Turgut Özal

Savcı Özal'dan af diledi

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın suikast sonucu öldüğü iddiaları kapsamında yargılanan emekli tuğgeneral Levent Ersöz beraat etti. Duruşmada savcı İsmail Şafak,"Yargı adına Özal'ın bizi affetmesini dilemekten başka söylenecek söz kalmadı" dedi.

Konular: Türkiye
levent ersöz
Levent Ersöz Ergenekon davası kapsamında 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı. [A.A Arşiv]

Levent Ersöz kimdir?

ergenekon davası kapsamında yargılanan emekli tuğgeneral levent ersöz, "cebir ve şiddet kullanarak türkiye cumhuriyeti hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı. ersöz ayrıca "yasaklanan bilgileri temin etmek suçundan" 2 yıl 1 ay,  "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 3 yıl 9 ay hapis cezası almıştı. ersöz anayasa mahkemesi'nin kararı doğrultusunda diğer ergenekon sanıkları ile birlikte iki ay önce serbest kaldı. ersöz, 5 yıl 4 aydır rahatsızlığı nedeniyle hastanede bulunuyor. 

 

4. ağır ceza mahkemesi'ndeki duruşmada esas hakkındaki görüşünü bildiren savcı, sanığın atılı suçu işlediğine dair yeterli, kesin delil bulunmadığından beraatına karar verilmesini talep etti. ersöz ve avukatı da beraat talepli savunma yaptı. mahkeme de ersöz'ün "suç sabit olmadığı" gerekçesiyle beraatine karar verdi. 

duruşmada özal ailesinin avukatı hande zeynep dursun, ersöz'ün cezalandırılmasını istedi. duruşmada savcı ismail şafak'ın esas hakkındaki görüşünü verirken kullandığı ifadeler dikkat çekti.

'af dilemekten başka söylenecek söz yok'

özal'ın siyasi hayatını özetleyen şafak, özal'ın hastalanması ve vefatı sırasında yeterli doktor ve ambulans bulundurulmaması, ölümünün ardından klasik otopsi yapılmaması, vücut sıvılarının ve doku örneklerinin alınmaması gibi "ihmaller zinciri" bulunduğunu ifade etti. şafak, adli tıp'ın "kesin ölüm sebebinin tespit edilemediği" sonuçlu rapor verdiğini hatırlattı ve af diledi:

"türkiye cumhuriyeti'nde çok önemli görevlerde bulunan, iki dönem başbakanlık yapan ve cumhurbaşkanlığı sırasında vefat eden merhum turgut özal'ın ülkesinde yapmış olduğu çok önemli ve çığır açan hizmetleri karşısında, kesin ölümünün tespit edilememiş olması, bir hastalık sonucu mu vefat ettiği, yoksa menfur bir suikast sonucu mu öldüğü, hastalanmasını müteakip vefatına kadar yapılan idari ve adli hatalar zincirlemesi sonucu gerçeğin ortaya çıkmasının engellendiği ve delillerin kaybolduğu, ülkemize büyük hizmetler vermiş cumhurbaşkanı turgut özal'ın hastalığı nedeniyle değil de menfur bir suikast sonucu öldürülüp öldürülmediği konusunda, zamanında yapılmayan klasik otopsi ve ölüm esnasında maktulden veriler alınmayarak, delillerin kaybolmasına neden olan sorumluların ihmalleri yüzünden kirli eller ortaya çıkarılmamıştır. çıkarılmadığı için merhum cumhurbaşkanı turgut özal'a allah'tan rahmet, bir yargı mensubu olarak da yargı adına bizi affetmesini dilemekten başka söylenecek söz kalmamıştır."

savcı şafak sanık levent ersöz'ün soyut iddia ve yorumlardan hareketle cezalandırılamayacağını, "cumhurbaşkanına suikast suçunun, uzman çavuş rütbesinde olan tanığa anlatılmasının da hayatın olağan akışına uygun olmadığını" söyledi. şafak bu nedenlerle atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanığın beraatına karar verilmesini istedi.

mahkeme başkanı hayrettin türe, "suç sabit olmadığından" sanığın beraatına karar verdiklerini açıkladı.

