Kobani
İslam dünyasına IŞİD çağrısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyasının ortak bir deklarasyonla IŞİD'e karşı tavır alması gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Bu örgütün İslam adına konuşmaya hakkı da, yetkisi de yok" dedi.
trabzon'da sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yemekte bir araya gelen cumhurbaşkanı tayyip erdoğan, "terörün her çeşidine bugüne kadar nasıl karşı olduysak bundan sonra da karşı olacağız" dedi. irak şam islam devleti'nin (işid) islam adına konuşmaya hakkının da, yetkisinin de olmadığını söyleyen erdoğan, islam dünyasına çağrı yaptı. cumhurbaşkanı, "islam dünyası ortak deklarasyonlarla bunların yerini ve konumunu çok açık, net ortaya koymak durumundadır. biz de bunların konumunu ilgili mercilerle konuşup insanlığa anlatmaya gayret göstereceğiz" dedi.
diyanet işleri başkanlığı'nın uluslararası camiada islam'ın barış dini olduğu, terörle bağdaşmadığını anlatmaya yönelik çalışmaları olduğunu söyleyen erdoğan'ın sözleri şöyle:
"bazı ülkeler ucu kendilerine, dindaşlarına ya da petrol kuyularına dokununcaya kadar sorunlara özellikle de terör örgütlerine kayıtsız kalırken, biz meseleye insani zaviyeden yaklaştık. bazı ülkeler kendi taraftarlarını korumak için 250 binden fazla insanın ölümüne, 6 milyondan fazla insanın yer değiştirmesine seyirci kalırken biz herkes için barış dedik, herkes için adalet istedik."
"gereği neyse yapacaklar"
erdoğan bundan önce de karadeniz teknik üniversitesi'nin açılış töreninde konuştu ve 33 kişinin öldüğü kobani'ye destek eylemleriyle ilgili sert uyarılarını sürdürdü. erdoğan, "hiç kimsenin tehditlerine, tahriklerine, sokakta kullandığı şımarık piyonlarına boyun eğmeyiz. türkiye işid'le de mücadele eder, pkk'yla da eder ve ediyor. kobani için de mücadele eder, ediyor" dedi. erdoğan'a göre eylemlerin nedeni kobani değil, "eski türkiye'nin diriltilmesi gayreti". cumhurbaşkanı'nın konuşmasından satırbaşları şunlar:
"şehirlerimizi yangın yerine çevirmek için eylem yapanlar kimler? bunları bilmek için ordinaryüs olmaya, profesör olmaya da gerek yok. her şey ortada, bölücü terör örgütü baş sorumludur. çocukların eline taş verenler, silahı verenler, polislerimizi şehit edenler ortada. bütün bunlara karşı polisimiz ne yapacak? hâlâ kalkan mı tutacak? kusura bakmasınlar, kimse de bu konuda bize akıl vermesin. artık ne polisimizin, ne askerimizin kalkanla bu işin önüne geçmesi mümkün değil. gereği neyse askerimiz de, polisimiz de onu yapacaktır. büyük devlet sokaktaki şiddet eylemlerine, yağmacılığa, şımarıklığa teslim olan devlet değildir. açık açık ifade ediyorum, içerde de dışarıda da politikalarımızı biz belirleriz. dünyada hiçbir ülke belirleyemez."
demirtaş'a: "ne dedin sen?"
erdoğan, eylemlerin devam etmesi çağrısı yapan halkların demokratik partisi (hdp) eşbaşkanı selahattin demirtaş'a da tepki gösterdi.
"kamu binalarını yakacaklar, hastaneleri yakıyorlar; kamu araçlarını, bindiği otobüsü yakıyor. oradaki kürt vatandaşlarımızın, onların da araçlarını yakıyorlar. üniversitelerin içinde terör estirmeye çalışıyorlar. bakıyorsunuz onların başını çeken siyasi de çıkıyor, 'ben şiddet yapın demedim' diyor. yahu ne dedin sen? dediklerin ortada. sokaklara dökülmeyi teşvik ettiniz, şimdi de söylediklerimi nasıl geri alabilirim, bunun gayreti içindesin."
"böyle konuşmak istemezdim"
"yapılması gereken neyse devlet olarak bunları bütün kurumlarımızla şu anda yapmanın kararlılığı içindeyiz. bedeli ne olursa olsun, anladıkları dil neyse o dille onlara yaklaşacağız, konuşacağız. ben de bir cumhurbaşkanı sıfatıyla böyle konşmak istemezdim. ama 31 kişinin bu şekilde ölmesi bizi bu noktaya sevk etmiştir. malum siyasi parti bir kez daha kendi iradesini ayaklar altına almış; demokratik, meşru biz mücadele vermek yerine eski türkiye aktörlerinin oyuncağı haline gelmiştir."
erdoğan, işid'in musul'da rehin aldığı konsolosluk çalışanlarının nasıl kurtulduğuyla ilgili iddiaları ortaya atanlara da bir kez daha cevap verdi. erdoğan, "efendim nasıl kurtardınız, ne verdiniz?' ne verdiysek verdik. işi bitirdik mi, sen ona bak" dedi.
kaynak: al jazeera
Yorumlar