Türkiye
Kılıçdaroğlu: Halkın direnme hakkı olur
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye'de "Anayasası askıya alınmış bir devlet" olduğunu söyledi; "Bu süreç biraz daha ileriye giderse halkın direnme hakkı ortaya çıkacaktır" dedi.

partisinin meclis grup toplantısında konuşan chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu, yasama ve yargının yürütmenin baskısı altında olduğunu söyledi. "türkiye'de yeni bir ulusal kurtuluş savaşı başlatmak zorundayız" diyen chp lideri, "bu süreç biraz daha ileriye giderse halkın direnme hakkı ortaya çıkacaktır" dedi. kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şunlar:
"önseçim diyorum"
"açık net, adam gibi çağrı yapıyorum: demokrasiyi istiyorsan, millete inancın ve saygın varsa gelirsin siyasi partiler yasası'nı adam gibi değiştirir, demokrasiyi getiririz. abisi izin vermez. vesayet altında başbakanlık yapılamaz. ben milletime güveniyorum, 'önseçim' diyorum. 'gel siyasi partiler yasası'nı değiştirelim' diyorum."
"parlamento da, yargı da sınıfta kaldı"
"yargıyı siyasallaştırdılar. cemaatçiler, akp’liler vs. kim güvenir? bunu bu hale kim getirdi? adalet çok önemli bir kavramdır ve adaleti dağıtacak kişinin vicdanlı olması lazım. siyasi inancına, dinsel inancına göre karar verirse adalet dağıtamaz. o nedenle 'adaleti de bunlar bozdu' diyoruz. parlamento da, yargı da sınıfta kalmış vaziyette."
"akp bir kişinin sözünden çıkmıyor"
"yasama organı için 'seçimle gelmiş' diyorlardı. çıktı milletvekillerine ‘tuzluk’ dedi. yasama organı yürütmenin vesayeti altında. bağımsız, özgür iradesiyle yasama faaliyetini yapamıyor. böyle bir tablo olamaz. yolsuzluk olaylarında 50’ye yakın akp milletvekili yüce divan’a gitsinler diye oy verdiler, diğerleri arkadaşlarına ‘hain’ dedi. asıl hain diyen yasama organına ihanet ediyor. sonuç olarak dört bakan yüce divan’a gitmedi. akp milletin değil bir kişinin sözünden çıkmıyor; o nedenle ciddi bir sorunumuz var."
"yeniden bir ulusal kurtuluş savaşı başlatmalıyız"
"işçiye, çiftçiye yani hak arayan kim varsa oturup yeniden düşünüp karar vermeliyiz. yeniden bir ulusal kurtuluş savaşını başlatmak zorundayız. hiçbir zaman ne inanç, ne kimlik, ne de bir başka ayrım yaptık. bugün geldiğimiz nokta yeni bir süreç, anayasası askıya alınmış bir devlet var. parlamentosu, yargısı yürütmenin baskısı, kontrolü altında. bu süreç biraz daha ileriye sürüp giderse halkın direnme hakkı ortaya çıkacaktır."
"namusuna da, şerefine de sahip çıkarsın"
"bir cumhurbaşkanı var, seçilmişsin tamam güzel ama ettiğin yemine sadık kalmıyorsun. çıkıp meydan meydan ettiğin yemine bağlı kalmıyorsun. namus ve şeref kavramı bizim dokumuz için, geleneğimiz için çok önemli kavramlardır; gerekirse her türlü mücadeleyi yaparız. namus ve şerefi çöp sepetine atacaksın, bunu kabul etmiyoruz. adam gibi adamsan namusuna da, şerefine de sahip çıkarsın, olamaz başka şey."
"ya sizin dininiz, imanınız nasıl?"
"istanbul’dan dört televizyon mısır’a yayın yapıyor, hukukun olmadığı bir yerdeyiz; kim, neyi isterse o oluyor. böyle bir tabloyla tc ilk kez karşılaşıyor. sadece mısır mı? hayır. suriye… açlıkla karşı karşıyalar, sorumlusu kim? din, iman edebiyatı yapanlar. ya sizin dininiz, imanınız nasıl; vallahi merak ediyorum. davutoğlu da, abisi de duysun; chp iktidarında, inşallah benim başbakanlığımda ortadoğu’ya barış ve huzur gelecek, türkiye’ye de; çünkü barış demek, türkiye demektir."
"türkiye'de huzur yok"
"bir gerçek var, kimse bunu gözardı etmesin. türkiye iyi yönetilmiyor. türkiye’de huzur yok. kime giderseniz gidin; ister taksi şoförü, ister çöpten kağıt toplayanlarla konuşun, herkes ‘ne olacak bu ülkenin hali?’ diyor. bizim chp olarak bir görevimiz var. cumhuriyet'i kuran, seni kul olmaktan çıkarıp vatandaş yapan, hak arayan partiyiz. çok partili hayatı getiren partiyiz. mal varlıklarımıza el kondu, genel başkanlarımız hapse atıldı. bu ülkeye sosyal demokrasiyi de getirdik. şimdi dördüncü bir devrime hazırlanıyoruz, bu ülkeye kaybolan demokrasiyi ve özgürlükleri yeniden getirmek boynumuzun borcudur."