ersöz hakkındaki suçlama

iddianamede ersöz'ün özal'ı zehirlettiği öne sürülüyor ve 765 sayılı tck'nın "cumhurbaşkanına suikasta" ilişkin 156. maddesi kapsamında cezalandırılması isteniyordu.

maddede, "reisicumhur hakkında suikastta bulunanlarla, buna teşebbüs edenler, fiilleri teşebbüsü tam derecesinde ise ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasıyla, nakıs ise müebbet ağır hapis ile cezalandırılır" deniliyor.

duruşma sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan ersöz; ergenekon, balyoz, zirve yayınevi ve turgut özal'ın ölümüne ilişkin davalarda yargılandığını, davaların tek dayanağının gizli tanık beyanları olduğunu ifade etti. bu davaları "sanal" olarak niteleyen ve dosyalarda kesin ve somut deliller olmadığını kaydeden ersöz, "maksat bizler üzerinden türk silahlı kuvvetlerini itibarsızlaştırmaktır" dedi.

tarihi bir karar verildiğini söyleyen ersöz, "tsk'dan kim özür dileyecektir? siyaset mi özür dileyecek veya yıllarca cemaat denilen bu f tipi yapıyla işbirliği yapan siyaset mekanizmasının içindeki, sosyal yaşamdaki kendisine çeşitli kisveler, çeşitli isimler veren kişiler, kuruluşlar mı özür dileyecekler?" diye sordu.

ersöz'ün avukatı hulusi coşkun da mahkemenin beraat kararını takdirle karşıladıklarını, kararın, müvekkilinin yargılandığı ergenekon, balyoz ve zirve yayınevi davalarına örnek teşkil edeceğini söyledi.

uzman çavuş çınar'ın ifadesi

zirve davası sanığı ve gizli tanık eski uzman çavuş ilker çınar, 5 şubat 2012 tarihinde malatya savcısı'na ifade verdi. ulusal stratejiler ve hareket dairesi’ne (tushad) bağlı beyaz kuvvetler’in özal’ı öldürdüğünü iddia etti. çınar ifadesinde tushad’ın bir ergenekon yapılanması olduğunu ve kendisinin de tushad’a bağlı çalışan beyaz kuvvetler’de görev yaptığını söyledi:

“eşref bitlis ve turgut özal’a suikast yapıldığını burada öğrendim. kalp krizine yol açacak ilaçlardan olan ve her beyaz kuvvet mensubunun da bildiği ve bulundurduğu polonyum 210 ve amerikyum 241 isimli radyoaktif ilaçlar turgut özal’a verilmişti. bakın 240 bile demiyorum. 241 diyorum. bu kadar eminim. özal bu ilaçlar nedeniyle kalp krizinin meydana gelmesi sonucu vefat etmiştir. bu ilaçların kanda yapılan kontrollerinde tespitinin zor olduğunu biliyorum. ayrıca her beyaz kuvvet görevlisinde zihin kontrolünü sağlayan lsd isimli haplar da bulunmaktadır.”

mezarın açılmasına karar verildi

ankara cumhuriyet başsavcılığı, özal’ın zehirlendiği iddiaları üzerine 17 eylül 2012 tarihinde mezarının açılarak inceleme yapılmasına karar verdi. verilen karar sonrası istanbul başsavcılığı'na talimat gönderilerek gerekli incelemelerin yapılması istendi.

soruşturma kapsamında istanbul cumhuriyet başsavcıvekili oktay erdoğan ve adli tıp kurumu ekibi 2 ekim 2012’de özal’ın istanbul’da bulunan anıt mezarını açtı. özal’ın naaşı incelenmek üzere adli tıp’a gönderildi.

adli tıp, incelemeleri sonrası  8. cumhurbaşkanı turgut özal’ın ölümüyle ilgili raporunu tamamlayarak, ankara cumhuriyet başsavcılığı’na gönderdi. raporda özal'ın vücudunda dört çeşit zehir bulunduğu, ancak ölüm nedeninin bu zehirler nedeniyle olup olmadığı konusunda tam bir kanaate varılamadığı bildirildi.

kaynak: al jazeera ve anadolu ajansı

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;