Kemal Kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu'ndan Davutoğlu'na: 292 kilo altın nerede?

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Atatürk Havalimanı'na getirilen ve Bebek Zencani'ye ait olduğu iddia edilen 1,5 ton altından kayıp 292 kilogramının nerede olduğunu sordu. Kılıçdaroğlu, uçağın yakıt ikmali için Türkiye'ye geldiği iddiasının da gerçekçi olmadığını ve altının Türkiye'de bir adrese getirildiğini savundu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. [Fotoğraf: AA]

partisinin grup toplantısında konuşan chp lideri kemal kılıçdaroğlu, atatürk havalimanı'na getirilen ve bebek zencani'ye ait olduğu iddia edilen 1,5 ton altından kayıp 292 kilogramının nerede olduğunu sordu. kılıçdaroğlu, uçağın yakıt ikmali için türkiye'ye geldiği iddiasının da gerçekçi olmadığını ve altının türkiye'de bir adrese getirildiğini savundu: 

"gana’nın başkenti akra’dan bir uçak gelir. sabiha gökçen’e gelmesi gerekir. gelmez atatürk havalimanına gelir. 1,5 milyon doğal taş var diye belge verirler.  teslim edilecek adresi verirler görevlilere. gümrük memurları bir bakarlar doğal taş değil 1,5 ton altın var. bakarlar kaçakçılık var. tabi bunun üzerine ankra’da herkes seferber olur. nasıl bu altını yurt dışına çıkarırız diye. 8 ocak 2013. gana’da düzenlenen sahte belgeleri düzenlerler. götürür gümrüğe teslim ederler. “amanın bu işi kimse duymasın” der bakanlar. rıza adamına "rüşver ver kurtar" diyor. adamı “teoman’a neler yaptım. kul hakkı yemem diyor” diyor rıza’ya. gümrük bakanı 15 gün sonra soruşturma açmak zorunda kalıyor. “bu durumda gana’da düzenlenen belgelerin gelişigüzel hazırlandığı görülmüştür. gana'dan gelen altınların babek zencani ile ilgisi olduğu açıkça görülmektedir.” bu durumda açık bir şekilde altınların türkiye’ye sokulduğu görülmektedir. 16 şubat’ta artık bakanlar müsteşarlar araya giriyor. uçağı gönderecekler. bakıyorlar altınlar eksik. 292 kilo, 14 milyon 600 bin dolarlık altın kayıp. saray’da oturan da davutoğlu da biliyor nereye gittiğini.uçağı gönderdiler ve “uçak transit” dediler. e uçak transitse beylikdüzü adresine niye gideceğim dedi. uçak transitse gana’dan istanbul’a mesafe 7354 km. akra ile dubai arasındaki mesafe 2992 km. sayın davutoğlu sana sesleniyorum, namuslu adamsan türkiye’yi bu kirlilikten kurtar."

'gel televizyona çıkalım'

chp lideri kılıçdaroğlu, başbakan davutoğlu'nun geçtiğimiz günlerde manisa'da yaptığı bir konuşmada kendisine yönelttiği "ey kılıçdaroğlu, sen teröristten yana mısın, milleten yana mı?" şeklindeki sözlerine yanıt verdi. kılıçdaroğlu, hükümetin çözüm sürecindeki uygulamaları hatırlatarak, davutoğlu'na "kurmaylarını da al gel bir televizyona çıkalım seninle" dedi:

"biz milletin yanındayız ama senin terör örgütünün yanında olduğuna misal vereceğim. devlet kamu düzenini sağlamakla yükümlüdür. bir hükümet, kamu düzenini sağlamazsa kamu düzenini bozan hükümet olur. bakın şimdi bu terör örgütü mahkemeler kurdu. bunlardan tık yok. soruyorum; 'kim teröristin yanında?' vergi daireleri kurdular, 'dokunmayın' dediler. onlarla da paralel çalışıyorlar. sonra askere alma daireleri kurdular. bu hükümet ses çıkardı mı? şimdi soruyorum kim teröristten yana. trafik kontrolleri yaptılar. tv’ler günlerce gösterdi. trafik polisine 'sen dur, ben kontrol yapacağım' dediler. kamu düzenini terör örgütünün lehine değiştirdiler o coğrafyada."

"ikincisi güvenlik güçlerinin önlem almasına engel oldular. güvenlik güçleri 290 yazı yazdı 'burada terör örgütü var' diye. valilere yazı yazdılar “bunlara dokunmayın” diye. hangi hakla. bunların genel başkan yardımcısı 'şehirlere 200 ton bomba yerleştirdiler' dedi. bunlar yapılırken chp mi iktidardı? şimdi ben sana soruyorum: bunlar olurken sen başbakan değil miydin? çıktılar bunu tv'lerde söylediler; 'valilere talimat verdik, bunlara dokunmayın' diye."

