Bilim-Teknoloji
İstenmeyen SMS'e karşı e-Devlet önerisi
İstenmeyen reklam içerikli mesajlar tüketicilerin tepkisini çekmeye devam ediyor. Hukukçular izinsiz SMSlerin e-devlet üzerinden şikâyet edilebileceğini ifade ediyor.

anadolu ajansı'na konuşan istanbul barosu'na kayıtlı avukat şaban kara, tüketicinin reklam mesajları ve çağrılarını almamak için yapması gerekenleri sıraladı.
tüketicinin mal ve hizmet satın alırken telefon numarasını mümkün olduğunca paylaşmaması gerektiğini aktaran kara, şunları kaydetti:
"vatandaşlar alışveriş esnasında, telefon görüşmelerinde veya diğer bir şekilde kendilerinden istenen bilgileri verirken dikkatli olmalılar. vatandaşlar kendilerine imzalatılmak istenen sözleşme veya diğer belgelerde telefon görüşmelerinde 'elektronik iletiler/mesajlar' konusundaki şartları değerlendirerek, bu tür tanıtım iletilerinin gelebileceğini öngörerek onay vermeliler."
"vatandaş onay vermesine rağmen sonradan ileti almak istemediği takdirde her zaman iletileri reddedebilir. artık iletiyi gönderenler, gönderdikleri iletide reddetme hakkını hatırlatıcı 'müşteri hizmetleri numarasını, kısa mesaj numarasını veya sadece red bildirimine özgü url adresi gibi ulaşılabilir iletişim adresini' vermek zorunda."
"bu bilgilerin iletide yer almaması, başlı başına 15 bin liraya kadar para cezasını gerektirmektedir. iletiyi gönderenler, kişinin ret talebinden itibaren üç iş günü içinde artık elektronik ileti göndermeyi durdurmak zorunda."
"tüketicinin tazminat talep etme hakkı var"
kara herhangi bir şekilde onaylamadıkları halde mesaj alan kişilerin, bu iletiler sebebiyle bir zararlarının doğması halinde tazminat talebinde bulunabileceğini söyledi.
şikâyetlerin e-devlet dışında şikâyetçinin bulunduğu yerdeki gümrük ve ticaret il müdürlüklerine de yapılabildiğini bildiren kara, "şikâyet konusu iletinin alındığı tarihten itibaren en kısa sürede şikâyet başvurularını yapmak gerekir. başkasına gelen ileti için başvuru yapılamaz, şikâyeti ancak iletiyi alan kişiler yapabilir" dedi.
şikâyetçi kişilerin önce gönderilen kısa mesajı veya e- postayı silmeden cihazlarına kaydetmesi gerektiğini ifade eden kara, "sesli aramalarda arayan numarası marka veya işletme adını almalıdırlar. çünkü şikâyet başvurularında ileti ile ilgili tüm bilgiler gereklidir. sms ve e-postalarda mümkünse 'screenshot' alınmalı. ekran alıntısı izahı kolaylaştıran bir unsur olur" ifadelerini kullandı.
"hizmet sağlayıcılar altyapılarını yasaya uygun hale getirmeli"
şaban kara tüketicilerin daha önceden kayıtlı bulunduğu veri tabanlarının bu mekanizmanın dışında sayıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"daha önce kişiden onay alınarak hizmet sağlayıcıların veri tabanına kayıtlı olan kişilere gönderilen iletiler bu yaptırıma tabi değildir. ancak bu iletileri de almak istemeyen kişi az önce bahsettiğimiz 'reddetme hakkını' kullanmalıdır.
bunların dışında hizmet sağlayıcılar ve aracı hizmet sağlayıcılar yani elektronik ortamda ticaret yapanlar, elde ettikleri kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumludurlar. bu bilgilerin kişinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletilmesi, paylaşılması veya başka amaçlarla kullanılması ayrı bir cezai ve tazminat sorumluluğunu gerektirir.
önümüzdeki günlerde bu tür şikâyetlerin artacağı öngörülmektedir. bu sebeple ticari amaçlı ileti gönderen hizmet sağlayıcılara, en kısa sürede, elektronik ortamlarda ticari faaliyetlerine ilişkin altyapılarını gözden geçirmelerini ve yasaya uygun hale getirmelerini öneriyorum."
"sms atan şirketler ciddi maddi sıkıntı yaşayacak"
tüketici hakları derneği çankaya şube üyesi avukat emrah altunç ise istenmeyen sms, e-posta ve sesli aramalarla tüketiciyi rahatsız eden şirketlerin önümüzdeki dönemde ciddi maddi sıkıntılar yaşayacağı uyarısında bulundu.
altunç 1 mayıs'ta yürürlüğe giren kanundaki boşlukların, art niyetli bazı firmalar tarafından istismar edildiğini belirterek, mesajlardan bunalan vatandaşların e-devlet üzerinden şikâyetçi olması gerektiğini söyledi.
kanunun iki aydır yürürlükte olduğunu anımsatan altunç, onay almadan elektronik ileti ve sms göndermeye devam eden ticari şirketlerin ileride büyük sorunlar yaşayacağını dile getirerek, şöyle konuştu:
"istenmediği halde sürekli mesaj atmak aslında ateşle oynamak. her bir ihlal için ayrı ayrı cezaya tabi olunacağı düşünülürse bu şirketler büyük zararların altına girecekler. irili ufaklı firmalar mesaj atıyor ancak baktığınızda kurumsallaşma sürecini tamamlamış dev firmalar da bu hatayı yapıyor.
tüm şirketlere bir kez de biz hatırlatmış olalım; müşteri sadakat programları çerçevesinde de olsa insanlara istemediği sürece tanıtım, kampanya, bildirim sms'leri atamazsınız. şu anda yönetmelik çıkmadığı için ceza uygulanmıyor ancak yasa açık. eninde sonunda bu şikâyetler önünüze yığılacak. cezaları ödemek zorunda kalacaksınız" uyarısında bulundu.
"50 bin liraya kadar para cezaları kesilecek"
"özellikle onay verilmiş gibi reklam içerikli sms göndererek, içeriğinde "sms almamak için şu numaraya iptal yazıp gönderin" şeklindeki bir uyarıda bulunmanın onay alındığı anlamına gelmediğini anlatan emrah altunç, "bu tür mesajların alıcılar tarafından şikâyet edilmesi gerekir. çünkü onay alınmamış olmasına rağmen tüketiciden alınmamış onayın iptalinin istenmesi kabul edilemez" dedi.
altunç sözlerini şöyle sürdürdü:
"kanunun işlevsel olması için en büyük görev vatandaşa düşmektedir. zira bu hususta ne kadar çok şikâyet olursa kesilecek cezalar da o denli çok olacağından, kanunun yaptırım gücü artacak ve söz konusu ihlaller günden güne azalacaktır. şikâyet sonucunda onay almaksızın elektronik ileti gönderen şirketlere kanuna göre bin liradan 50 bin liraya kadar para cezaları kesilecektir.
vatandaşların önünde iki seçenek var; ya mesaj-mailleri okumaya devam edecekler ya da suistimalci şirketleri caydırma yoluna gidecekler. çok büyük ölçekli şirketlerin dahi böylesine ucuz bir yöntemi hâlâ kullanmaya devam ettiğini görüyoruz. oysa yasaya uymayan bu tür kuruluşları e-devlet üzerinden 5 dakika içinde şikâyet etmek mümkün."
kaynak: aa
Yorumlar