyorum. orada bir genç yanıma geldi. genç rum vatandaşlarımızdandı. aynı zamanda partimin de oradaki teşkilatında çalışıyormuş. bir de türk kızına aşıkmış. ‘ama babam annem istemiyor’ dedi. görüşelim dedim, buluştuk. ‘neden engel oluyorsunuz?’ dedim. gelenek dediler filan. ‘diğer çocuklar nerede’ dedim, ‘abd’de’ dedi. ‘neden getirmiyorsun türkiye’ye?’ diye sordum, ‘gelmiyorlar’ dedi. bizim kapımız geçmişteki rum vatandaşlarımıza da açık, bundan sonra gelenlere de açık. biz bu konuda rahatız. gayrimenkuller noktasında rum vakıflarının ne kadar varsa aynı şekilde musevi ve ermeni vakıfların da, hepsini ödemeye başladık. 2 buçuk milyar doları buldu şu ana kadar ödediklerimiz. ödemeye de devam ediyoruz. bazı gayrimenkulleri teslim ediyoruz, bu da devam ediyor.

erdoğan’ın kktc'yi ziyaretinde uçağında akp milletvekillerinin yanı sıra, siyasi parti temsilcilerinden mhp adına tuğrul türkeş vardı. chp ve hdp'den ise katılan olmadı. tayyip erdoğan'ın ziyaretini güney kıbrıslı gazeteciler de izledi.

kaynak: al jazeera