_{al jazeera'nın doğruluğunu teyit edemediği bu görüntüde, polislerin bir göstericinin cesedini taşıdığı belirtiliyor. [youtube]}

mısır’da geçtiğimiz cuma günü tahrir meydanı'nda başlayan gösteriler yeni haftada da devam ederken, pazartesi akşam saatlerinde ülkenin bakanlar kurulunun istifa ettiği açıklandı.

mısır devlet televizyonu tarafından duyurulan haber sonrasında al jazeera'nin ulaştığı kaynaklar, ülke yönetimindeki yüksek askeri konsey'in istifayı kabul ettiğini belirtti. ingiliz reuters haber ajansı ise, istifanın kabulüne ilişkin resmi açıklamanın, yeni başbakanın kim olacağı kararlaştırıldıktan sonra yapılacağını ifade etti. mısır kültür bakanı emad abu gazi, göstericilere karşı uygulanan şiddet nedeniyle daha önce istifa etmişti.

yüksek askeri konsey'in sivil yönetime geçiş için açık bir takvim ortaya koyması talebiyle meydanlara inen göstericilerle polis arasında üç gündür süren çatışmalarda şimdiye kadar en az 33 kişi yaşamını yitirirken, yaklaşık 1800 protestocu yaralandı, çok sayıda eylemci gözaltına alındı. polis şiddetini gösterdiği ileri sürülen birçok amatör video, sosyal paylaşım ağları üzerinden internette yayınlandı. 

al jazeera'nın bilgi aldığı yerel kaynaklar, söz konusu sayıda göstericinin cesedinin morgda olduğunun açıklandığını ve ölenlerin yakınlarının hastanelere gittiğini duyurdu.

cuma gününden beri devam eden gösteriler nedeniyle, pazar günü askeri polis tahrir meydanı’nda kamp kuran göstericilerin bariklatlarını aşarak kampa girmiş, çadırları dağıtmış ve göstericilere ait eşyaları yakmıştı. göstericiler daha sonra, yaklaşık üç bin kişilik daha kalabalık bir grupla geri gelmiş ve polisi meydandan kovmuştu. 

pazar günkü çatışmalar sırasında 11 kişi ölmüş, gece saatlerinde kontrolü tekrar muhaliflere geçen tahrir’de sessizlik hakim olmuştu.

seyyar hastanelere saldırı

pazartesi günü yaşanan çalışmalarda ise güvenlik güçleri, göstericileri gözyaşı bombası ile dağıtmaya çalıştı ve seyyar hastanelere saldırdı. protestocular ise polise söktükleri kaldırım taşlarını atarak karşılık verdi.

tahrir meydanı’nda bulunan al jazeera muhabiri mike hanna, sabah saatlerinde gözyaşı bombalarının oluşturduğu duman bulutlarının şehrin üstünü kapladığını söyledi.

çatışmalar eski lider hüsnü mübarek’in şubat ayında devrilmesinin ardından yaşanan en kanlı olaylar olarak kayıtlara geçti.

ülkede cuma günleri yapılan geleneksel eylemlerin lideri imam mazhir şanin ile ordu arasında pazar günü bir anlaşmaya varılmıştı. askerler, göstericilerin hükümet binalarına yürümemeleri şartıyla meydanın merkezinde kalmalarına izin vermişti. ancak pazartesi günü içişleri bakanlığının yakınlarında tekrar çatışmalar meydana geldi.

28 kasım’da yapılacak parlamento seçimlerininin ilk aşaması öncesinde yaşanan çatışmalar seçimler sırasında güvenliğin nasıl sağlanacağı konusunda kaygıları artırdı. seçimin iptal edilmesi seçeneğinin de masaya yatırıldığı belirtiliyor.

konsey plana bağlı kalmak istiyor

ancak yeni parlamento üyeleri belirlense de, yürütme gücü başkanlık seçimi yapılıncaya kadar yüksek askeri konsey’de kalacak. başkanlık seçiminin ise en erken 2012’nin sonunda yapılması bekleniyor. göstericiler ise sivil yönetime geçişin daha hızlı olmasını istiyor.   

konsey, sivil yönetime geçiş için yol haritasına bağlı kalacağını birçok kere tekrarladı ve yaşananlardan dolayı üzüntü duyduğunu dile getirdi.

kabine sözcülerinden muhammed hegazy, yüksek askeri konsey ve siyasi partilerin seçimlerin zamanında yapılmasını istediğini belirtmişti. ancak, pazar günü seçim süreciyle ilgili yapılması öngörülen bir basın toplantısı iptal edilmişti.

uzmanlara göre seçimler sırasında yaşanacak şiddet olayları meclisin güvenilirliğini ve meşruiyetini tehlikeye düşürebilir.

ülkede yaşanan şiddet olaylarına, devlet başkanlığının önde gelen adaylarından eski uluslararası atom enerjisi kurumu başkanı muahmmed el baradey’den müslüman kardeşlerin yönetimindeki özgürlük ve adalet partisi’ne kadar birçok kesimden kınama geldi. 

tunus’ta başlayıp, orta doğu ve kuzey afrika ülkelerini etkileyen arap baharı hareketi, geçtiğimiz şubat ayında mısır’a da sıçramıştı. en az 846 kişinin ölümü ve cumhurbaşkanı hüsnü mubarek’in aynı ay içinde görevi bırakmasıyla sonuçlanan süreç sonrasında, mübarek ve ülkedeki diğer eski devlet yetkilileri yargılanmaya başlamıştı.

kaynak: al jazeera ve ajanslar