"üçüncü ayak da şu: terör örgütü lehine büyük bir propagandaya giriştiler. en sonunda içişleri bakanı çıktı 'biz pkk’yla görüşüyoruz' dedi. şimdi 'kim milletten yana, kim terör örgütünden yana', cevap ver. kurmaylarını da al bir televizyona çıkalım senle. bak ben kendime güveniyorum. cesaret et. vallahi üstüne fazla gelmeyeceğiz."

"sorduğum hiçbir soruya cevap veremiyor. kaçak sarayın maliyeti kaç para davutoğlu? lâl olmuş vaziyette. neden? abisi izin vermiyor. "

karaman'daki istismar davası

kılıçdaroğlu, karaman'daki cinsel istismar davasında da hükümetten gelen açıklamaları eleştirdi:

"sema ramazaoğlu’nun açıklaması 'bunun bir defa ortaya çıkması vakfı karalamaya yetmez.' sana ne vakıftan kardeşim? çocukları düşünmüyor, vakfı düşünüyor."

"davutoğlu manisa’da konuşuyor: 'karaman’da yaşanan olaydan haberimiz var. takipçisi olacağız. çocuk istismarı konusunda aydınlatılmamış tek bir nokta kalmayacak.' peki yasa dışı bu yurtların açılmasına kim izin verdi?" 

"kalkıyor burada ilgili vakfı övüyor. övmek savcıya göz dağı demektir. mağduriyeti kapatmanıza asla izin vermeyeceğiz. o çocuk evlerini paralel yapı mı açtı? paralel yapı mı görevlendirdi o öğretmenleri? 2 yıl tecavüzden ceza almış adamı orada görevlendirdiler. milli eğitim bakanı konuşmuş “milli eğitim bakanı olarak ne yapmamız gerekiyorsa onu yapıyoruz” yasalarda sana verilen görevi yerine getirmiyorsun. bu işin asıl sorumlusu milli eğitim bakanı’dır. onu sorumlu tutmayacağız da kimi tutacağız."

"ilköğretim ile ilgili bir tek yurt açmış değildir. sen yurt açtın da bu çocuklar mı gelmedi? sen burs verdin de bu aileler “hayır” mı dedi? çocuklarınızı devletin yurtlarına  teslim edin. ne idüğü belirsiz yerlere neden çocuklarınızı veriyorsunuz? şimdi 'bizimle alakası yok' diyorlar. ensar vakfına istiyoruz demediniz mi çocukları alırken. özel öğrenci yurtlarına dair kanuna göre sadece orta öğretim ve üniversiteye yurt açılır. ilkokula açılması yasak. bizim seçim bildirgemizde 1 yıl içinde türkiye’nin yurt sorununu çözeceğiz dedik."

"her şeye maydanoz olan cumhurbaşkanı olamaz"

kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı erdoğan'ın can dündar ve erdem gül'ün duruşmalarına katılan diplomatları eleştirmesiyle ilgili de şunları söyledi: 

"iki gazeteci bir haber yaptı diye hapse konuldu. haber yanlıştı diyen yok. doğrudur diyen silivri zindanlarına atıldılar. anayasa mahkemesi “bunların tutukluluğuna gerek yok” dedi. vay sen misin serbest bırakan. ben de bu davaya tarafım dedi. sulh ceza hakimine “neden direnmedin?” dedi. hukukun yargılandığı bir davadır bu. bu dava sıradan bir dava değildir. bu yüzden konsoloslar davayı izlemeye gidiyor. “sizin ne işiniz var orada?” diyor. evet dediği gibi burası türkiye. onların ülkelerinde demokrasi var. bir yere gelmek erdem işidir. her şeye maydanoz olan cumhurbaşkanı olamaz. devlet başkanları her konuda konuşmazlar. yeri geldiğinde konuşurlar. taraf olmaz, 75 milyon vatandaşı kucaklarlar. sizin ne işiniz var orada ? onlar da çıkıp dese 'sizin ne işiniz var suriye’de.' bir kişi koltuğa oturup onun hakkını vermezse bu onun cehaletinde kaynaklanır. duruşmaları herkes izleyebilir. çıkın buradan ankara adliyesine gidip izleyin anayasa’ya aykırı bu. aihm’in acil yargılama maddesi. herkes makul bir sürede, adil ve açık olarak davasının görülmesi hakkına sahiptir. diplomatik misyonun görevleri arasında onu kabul eden devletin durumunu tespit etmek ve kendi devletine bildirmektir. bizim büyükelçilerimiz mahkemelere katılırlar. onlar da gelir katılırlar. bize “72 şart koşuyoruz” dediler. asıl doğru haber yapan gazetecilerin, düşüncelerini açıkladılar diye akademisyenlerin oralarda ne işi var. devleti soyanlar dışarda, düşüncelerini açıklayanlar hapishanede.erdoğan amerika’ya gitti. rıza sarraf’ı herhalde ziyaret eder erdoğan. ayıptan türkiye’yi temizlemenin yolu 17-25 aralık dosyalarının açılmasından geçer."

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;