yargıtay, türkiye'de bir döneme damgasını vuran 'susurluk davası'nda kazanın üzerinden 16 yıl geçtikten sonra son sözü söyledi, dönemin emniyet genel müdürü mehmet ağar hapis yatacak. ağar'ın karara itiraz etme hakkı bulunmuyor.

yerel mahkemenin eylül 2011'de aldığı kararı yüksek yargıya taşıyan mehmet ağar hakkında, yargıtay 9. ceza dairesi kararını verdi. yargıtay, ankara 11. ağır ceza mahkemesi'nin suç işlemek için silahlı örgüt kurmak suçlamasıyla verdiği beş yıllık hapis cezasını onadı.

yüksek yargı hakimlerinin oy birliğiyle aldığı karar gereğince ağar cezaevinde 3 yıl 9 ay geçirecek veya iki yıl sonra şartlı tahliyeyle çıkabilecek. yerel mahkemenin verdiği ceza üç yıldan fazla olduğu için ağar hakkında yakalama kararı çıkartılabilecek.

kararla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan ağar, "sevenlerimizi mahcup edecek hiçbir davranışın içinde hiçbir zaman olmadık. başta da söylediğim gibi hizmet kusuru addedilebilir. fakat suç addedilemez. bütün bunlara rağmen, devletten gelmişiz. her türlü karara karşı her vatandaşın ne yapması icap ediyorsa biz de onu yapacağız. bu kadar basit" dedi.

ağar ayrıca, beş yıl süresince de kamu görevinde çalışamayacak.

'zaman aşımı'na bakıldı

yargıtay 9. ceza dairesi, kararını alırken zaman aşımı süresinin dolup dolmadığının inceledi ve ağar'a yöneltilen suçlamaların 'kesintisiz' olduğuna hükmetti. yargıtay, istanbul 6 no'lu devlet güvenlik mahkemesi'nin 12 şubat 2001 tarihinde verdiği karara da atıfta bulundu ve ağar'ın silahlı örgütü yönettiğine karar verdi.

danıştay 1. dairesi, ağar'ın 'susurluk davası' kapsamında, emniyet genel müdürü olduğu dönemle ilgili 'cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek' suçlamasıyla yargılanmasına hükmetmişti.

yargıtay cumhuriyet başsavcılığı’na gönderilen dosya, mehmet ağar'ın ‘vali’ statüsünde olduğu gerekçesiyle yargıtay 8. ceza dairesi'nde görüşülmüştü. ağar'ın, isnat suç tarihinde ‘emniyet genel müdürü’ olduğuna işaret eden daire, ‘görevsizlik’ kararı vererek dosyayı ankara ağır ceza mahkemesi'ne iletilmek üzere ankara cumhuriyet başsavcılığı'na yollamıştı.

dosyanın gönderildiği ankara 3. ağır ceza mahkemesi, ‘görevsizlik’ kararı vererek dava dosyasını, ankara 11. ağır ceza mahkemesi'ne göndermişti. bu mahkeme de, mehmet ağar'ı beş yıl hapis cezasına çarptırmıştı.

dizi dizi suçlamalar

mehmet ağar, emniyet’e 1994’ten itibaren 82 bin tl’lik silah ve malzeme hibe eden israil silah şirketi hospro’dan milyonlarca dolarlık silah ve malzeme satın almak ve özel harekât başkanlığı’na teslim edilen bu silah ve malzemenin kaydını tutmamakla suçlanıyor. bir bölümü kaybolan hibe silahlardan birisi susurluk’taki kazada bulunmuştu.

iddianameye göre, kumarhaneler kıralı ömer lütfi topal'ı 1996’da öldürenlerin kurtarılmasında da ağar devredeydi. cinayet mahallindeki kalaşnikof'un şarjörüne yapıştırılmış bant üzerinde abdullah çatlı’nın parmak izi bulundu.

özel harekat polislerine gözaltı kararı verilince dönemin dyp şanlıurfa milletvekili sedat bucak devreye girerek polisleri gözaltından kurtarmaya çalıştı. son sözü söyleyen ağar, özel harekat dairesi başkanvekili ibrahim şahin’i istanbul’a gönderdi ve polislerin savcılığa götürülmeden serbest bırakılmalarını sağladı.

mehmet ağar'ın abdullah çatlı'ya yeşil pasaport düzenlediği de ortaya çıktı.

balıkesir'in susurluk ilçesi'nde 3 kasım 1996 tarihinde bir mercedes otomobilin kamyonun altına girmesiyle skandallar dizisi başlamıştı. devletin yıllardır aradığı abdullah çatlı, milletvekili sedat bucak ve polis müdürü hüseyin kocadağ'ın aynı otomobilde seyahat ederken yaptığı kaza sonucu çatlı ve kocadağ ölürken, bucak yaralı kurtulmuştu. kayıtlara  'susurluk kazası' olarak geçen olayın ardından 'devlet-mafya' ilişkileri gündeme taşınmış ve yargılama başlamıştı.

kaynak. ajanslar