Türkiye
Evren'in gözü Adli Tıp'ta
12 Eylül darbesinin mimarları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın, 4 Nisan'da mahkemeye çıkıp çıkmayacağına Adli Tıp karar verecek.
Haberin Öne Çıkanları
150 kişi izleyecek
Kamera alınmayacak
İptal başvurusu yapıldı

türkiye'de 12 eylül darbesini yapan dönemin genelkurmay başkanı kenan evren ile hava kuvvetleri komutanı emekli orgeneral tahsin şahinkaya'nın yargılanacağı davada, mahkeme adli tıp kurumu'na iki komutanın sağlık raporlarını gönderdi. adli tıp, evren ve şahinkaya'nın duruşmaya çıkmalarının sağlık durumları açısından bir engel teşkil edip etmediğine son noktayı koyacak.
ankara 12. ağır ceza mahkemesi, savcılığa gönderdiği yazıda, sanıkların sağlık durumları nedeniyle istanbul ve ankara'da ikamet etmeleri ve adreslerinin değişme ihtimalini dikkate alarak cmk'nın 196/4 maddesi uyarınca görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılarak savunmalarının alınması için gerekli donanımın bulunup bulunmadığını sorusunu da yöneltti.
mahkeme salonunun fiziki yapısını dikkate alarak, 4-6 nisan 2012 tarihlerinde yapılacak duruşmaya bugüne kadar müdahale talebinde bulunanların alınmasını planlayan mahkeme, fotoğraf çekme ve kamera kayıt özelliği olan cep telefonu ve diğer dijital cihazların duruşma salonuna girişine izin vermeyecek.
150 kişi izleyecek
müdahillik talebinde bulunanlar ve izleyicilerle birlikte yaklaşık 150 kişinin izleyeceği duruşmaya, adliyede devamlı görev yapanların öncelikli olduğu 21 basın mensubu alınacak.
davaya bugüne kadar, sekiz siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu ile 238'i bireysel 99'u avukatı aracılığıyla 337 kişi müdahale talebinde bulundu.
4 nisan’da görülmeye başlanacak dava öncesi kenan evren ve tahsin şahinkaya’nın avukatları, davanın yetkisizlik gerekçesiyle düşürülmesi talebinde bulunmuştu.
avukatların ankara 12. ağır ceza mahkemesi’ne sunduğu itiraz dilekçesinde "kurucu meclis üyelerini yargılamaya kalkışmak bir ihtilalcinin başka bir ihtilalci tarafından yargılanması anlamına gelir” ifadesi kullanılmıştı.
avukat bülent acar’ın mahkemeye ilettiği 150 sayfalık 'kitapçık' halindeki dilekçede, türk ceza kanunu'nda (tck) darbenin değil darbe girişiminin suç sayıldığının belirtildiği ve kurucu meclis üyelerinin yargılanmasına ilişkin bir hükmün bulunmadığı vurgulanmıştı.
evren ve şahinkaya "türkiye cumhuriyeti anayasasının tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan türkiye büyük millet meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek'' suçlamasından 'ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası' istemiyle yargılanacak.
istikrarsızlığı fırsat bildi
cumhurbaşkanı fahri korutürk'ün görev süresinin 6 nisan 1980'de dolmasının ardından cumhurbaşkanı seçimine yönelik çalışmaların anlatıldığı iddianamede, "dönemin türk silahlı kuvvetleri (tsk) komuta kademesinin, yapmış olduğu darbe planının akamete uğramaması için cumhurbaşkanının seçilmesini istemediği, siyasi istikrarsızlığı darbe yapmak için bir fırsat olarak gördüğü, asıl amacın her halükarda darbe yapmak olduğu" ileri sürülüyor.
iddianamede, kenan evren'in 26 aralık 1979'da hükümetteki parti liderleriyle, diğer siyasi parti liderlerine 'türk silahlı kuvvetlerinin görüşü' başlıklı' bir 'uyarı mektubu' verdiğinden bahsediliyor. meuktupta, "tsk, uzlaşmaz tutumlarını sürdüren siyasi partileri uyarmaya karar vermiştir" ifadesinin kullanıldığının belirten iddianamede, bunun askeri darbe gerekçesi olarak kullanılan iç hizmet kanunu'na dayandırıldığını ve demokratik rejimi tehdit ettiğini ileri sürüyor.
‘düşünce hürriyeti ortadan kalktı’
iddianmede, 12 eylül askeri yönetimince ülkenin tamamının denetim ve kontrol altına alınması, siyasi partilerin faaliyetlerinin engellenmesi ve siyasilere getirilen yasaklara yer veriliyor. böylece toplum üzerinde kurulan baskı ve yayın yasaklarıyla düşünce hürriyetinin tamamen ortadan kaldırıldığı ifade ediliyor.
ayrıca, hiç bir yargı kararı olmadan olmadan 30 bin memurun görevine son verildiği, 7233 memurun sürgüne gönderildiği, 300 bin kişiye sakıncalı oldukları gerekçesiyle pasaport verilmediği ve yurt dışına kaçan 14 bin kişinin 'vatan haini' oldukları gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarıldıkları anlatılıyor.
darbeden sonra milli güvenlik konseyi'ni kuran genelkurmay başkanı orgeneral kenan evren, kara kuvvetleri komutanı orgeneral nurettin ersin, hava kuvvetleri komutanı orgeneral tahsin şahinkaya, deniz kuvvetleri komutanı oramiral nejat tümer ve jandarma genel komutanı orgeneral sedat celasun'dan ölen üç isim iddianamede geçmiyor. iddianame, hayatta olan evren ve şahinkaya hakkında hazırlanmıştı.
milli güvenlik konseyi'nin dikta yönetimi 6 kasım 1983 genel seçimleriyle son bulmuştu.
darbeden sonra milli güvenlik konseyi'ni kuran genelkurmay başkanı orgeneral kenan evren, kara kuvvetleri komutanı orgeneral nurettin ersin, hava kuvvetleri komutanı orgeneral tahsin şahinkaya, deniz kuvvetleri komutanı oramiral nejat tümer ve jandarma genel komutanı orgeneral sedat celasun'dan ölen üç isim iddianamede geçmiyor. iddianame, hayatta olan evren ve şahinkaya hakkında hazırlanmıştı.
milli güvenlik konseyi'nin dikta yönetimi 6 kasım 1983 genel seçimleriyle son bulmuştu.
kaynak: ajanslar
Yorumlar