fransa dışişleri bakanı alain juppe paris’te suriyeli muhaliflerin oluşturduğu suriye ulusla konseyi (suk) temsilcileri ile görüşerek halkın mağduriyetini azaltmak için atılacak adımlar üzerinde konuştu.

suk'u 'meşru muhattapları' olarak değerlendiren juppe, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, sivillerin korunması için güvenliği sağlanmış bir bölgelerin oluşturulmasını görüştüklerini, bunun mümkün olup olmadığının avrupa birliği (ab) ve arap birliği tarafından incelenmesi gerektiğini kaydetti. 

fransa dışişleri bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise amerika birleşik devletleri (abd) ve fransa’nın insani koridorlar kurulması olasılığı konusunda birlikte çalışmak için görüş birliğine varıldığı belirtildi.

fransa dışişleri bakanlığı sözcüsü bernard valeriki, iki ülke dışişleri bakanlarının suriye'de, bilhassa rejim güçlerinin kuşatması altındaki hums kentinde insani durumun giderek bozulmasından endişe duyduklarını kaydetti.

arap birliği dışişleri bakanları da perşembe günü suriye gündemiyle  kahire’de toplanıyor. zirvede  suriye’ye hangi yaptırımların uygulanacağı gündemde olacak. gündemdeki konular ise; banka hesaplarının, projelerin ve finansmanının dondurulması, suriye’ye devlet ziyaretlerinin kesilmesi.

suriye devlet başkanı beşar esad’a karşı düzenlenen gösterilerin şiddetle bastırılmasına karşı uluslararası tepkiler her geçen gün artıyor. aktivistlere göre suriye’de son 24 saatte 41 kişi hayatını kaybetti. birleşmiş milletlere göre ise mart ayında başlayan olaylarda şu ana kadar çoğu sivil 3 bin 500 kişi öldü.

ingiltere’de bulunan türkiye cumhurbaşkanı abdullah gül çarşamba günü, ingiliz düşünce kuruluşu wilton park'ın düzenlediği bir toplantının açılış konuşmasında gül, ‘şiddetin şiddet doğuracağını’ belirtmiş ve “suriye, maalesef geri dönülmez noktaya geldi” ifadesini kullanmıştı.

türkiye başbakanı recep tayyip erdoğan da salı günü, suriye devlet başkanı beşar esad’a, libya eski lideri muammer kaddafi’nin sonunu anımsatmış ve “halkına karşı savaşmak kahramanlık değil, korkaklıktır” demişti.

bm kınamıştı

birleşmiş milletler (bm) genel kurulu insan hakları komitesi, salı günü suriye’deki insan hakları ihlallerini kınayan bir kararı kabul etmişti.

komite’ye almanya tarafından sunulan ve almanya, ingiltere ve fransa tarafından hazırlanan karar tasarısına, bahreyn, ürdün, fas, katar, suudi arabistan ve mısır da destek vermişti.

tasarıya, 193 bm ülkesinin temsil edildiği komite’de 122 ülke tarafından ‘evet’ oyu verilirken, suriye ile birlikte nikaragua, iran, ekvador, myanmar, kuzey kore, venezuela, zimbabwe, belarus, bolivya, küba, özbekistan ve vietnam ‘hayır’ oyu kullandı. oylamada aralarında çin ve rusya'nın da bulunduğu 41 ülke ise çekimser kalmıştı.

karara göre, suriyeli yetkililerin kınandığı ‘sistematik insan hakları ihlallerinden’ bazıları şunlar:

- aşırı güç kullanmak, protestocuları ve insan hakları aktivistlerini öldürmek,

- kişileri keyfi gözaltına almak,

- kişilerin kaybolmalarına neden olmak ve aralarında çocukların da bulunduğu tutuklulara işkence/kötü muamele yapmak.

suriye ayrıca, ülkedeki tüm insan hakları ihlallerine derhal son vermeye, vatandaşlarını korumaya, uluslararası insan hakları hukuku çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmeye ve ülkede devam eden tüm şiddeti derhal sona erdirmeye çağrılmıştı. ek olarak kararda, suriyeli yetkililerden, arap birliği'nin hazırladığı eylem planını daha fazla gecikmeksizin uygulaması istenmişti.

arap birliği'nin planı askıda

orta doğu ve kuzey afrika ülkelerini yoğun olarak etkileyen ‘arap baharı’ hareketi, geçtiğimiz mart ayında suriye’ye de sıçramıştı. yirmi milyon kişinin yaşadığı ülkedeki demokratik reform gösterileri, ordunun sert müdahalesiyle karşılaşmıştı.

bm, arap birliği, ab ve birçok ülke, suriye yönetimine defalarca ülkedeki şiddeti durdurması ve demokratik reform yapması çağrısında bulunmuştu.

suriye cumhurbaşkanı beşar esad, arap birliği temsilcileri ile yaptığı bir dizi görüşme sonrasında, örgütün ülkede şiddete son verilmesini amaçlayan planına kasım ayı başında onay vermişti. buna göre, şam yönetimi askeri birliklerini yerleşim birimlerinden çekmeyi, isyanın başladığı dönemden bu yana tutuklanan kişileri serbest bırakmayı, arap birliği gözlemciler ile yabancı medya mensuplarının ülkeye girişine izin vermeyi ve muhaliflerle görüşmelere başlamayı kabul etmişti.

daha sonra planda değişiklikler isteyen esad’ın bu talebi, arap birliği tarafından reddedilmişti.

kaynak: al jazeera ve ajanslar