"şimdi yan çizmeye başladılar"
"bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna şahit olduk. paralel dediler. sonra plağı değiştirip, 'chp ile işbirliği yaptılar' dediler. her şeyi berbat ettin, yolsuzlukların ortaya çıktı, chp’yi suçluyorsun. chp’nin halk dışında kimseyle özel bir ilişkisi yoktur, açık ve net. alıp devleti teslim edeceksiniz, aradan 12 yıl geçecek ve ‘bizi kandırdılar’ diyeceksiniz. bunlar zaten yol arkadaşıydı, şimdi yan çizmeye başladılar. her zaman olduğu gibi chp’yi suçluyorlar. ülke kötü yönetiliyor ve bu ülkenin düzlüğe çıkması lazım."
"karar sahte"
"şimdi anayasa’da 'grev serbesttir' diye bir hüküm var. birleşik metal-iş’in yasal çerçevede yaptığı grevi yasakladılar. hangi milli güvenlik gerekçesiyle? ne oldu, adam mı vurdular? savaş mı var? bakanlar kurulu kararı da sahte, imzası altında olan bakanlar o tarihte yurtdışında. işte bu hükümet sahtekârlığı içselleştirmiş böyle bir hükümet. davutoğlu’na sesleniyorum: sen o kararnameyi nasıl imzaladın? abinden mi talimat aldın? valla almıştır, onda o kapasite de yok. kıdem tazminatını da hem parlamento hem de meydanlarda sonuna kadar savunacağız."
"hangi kamu düzeni?"
"şimdi iç güvenlik yasası getiriyorlar. 12 eylül’le arada boşluklar var, onu dolduruyorlar. adalet istiyorsanız yeriniz belli, gelin chp’ye oy verin. milletin elini kolunu bağlamak için yasa getiriyorlar. hangi yasayı getirirsen getir, söz veriyorum o gençlerin en önünde ben olacağım. ‘kamu düzenini sağlamak için getiriyoruz’ diyorlar. yahu hangi kamu düzeni? hırsızlık düzenini korumak için getiriyorlar. 250 bin polis kardeşime sesleniyorum, sen halkın polisi olacaksan ben de senin oyuna talibim. yasayı değiştirerek, dinlemeleri de mahkeme kararıyla yapacaklar. şimdi vatandaşları dinleyecekler. vatandaşlara çağrım: konuşurken derdinizi de anlatın, belki çare olurlar."
"abin seni başbakan yerine koymuyor"
"hükümet sözcüsü 'torba yasa getirilmeyecek' dedi. kim takar davutoğlu'nu? sen bu talimatı verdin, hükümet sözcün açıkladı. peki bu torba yasa ne? senin abin seni başbakan yerine koymuyor, adam yerine koymuyor. bana dönüp diyorsun ki, 'beni başbakan yerine koy, ben seni niye başbakan yerine koyayım?"
"diktatörlük sistemi"
"şimdi bir de ‘başkanlık sistemi’ tartışması var. başkanlık modeli kendi istediği gibi olacak, diktatörlük sistemi olacak. yürütme de kendine bağlı olacak. ben onun neyi yürüttüğünü çok iyi biliyorum. süleyman soylu ne kadar soylu bir adam bilemezsiniz. diyor ki akp’ye geçmeden önce, ‘başbakan yani erdoğan padişah olmak istiyor’ diyor. şimdi ne diyor, ‘başkanlık sistemi uzayda bile yapılabilecek en önemli sistemlerden biri’. atma süleyman. uzayda bile yıldız savaşlarında ne yaparlarsa yapsınlar, chp olduğu sürece başkanlık sistemi gelmez. bizim derdimiz başka. işsize iş bulmak, esnaf güler yüzlü siftahını yapsın, emekli hak ettiği aylığı alsın, sanayici üretsin, üreten türkiye olsun; bizim derdimiz o. makam mevki peşinde değiliz. sayın deniz baykal’ın sözü: siyaset bana ne verecek değil, ben topluma ne vereceğim?"
"faturayı mb'ye kesecekler"
"yeni düşman merkez bankası. ekonomi kötüye gidiyor, bir düşman bulmaları lazım. baktılar chp olmuyor, merkez bankası. yasayı çıkartın, faizi indirin, bakalım ne oluyor. ağlaşıyorlar, mb’ye fatura kesecekler. bunu söyleyen kişi, iradeden yoksun kişidir. iraden varsa parlamentoda gereğini yap, yoksa şikâyet etmeye hakkın yok. son 10 günde mb’yi suçladılar, dolar yükselişe geçti."
kaynak: al jazeera
Yorumlar