hasan şengün, karadenizli bir futbolcuydu. lâkabı da ‘dobi hasan’dı. 1982-90 yılları arasında trabzon’da oynadı. kilosundan 'dobi' denmedi ona. şivesinden dolayı ‘at topu bana’yı ‘at dobi bana’ diye telaffuz edince lâkabı ‘dobi hasan’ oldu, hâlâ futbol dünyası onu soyadından çok 'dobi hasan' olarak biliyor.

kemal dirikan, rıdvan dilmen'in muğlaspor'dan teknik direktörü. dilmen'in çok sevdiği, futbolcusu olmasında büyük payı olduğunu söylediği bir teknik adam. rıdvan dilmen'e 'şeytan' lâkabını ilk o verdi. şeytan demesinin sebebi de rıdvan'ın oyun zekasıydı. ama o 'insanlar başka algılayabiliyor' dediği bu lâkabı hiç sevmedi, hatta nefret etti.

galatasaray'ın liberosu fatih terim'in lâkabı ise samantha'ydı. o dönemin ünlü dizisi tatlı cadı'nın samantha'sı sihirleriyle bilinirdi. terim'e de çizgiden çok top çıkardığı için 'samantha' denildi. 

unutulmaz lâkaplardan biri de sarı fırtına. beşiktaş'ın efsane futbolcularından metin tekin, uzun saçları, yakışıklılığı ve hızıyla bilinirdi. uçuşan saçları daha da hızlı görünmesini sağlardı. bu nedenle ona da 'sarı fırtına' dendi. ünlü metin-ali-feyyaz (maf) üçlüsünden feyyaz'ın lâkabı ise saha içindeki centilmen davranışlarından dolayı 'kibar feyzo'ydu. 

en bilinen lâkaplardan biri de yaşar duran'a ait: kova yaşar. yasar duran, hem fenerbahçe hem de milli takımın kalesini koruyan, o dönemlerde ülkenin en iyi kalecisiydi. fakat milli takımla ingiltere karşısında alınan 8-0'lık mağlubiyet onun da adını çıkardı ve 'kova yaşar' denmeye başladı. 

dünyanın ünlü figürleri, türkiye’deki lâkapları da etkiledi. fatih terim’e nasıl tatlı cadı’nın adı samantha lâkabı takıldıysa, sahada gücüyle öne çıkan galatasaraylı yusuf ve fenerbahçeli turhan’a rambo, dönemin ünlü fransız futbolcusu jean pierre papin’e benzetilen mustafa kocabey’e ‘papin mustafa’, beşiktaşlı mehmet özdilek'e de belçikalı enzo shifo'ya benzetilmesiyle 'şifo mehmet' dendi.  80’li yılların ünlü çizgi film kahramanı atom karınca da çok çalışkandı. beşiktaşlı rıza çalımbay da performansı ve istikrarıyla atom karınca’ya benzetildi. galatasaraylı suat kaya da saçları nedeniyle ünlü oyun kahramanı hugo’nun adı verildi. 

italya’da yıllarca oynaması sebebiyle can bartu’ya ‘sinyor’, klası ve yeteneğiyle fenerbahçeli lefter’e ordinaryüs, sahadaki otoriter ve babacan tavırlarıyla beşiktaşlı hakkı yeten’e ‘baba’ denirdi. sadece beşiktaşlılar değil tüm futbolcular onu ‘baba’ olarak bilirdi. galatasaraylı usta metin oktay’ın lâkabı da gol krallıklarından dolayı ‘taçsız kral'dı. 

taraftarın çok sevdiği beşiktaşlı ibrahim üzülmez ve fenerbahçeli nezihi gibi futbolculara da ‘deli’ dendi. futbolcular bu lâkabı çok sevdi. galatasaraylı ergün pembe, cılız ama kuvvetli ve dayanıklı bir futbolcuydu. ona ‘kemik’ dediler. sakallarından dolayı galatasaraylı erhan önal ’papaz’, zaman zaman sahadaki sert ve agresif hareketlerinden dolayı beşiktaşlı recep çetin’e ’takoz’ lâkabı verildi. imparator hem fatih terim hem de oğuz çetin için kullanıldı. 

rıdvan dilmen'e göre sarı fırtına, şeytan rıdvan, kova yaşar derken, türk futbolundaki lâkap dönemi spor yazarı kazım kanat'tan sonra bitti. merhum kazım kanat'a göre ise, yabancıların da artık fazlalaştığı ligde futbolculara soy isimleriyle hitap edilmeye başlanmasıyla oluşan furyada lâkaplar da artık tarihe karıştı. 

kaynak: al jazeera