Türkiye

Medya patronları dinlendi

Dönemin yayın kuruluşlarının sahipleri, 28 Şubat süreciyle ilgili olarak TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda bildiklerini anlattı.

Haberin Öne Çıkanları

TBMM'ye gittiler

Gazeteciler de dinlendi

Yaşananlar mercek altında

Komisyonun daha önce dinlediği isimler arasında Mehmet Ali Birand da (sağda) vardı.
Komisyonun daha önce dinlediği isimler arasında Mehmet Ali Birand da (sağda) vardı. [AA]

tbmm darbeleri araştırma komisyonu, 28 şubat süreciyle ilgili olarak, dönemin medya patronları dinç bilgin, aydın doğan, turgay ciner, mehmet emin karamehmet ve zafer mutlu’yu dinledi.

ifadesinde, 28 şubat dönemine gelinen günlerde türkiye'nin en büyük iki basın kuruluşundan birinin patronu olduğunu dile getiren bilgin, şunları söyledi:

''büyük servetim, her şeyim vardı. 28 şubat sonrasında hiçbir şeyim kalmadı. o döneme gelmeden önce basında inanılmaz güçlü bir rekabet sürüyordu. doğan ile benim grubum arasında promosyon savaşları vardı. bu iş siyasi arenaya da sirayet etti. grup olarak dyp'ye destek olduk, doğan grubu da anap'a...”

eski medya patronu, süreç içinde rakipleri akşam gazetesinin dağıtımını durdurduklarını belirttikten sonra gazetecilerin işlerine niçin son verildiği sorusuna karşılık şöyle konuştu:

“hiçbirinin işlerine son verilmedi. bir kez genelkurmay'a davet edildim. karadayı ile görüştüm, bir odaya alındım, orada genelkurmay ikinci başkanı çevik bir ve erol özkasnak ile pek hoş olmayan 15-20 dakika geçirdim. sabah grubu'ndaki yazarlarla ilgili şikayetlerini söylediler. bana bir bülten gösterdiler. askerlere servis edilen bülteni gösterdiler. yazarların yazısının altında 'aslında şunu demek istiyor' şeklinde notlar vardı. gazetenin böyle okunmasının doğru olmadığını söyledim. onlar türk ordusunun geleneklerinden söz edip ben de karşılık verince aramızda tatsız bir hava oluştu. yemekte allah'tan özkasnak yoktu. havadan sudan konuşarak çıktım oradan. gazetecilerin işten atılmasına ilişkin telkin yapılmadı, bana mektup yazılmadı. genelde o tür işler ankara büroları kanalıyla gelirdi. bana manşet telkini yapılmadı.”

28 şubat 1997 tarihinde düzenlenen milli güvenlik kurulu toplantısı sonrasında yaşanan bazı gelişmeler sonrası dönemin refah-yol hükümetinin düştüğü türkiye’de bu dönemde, dinç bilgin sabah gazetesi ile atv televizyonu'nun, aydın doğan hürriyet ve kanal d başta olmak üzere birçok medya kuruluşunu içeren doğan medya grubu’nun, mehmet emin karamehmet ise akşam gazetesini barındıran çukurova medya grubu’nun sahibi konumunda bulunuyordu. bu dönemde zafer mutlu da sabah gazetesinin genel yayın yönetmeniydi. turgay ciner ise 1998 yılında atv'ye yüzde 20 hisseyle ortak olmuştu. 

öte yandan, 28 şubat'ta, bunu takip eden süreçte ve 27 nisan 2007 bildirisi döneminde medyanın içinde olmadığını belirten ciner ise, meydanın içinde olanların yaptığı çalışmalar sonucunda 1 nisan 2007'de yeniden medyanın içinde kaldığını söyledi. ciner, o dönemde yapılanlardan, kapatma davası, 27 nisan bildirisinden oldukça uzak olduğunu dile getirdi.

birand: orduya desteğe hazırdık

daha önce 28 şubat dönemine ilişkin olarak, eski hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni ertuğrul özkök ile gazeteciler mehmet ali birand, kadir çelik, fatih çekirge, fehmi koru, yavuz donat, ali bayramoğlu ve nazlı ilıcak gibi isimler dinlenmişti.

son dönemde dinlenen isimlerden mehmet ali birand ifadesinde, 28 şubat döneminde medya patronlarının yazı işlerine hiçbir zaman "askeri destekleyeceksiniz" diye talimat vermediğini belirterek, “gerek de yoktu. biz hazırdık zaten” demişti.

birand, süreci ‘postmodern darbe’ olarak niteleyerek, o dönemde askerin yargı, medya ve sivil toplum gibi zaten kullanılmaya hazır mekanizmaları kullandığını dile getirdi.

mehmet barlas ise darbe olmaması için yapılması gerekenin, çoğulcu demokraside siyasetçilerin birbirini aşağılamaması, kavga etmemesi, kamplaşmadan kaçınması olduğunu anlattı.

soruşturma sürüyor

28 şubat soruşturması kapsamında bugüne kadar yapılan birçok operasyonda aralarında emekli orgeneral çevik bir ve emekli tümgeneral erol özkasnak gibi dönemin üst düzey komutanların bulunduğu askerler gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.

soruşturmada, 28 şubat 1997 tarihli mgk toplantısında 'irtica ile mücadele' amaçlı bir dizi kararın alındığı ve dönemin başbakanı necmettin erbakan'ın 18 haziran 1997'da istifasıyla 'refah-yol' hükümetinin düştüğü dönem mercek altına alınıyor.

tutuklanan isimler dönemin koalisyon hükümetini devirmeye çalışmakla suçlanıyor.

kaynak: ajanslar

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;